Haberler

Beraat etmesine rağmen adli kontrol yasağı süren Veli Saçılık: Bu artık esaret meselesi

Beraat etmesine rağmen adli kontrol yasağı süren Veli Saçılık: Bu artık esaret meselesi

 

NALİN ÖZTEKİN

KHK ile kamu görevinden ihraç edilen sosyolog ve yazar Veli Saçılık’ın beraat ettiği davada adli kontrol tedbirleri tüm itirazlara rağmen kaldırılmadı. Kararı değerlendiren Saçılık, “Bu artık adli kontrol değil bu artık bir esaret meselesine dönüştü” dedi.

 Kanun Hükmünde Kararname (KHK) yoluyla 2017 YILINDA kamu görevinden ihraç edilen sosyolog ve yazar Veli Saçılık, Yüksel Caddesi ile simgeleşen ’İşimizi geri istiyoruz’ eylemi nedeniyle Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, "silahlı örgüte üye olmak ve örgüt propagandası yapmak" iddialarıyla yargılandı. Saçılık hakkında 18 Mart 2021 tarihinde beraat kararı verilmesinin ardından İstinaf Mahkemesi kararı onadı. Bu süreçte adli kontrol kararı kapsamındaki yurt dışına çıkış yasağı kaldırılmazken yapılan itirazlar da sonuçsuz kaldı. Son aşamada dosya Yargıtay önüne taşındı.

Saçılık’ın savunmanlığını üstlenen Avukat Senem Doğanoğlu, yedi  yıldır devam eden yurt dışına çıkış yasağının kaldırılmasına ilişkin itirazını Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesine sundu. Yasak kararının yasa gereği dört yılı aşmaması gerektiğine de dikkat çeken Doğanoğlu’nun talebine 17 Eylül 2024 tarihinde ret cevabı verildi. Mahkeme gerekçe olarak azami süre tartışmasını ve Yargıtayın tutuklulukta geçecek süre hesabının ölçü alınması gösterdi.

'Adli kontrol kararının insan yaşamına etkisi yargı makamlarınca idrak edilmiyor'

İstinaf aşamasındaki itirazları da sonuçsuz bırakılan avukat Doğanoğlu süreci şöyle özetledi:

“Veli Saçılık, Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesi'nde zaten mükerrer oldugunu iddia ettigimiz davada beraat etti. İlk sorgusunun yapıldığı gün hakkındaki imza yükümlülüğü tedbiri yurtdışı çıkış yasağına çevrildi. Nihayetinde beraat kararı verildiğinde bu yasak kaldırılmadı ve istinafa bu şekilde gitti. Adli kontrol kararının insanların yaşamına olan etkisinin yargı makamları tarafından idrak edilebildiğini düşünmüyorum. Bir lütuf gibi kavrıyorlar meseleyi ve tutuklamadım adli kontrol verdim diyorlar. Yıllar sonra konulan tedbirler ya da Veli Saçılık dosyasında olduğu gibi yargılanan kişinin beraat etmesine rağmen devam ettirilen adli kontrollerin herhangi bir izahı oluğuna inanmıyorum”

'Mahkeme diyor ki beraat kararı verdiğime tutuklama da verebilirim'

İstinaf tarafından onaylanmış beraat kararına rağmen adli kontrol kararının kaldırılmamasının hukuki olmadığını belirten Doğanoğlu, “İtiraz reddine itiraz ettik. Ancak, itirazın reddinde ilginç olan mahkumiyetle birlikte tutukluluğun devamı kararı verilen içtihadlara atıfta bulunulması ve ilk derece sonrasının sureden sayılmayacağına ilişkin uygulamanın bu dosyaya uyarlanabilir oldugunun ifade edilmesiydi. Kısacası mahkeme şunun önünde bir engel yok diyor; beraat kararı verdigim bir kişi hakkında tutuklama kararı da verebilirim, sonuçta beraat kararım da kesin değil” ifadeleriyle kararı ve gerekçesini eleştirdi.

'Ortada anti hukuk uygulamaya yönelik cezalandırma var'

Hakkında verilen ve yedinci yılını dolduran yurt dışına çıkış yasağı kararını “Ortada hukuk veya hukuksuzluk yok anti hukuk uygulamaya yönelik bir cezalandırma var” sözleriyle değerlendiren Saçılık, “Bu artık adli kontrol değil bir esaret meselesi bir esir alınmış olma durumu. Türkiye’yi bir hapishane olarak kafalarında kuruyorlar. Bizi de o açık hapishaneden çıkamaz, gidemez gibi kodlamışlar. Karşı karşıya kaldığım bu durum konjonktür değişince ilerde beraat kararının ortadan kaldırılmasına yol açabilir. Çok açık olan kanun hükmünü uygulamayıp sanki beni bir tutukluymuş, ceza almışım gibi yansıtıp adli kontrol bu nedenle devam ediyormuş gibi bir açıklama yapmışlar. Bu hukuk karşıtlığında düşman hukuku gibi esir tutulmam var.” dedi.

'Meğer ben beraat etmemişim, Yargıtay sürecinde bir tutukluymuşum!'

Bu davanın açılmasının ve yurt dışı yasağının devam etmesinin sebebinin KHK ile kamudan ihraç edilmesine bir zemin oluşturmak olduğuna işaret eden Saçılık, “Dosyada benim yargılandığım yazıyor ama beraat ettiğim ibaresi yer almıyor. Yani Türkiye’de beraat etseniz de hakkınızda bir iddia olmasa da ne yazık ki bu tip davalarla yüz yüze kalıyorsunuz sonra da yıllarca süren yurt dışı yasağı, imza, ev hapsi gibi yaptırımlarla karşı karşıya kalıyorsunuz. Meğer ben beraat etmemişim, Yargıtay sürecinde bir tutukluymuşum! AKP-MHP’nin ele geçirmiş olduğu sistemde yargısız infaza kurban gidiyorsunuz” şeklinde konuştu.

Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.