Bülent Kılıç’a polis saldırısı uluslararası kurumların gündeminde
Article19, IPI, CPJ, RSF ve Avrupa Konseyi gibi uluslararası kurum ve kuruluşlar, Kılıç’a yapılan saldırıyı kınadı
İstanbul’da 27 Haziran günü gerçekleştirilen LGBTİ+ Onur Yürüyüşü’ne yapılan polis saldırısı sırasında AFP fotomuhabiri Bülent Kılıç’ın yere yatırılarak boynuna bastırılması dünyanın önde gelen basın ve ifade özgürlüğü kuruluşlarının da gündemi oldu.
Video görüntülerde “nefes alamıyorum” dediği duyulan Kılıç’a yönelik saldırı ABD’de geçen hafta ceza alan polis memuru Derek Chauvin’un gözaltında öldürdüğü George Floyd’a uyguladığı gözaltı işlemini hatırlattı.
MLSA’ya konuşan Uluslararası Basın Enstitüsü’nden (IPI) Renan Akyavaş söz “Onur yürüyüşü sırasında temel hakları olan protesto hakkını kullananlara ve bu yürüyüşü takip eden gazetecilere yapılan polis müdahalesi tüm sivil ve anayasal hakların ihlalidir” dedi.
AFP fotomuhabiri Bülent Kılıç’ın yerde ters kelepçe takılarak gözaltına alınmasını “polis şiddetinin ve orantısız güç kullandığının bariz bir örneği” olduğunu ifade eden Akyavaş, “ Haber takibi yapan gazetecilerin engellenmesi halkın haber alma hakkının ihlalidir, asla kabul edilemez. Bir genelge ile polis şiddetini aklamaya çalışmak yerine yetkililerin asıl görevi gazetecilerin güvenle haber takibi yapmalarını sağlamaktır” diye konuştu.
Article 19 örgütünden Sarah Clarke ise MLSA’ya verdiği demeçte “7 yıl önce gayrimeşru bir şekilde yasaklanan Onur Yürüyüşü’nde protestoculara ve başta Bülent Kılıç olmak üzere gazetecilere yönelik polis şiddeti korkunç” diye konuştu. Clarke şöyle devam etti:
“Türk yetkililer, ülkedeki sivil toplumu boğmak için aşırı şiddet sergiliyor. Barışçıl protestolara yönelik polis şiddeti sona ermeli. Uluslararası toplum, susturulmaya itiraz eden İstanbul’daki protestocuların yanında.”
Avrupa Konseyi’nin Gazeteciliği ve Gazetecilerin Güvenliğini Koruma Platformu ise saldırıya acil duyuru olarak sayfasında yer verdi. Nisan ayında Emniyet Genel Müdürlüğü bir genelge yayınlayarak polislerin görüntülerinin alınmasını yasaklamıştı. Bu genelge birçok örgüt tarafından yargıya taşındı.
RSF: İçişleri Bakan Yardımcısı şiddeti destekledi
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) ise Kılıç’a yönelik şiddete karşı Twitter’dan yaptığı açıklamada “RSF olarak, İçişleri Bakanı Yardımcısı Mehmet Ersoy’un bu şiddeti desteklediği açık olan ‘İzinsiz gösteri sırasında polise direnenleri gözaltına almak zorbalık değildir’ sözleri karşısında öfkeliyiz. Bu şiddet ve cezasızlığın nasıl kural haline geldiğinin örneği” ifadelerini kullandı.
Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) Avrupa ve Orta Asya program koordinatörü Gulnoza Said ise konuyla ilgili yaptığı açıklamada “Türk makamları, foto muhabiri Bülent Kılıç'ın gözaltına alınmasına ve maruz kaldığı hayati tehlike arz eden şiddet olaylarına karışan tüm polisleri kapsamlı bir şekilde soruşturmalıdır. Türkiye'deki yetkililer, gazetecilerin sahada haber yapma hakkının olduğunu kabul etmeli ve polislerin gazetecileri taciz etmesini önlemek için somut adımlar atmalıdır” ifadelerini kullandı.
Türkiye'de ise saldırıyı ortak bir açıklamayla kınayan 14 gazeteci meslek örgütü 29 Haziran’da İstanbul, İzmir ve Ankara Valilikleri önünde basın açıklaması yapıyor.
Kılıç: Canıma kastedildi
Öte yandan İstanbul Emniyet Müdürlüğü Kılıç’ın gazeteci olduğunun Emniyet’te ifadesi alındığında öğrenildiğini ve gözaltı işleminin ‘kazara’ olduğu öne sürerek deneyimli gazetecinin şikayeti üzerine soruşturma başlatıldığını açıkladı.
Kılıç olayın ardından sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda gazeteci Metin Göktepe’nin Eyüp spor salonunda polis şiddetiyle öldürüldüğü hatırlattı. Kılıç, şunları yazdı:
"Canıma kast edilmeye çalışıldı, nefesim kesilmek istendi, bana bunu yapandan, Anayasa Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları, her ne ise, bu Dünya’da hangi mahkemeyse hesap soracağım, yaşadığım sürece bunun mahkemede hesabı verilecek. Ulu Divan’a kalmayacak.
“Metin Göktepe’yi Eyüp spor salonunda öldüren kötülük bugün boynuma bastırıp beni nefessiz bırakmak istedi ama başaramadılar. Sağ olsun halk gazetecisine sahip çıktı. Tüm dostlar seferber oldu. Kolay değil öyle. Daha işimiz var.”
(EA/BA)