EYLEM SONBAHAR
İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi avukat Fırat Epözdemir'in "örgüt üyeliği" ve "örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla tutuklu yargılandığı davada tahliyesine karar verildi.
İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi avukat Fırat Epözdemir, Strasbourg’da katıldığı Avrupa Konseyi ziyareti dönüşünde 23 Ocak'ta gözaltına alınıp, 25 Ocak'ta tutuklandı. Epözdemir hakkında "örgüt üyeliği" ve "örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'ndan (Silivri) getirilen Epözdemir jandarma görevlileri eşliğinde duruşma salonunda hazır bulundu. Birçok baro temsilcisi ve uluslararası heyetlerin de takip ettiği duruşmaya katılımın yoğun olması nedeniyle bir ağır ceza mahkemesi salonunun açılarak izleyicilerin SEGBİS aracılığıyla duruşmayı takip etmesi kararlaştırıldı.
'Tutuklanmam hukuki değil siyasi'
Kimlik tespitinin ardından savunmasına başlayan Epözdemir, "İddianameyi birçok avukatla okuduk. İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi bir avukatın bu kadar basit iddialarla tutuklanmasına bir anlam veremedik. Ancak tutuklanmamın hukuki değil siyasi olduğunu biliyoruz." dedi. Baro seçimlerinden sonraki süreci anlatan Epözdemir, "İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi olmasaydım şu an huzurunuzda olmayacaktım" dedi. Devam eden Epözdemir, "Bir HDK dosyası var. Her ne olduysa 16 Ocak'ta tefrik kararı verilip bu dosya oluşturuluyor. Ben ne savunma yaparsam yapayım zaten tutuklanacaktım" diye konuştu.
Epözdemir savunmasının devamında "Benimle ilgili verilen KYOK kararı kaldırıldı. Bunlar yeni delil değil, bir işlemdir. Hadi benimle ilgili KYOK kararını kaldırdınız da niye diğer şüphelilerle ilgili kaldırıyorsunuz? İşte oluşturulan şey budur..Gizli hedef İstanbul Barosu ve benimdir. Soruşturma savcısı bu iddianameyi inanarak yazmamış. Temel amaç Fırat Epözdemir'in tutuklanması. HDK'nin tüzüğüne baktığımda illegal bir yapılanma çıkaramadım. Benim HDK içinde hiçbir görevim olmamıştır. İddianamede HDK Bağcılar ilçe başkanı olduğum söyleniyor. Ben HDK'nin Bağcılar Başkanı olsaydım derdim ki HDK'nin genel merkezleri, tabelaları, internet sitesi var. Orayı kapatmamışsınız. HDK'nin yatay örgütlenme olduğu yazıyor. Peki böyle bir durumda ben nasıl başkan oluyorum? Diyorum ya bu iddianameyi hazırlayan savcı inanarak yazmamış" dedi.
'Suçlu olmadığımı herkes biliyor ama tutuklandım'
"Diren Cizre" isimli WhatsApp grubunda yer almasının kendisine suçlama olarak yönetildiğini aktaran Epözdemir şöyle konuştu: "Grupta zaten yazıyor ki bu grup Cizre'ye gidiş dönüş için kullanılacak, üç gün sonra kapatılacak. O grupta benim bir tek mesajım yok. Savcı bu grubun HDK talimatıyla kurulduğunu söylüyor. Peki bunun delili nerede? HDK'nin bize verdiği talimat nerde? Biz göremedik" diye de ekledi.
Epözdemir iddianamede yer alan fotoğraf ve HTS kayıtlarına ilişkin için ise şöyle konuştu: "Bu fotoğraf 7 Haziran 2015 seçimlerinde milletvekili adayı olduğum seçim çalışmalarından ancak fotoğraf orijinalse. Çünkü hatırlamam mümkün değil. Eğer orijinalse halay çektiğimiz sırada asılan bir puşidir. İddia olarak o puşinin örgüt bayrağı olduğu söyleniyor. O fotoğrafı ben paylaşmadım, basın yoluyla da paylaşılmadı. Bir kişinin dijital materyallerinden alınmış. Tarihe baktığımızda da zamanaşımı oluşmuştur ancak ben propaganda suçundan da tutukluyum. Benim avukat olduğum unutulmuş. İnandığım her şeyin üzerine yemin ederim ki suçlu olmadığımı herkes biliyor ama tutuklandım. Bugüne kadar ne isem bugünden sonra da aynısı olacağım, mücadele edeceğim. Özet olarak iddialar dayanaksız ve soyuttur"
Mahkeme başkanı 'Cizre'ye gidilme amacı neydi?' diye sordu. Epözdemir, "Halen o hendekler niye açıldı, niye o kadar insan öldü anlamış değilim. Diyarbakır Barosu'nun çağrısı üzerine gittik. Raporlama faaliyetleri için gelenler de vardı. Kayıtlara geçsin diye söylüyorum bilirsiniz biz WhatsApp grubuna üye olamıyoruz, kuran kişi gelecek olanları ekliyor. Gitme amacım tamamen insan hakları içindir" dedi.
Kaboğlu: İstanbul Barosu olarak bir eksikle çalışıyoruz
Epözdemir'in ardından İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu savunmasına başladı. Kaboğlu, "Fırat Epözdemir'in tutuklanmasının ardından İstanbul Barosu olarak bir eksikle çalışıyoruz" dedi. Kaboğlu'nun talebi üzerine İstanbul Barosu Genel Sekreteri Hürrem Sönmez, Avukat Hakları Merkezi'nden de sorumlu olan Fırat Epözdemir'in tutuklu olmasının bu merkeze iletilen avukatların sorunlarının çözümü konusunda mağduriyet yaşanmasına neden olduğunu söyledi. Bu durumun işleyişlerine de zarar verdiğini belirten Sönmez, Epözdemir’in tahliyesine karar verilmesini talep etti.
Savunmasına yeniden başlayan Kaboğlu, "Fırat Epözdemir dört aydır keyfi bir biçimde özgürlüğünden mahrum bırakılıyor. Bu da hakkın özü açısından ihlaldir. Kendisi meslektaşımızdır ve meslektaşımız özgürlüğünden alıkonuluyor. Bu durum müvekkillerini ve yurttaşları da mağdur etmektedir. Baro demokratik bir örgüttür. İstanbul Barosu Yönetim Kurulu üyesi Fırat Epözdemir'in özgürlüğünden alıkonulması Anayasa'nın değişmez maddesi olan 2. maddenin de ihlali anlamına gelmektedir" dedi.
'Bu hukuk kırımından dönülsün'
Muş Barosu Başkanı Kadir Karaçelik de "Dünyanın en büyük barolarından birinin işlerinin aksatılmaya çalışılmasını üzüntüyle takip ediyoruz. Bizler işkence gören insanlar için haksızlığa uğrayan insanlar için bir şeyler yapmak istiyoruz.
Bizden terör de çıkmaz terörist de. Bugün meslektaşlarımız anlattı dolayısıyla soruşturmadaki hatalara değinmeyeceğim. Fırat Epözdemir arkadaşımız, dostumuzdur ve hukuk diyalektiği de güçlü olan biridir. Bu hukuk kırımından, hak ihlalinden dönülmesini istiyoruz" diye konuştu.
"Topluma bir hukukçuyu tutukladığınızı anlatamazsınız" diyerek konuşmasına başlayan avukat Baran Doğan, "Biz ortaçağ karanlığında mı yargılama yapıyoruz. Delillerin müşterekliği olacak ki yargılama olsun. Deliller ortada yoksa biz neyi tartışıyoruz? Savcılık taraf olabilir ancak soruşturma işlemi yaparken tarafsız olmalıdır. Savcı adil yargılanma hakkının ilkesi olan dürüst işlem ilkesine göre hareket etmelidir" diye konuştu.
Savcı, Fırat Epözdemir'in tutukluluğunun devamına karar verilmesini talep etti. Duruşmaya verilen aranın ardından salona dört avukat alındı.
Kararını açıklayan mahkeme, yurt dışı çıkış yasağıyla Fırat Epözdemir'in tahliyesine karar verdi. Duruşma 9 Eylül'e ertelendi.