SİBEL YÜKLER*
Eski HDP MYK üyesi 11 kişinin “Ermeni Soykırımı” açıklaması nedeniyle “Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti devletini, devletin kurum ve organlarını aşağılamak” suçlamasıyla yargılandığı davanın ilk duruşmasında, AİHM’in Altuğ Taner Akçam kararının incelenmesine karar verildi.
Eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerileri Alp Altınörs, Celalettin Can, Emin Orhan, Emin Orhan, Hüseyin Taka, Naci Sönmez, Samet Mengüç, Sultan Özcan, Şaziye Köse, Tuncer Bakırhan ve Veli Saçılık hakkında TCK 301. madde uyarınca dava açıldı.
Ankara 48. Asliye Ceza Mahkemesinde bugün görülen ilk duruşmaya sanıklardan Hüseyin Taka ile Alp Altınörs ve avukatı Dr. Cenk Yiğiter katıldı. Altınörs, duruşma için Kobane davasından tutuklu olduğu Sincan 2 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevinden Ankara Adliyesi’ne getirildi.
İddianamenin okunmasının ardından başlayan duruşmada ilk olarak avukat Yiğiter beyanda bulundu. AİHM’in Altuğ Taner Akçam kararını mahkemeye hatırlatan Cenk Yiğiter, AİHM’in “Ermeni Soykırımı vardır” diyen Akçam hakkında defalarca soruşturma açılmasını yargısal taciz olarak gördüğünü söyledi. Altınörs’ün, HDP’nin “Ermeni Soykırımı” açıklamasını yayınladığı tarihte cezaevinde olduğunu da hatırlatan Yiğiter, derhal beraat kararı verilmesini talep etti. Mahkeme, tüm sanıklar savunma yapmadan beraat kararı verilemeyeceğini söyleyerek talebi reddeti.
Savunma yapan Altınörs ise Şubat 2020 tarihinde HDP MYK üyeliğine seçildiğini, Ekim 2020 tarihinde ise tutuklandığını, açıklamanın yapıldığı Nisan 2021 tarihinde ise cezaevinde olduğunu söyleyerek, “Biz zaten her türlü parti faaliyetlerimizden uzak tutulmak için tutuklandık. Bu bildiriden de iddianame vesilesiyle haberdar oldum. Savcılık soruşturma aşamasında ifademe başvurmadı. Ayrıca suçlama konusunu da reddediyorum” dedi.
‘Soykırım Osmanlı’da yapıldı, nasıl Türkiye Cumhuriyeti aşağılanabilir?’
Ortada bir suç olmadığını ifade eden Altınörs, “‘Ermeni Soykırımı var’ demek teknik olarak Türk milletini ve Türkiye Cumhuriyetini aşağılamak olamaz. Osmanlı İmparatorluğu dönemindeki İttihat ve Terakki ile Teşkilat-ı Mahsusa organizasyonunda yapılmış bir soykırımdan söz ediyoruz. Dolayısıyla soykırımın yapıldığı dönem Türkiye Cumhuriyeti Devleti olmadığı gibi, Türk milleti diye anılan bir millet de Osmanlı milletlerinde söz konusu değildi. Nasıl Türkiye Cumhuriyeti aşağılanabilir? Soykırım suçtur ve cezasız kalmıştır. Partimizin açıklamasına elbette katılıyorum” diye konuştu.
‘TCK 301’deki tadilatlar ‘Soykırım var’ diyeni yargı önüne getirmemek için yapıldı’
“Ermeni Soykırımı” var demenin AİHM içtihatlarına göre suçlama konusu yapılamayacağını TCK 301. maddedeki değişikliklerin de bu yönde yapıldığını söyleyen Altınörs, iddianame savcısının TCK’da olmayan soyut kavramlarla suç unsuru oluşturduğunu ifade ederek, savunmasında şunları söyledi:
“İddia makamı, suç oluşturmak için adeta TCK 301’in etrafında dolanmış. Zira ‘Ermeni Soykırımı vardır’ demeyi suçlayamayacağı çok açıktır. AİHM’in Perinçek kararını iddianameye eklemiş. Bu karar, ‘Ermeni Soykırımı vardır’ demeyi cezalandırmıyor ki. İki söylemin de ifade özgürlüğü olduğunu söylüyor. Kaldı ki, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin tutanaklarında vardır; TCK 301. maddedeki tadilatlar, ‘Ermeni Soykırımı vardır’ diyeni yargı önüne getirmemek için yapıldı. Bu soruşturmalar Adalet Bakanlığının iznine bağlıdır, bu izin neye göre verildi bilmiyorum çünkü bana tebliğ bile edilmedi.”
Sanık Hüseyin Taka da savunmasında, partinin yaptığı açıklamanın toplumsal barış ve yüzleşme için elzem olduğunu ve 1915’te yaşanan soykırımla yüzleşilmesine yönelik talebin ise ifade özgürlüğü olarak görülmesi gerektiğini söyledi. Taka, suçlamaları reddederek beraatini talep etti.
Mahkeme, AİHM’in Altuğ Taner Akçam kararı inceleyecek
Avukat Yiğiter ise AİHM’in “tarihsel bir tartışmadır” diyerek karara bağladığı AİHM Büyük Daire Perinçek v. İsviçre kararının iddianamede suça dayanak olarak gösterilmesinin hukuktan yoksun olduğunu söyledi. Yiğiter ayrıca, mahkemeden AİHM’in Altuğ Taner Akçam kararının incelenmesini talep etti. Mahkeme, savunması alınmayan sanıklar için talimat yazılmasına karar verdi. Yiğiter’in talebini kabul eden mahkeme, AİHM Altuğ Taner Akçam kararının bir örneğinin istenmesine karar vererek, duruşmayı 11 Ekim’e erteledi.
Öztürk Türkdoğan da benzer iddianameden yargılanıyor
Söz konusu iddianamenin önemli bir bölümü, dönemin İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan’a TCK 301 suçlamasının yöneltildiği iddianameden oluşuyor. Savcı Cihangir, İHD’nin 24 Nisan 2017 tarihli “Adalet ve Hakikat İçin Ermeni Soykırımı’nın İnkârına Son!” başlıklı açıklamasını gerekçe göstererek Türkdoğan hakkında da aynı suçlamayla iddianame hazırlamıştı. Türkdoğan’ın yargılanmasına devam ediliyor.
İddianameden
İhbar ve Adalet Bakanlığının izin vermesi üzerine başlatılan soruşturma sonunda savcı Mehmet Aykut Cihangir tarafından 30 Kasım 2022 tarihli iddianamede eski HDP MYK üyelerine yöneltilen suçlamaya 24 Nisan 2021 tarihinde HDP’nin resmi web sitesinde yayınlanan “Ermeni Soykırımı utancıyla yüzleşin!” başlıklı açıklama delil olarak gösterildi.
Sekiz sayfalık iddianamede AİHM Büyük Daire’nin Perinçek v. İsviçre kararına atıfta bulunan iddianame savcısı, “1948 yılından önceki herhangi bir tarihte yaşanmış hiçbir acı nedeniyle bir millete ve topluluğa karşı soykırım suçlaması yöneltilemez” iddiasıyla suçlama konusu açıklama için “sarf edilen sözler Türkiye Cumhuriyeti Devletini tarih önünde zan altına bırakan açıklamalardır” ifadelerine iddianamede yer verdi.
*Bu işin hakları, Atıf-Gayriticari (CC BY-NC) Lisans ile kısmen saklıdır. Bu iş, MLSA’ya atıf ile ve ticari olmayan amaçlar ile kullanılıp dağıtılabilir.