Haberler

Freedom House 2024 raporu: Türkiye’de internet “özgür değil”

Freedom House 2024 raporu: Türkiye’de internet “özgür değil”

MLSA - ABD merkezli düşünce özgürlüğü kuruluşu Freedom House tarafından yayınlanan Freedom on the Net 2024: Çevrimiçi Güven Mücadelesi başlıklı rapora göre Türkiye’de sosyal medya paylaşımları nedeniyle yurttaşlara verilen uzun hapis cezaları, çok sayıda erişim engeli ve içerik kaldırma kararı ve yanlış bilgilerin yayılması nedeniyle Türkiye’de internet özgürlüğü baskı altında.

16 Ekim’de yayınlanan apora göre küresel anlamda internet özgürlüğü üst üste 14. kez geriledi. Freedom on the Net 2024'ün kapsadığı 72 ülkenin 27'sinde internette insan haklarına yönelik korumalar azalırken, 18'inde ise gelişme kaydedildi.

Raporun Türkiye’yle ilgili bölümünde ise Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) sansür ve gözetimi artıran ve çevrimiçi söylemi suç haline getiren çeşitli yasaları yürürlüğe koyduğu hatırlatıldı.

Çevrimiçi trol ağlarının hükümet yanlısı dezenformasyonu yaydığı belirtilen raporda, gazeteciler, aktivistler ve sosyal medya kullanıcıların online paylaşımları nedeniyle hukuki suçlamalarla karşı karşıya kalmaya devam ettiği aktarılarak aşağıdaki noktalar hatırlatıldı:

  • Temmuz 2023'te X'e reklam yasağı geldi. Yasak, X'in Türkiye'de yerel bir ofis açması ve yerel bir temsilci atamasının ardından Mayıs 2024'te sona erdi.
  • Ocak 2024'te Anayasa Mahkemesi, "kişilik haklarının ihlali" nedeniyle engelleme ve içerik kaldırma kararları vermek için sıklıkla kullanılan bir kanunun ilgili maddesini iptal etti. Ancak karar, raporlma dönemi sona ermeden önce yürürlüğe girmedi ve yetkililer erişim engelleri uygulamaya ve içerik kaldırmaya devam etti
  • Aralık 2023'te 17 VPN hizmeti mahkeme kararı olmaksızın engellendi.
  • Mayıs 2024'te, aralarında eski HDP eş başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın da bulunduğu 20 Kürt siyasetçi, 2014 yılına kadar uzanan sosyal medya paylaşımları nedeniyle 9 ila 42 yıl arasında değişen hapis cezalarına çaprtırıldı.

Siyasi durum

Hükümetin son yıllarda giderek otoriterleştiği not edilen raporda, anayasa değişiklikleri yoluyla muhaliflerin hapisle cezalandırılmasının artan bir uygulama olduğu belirtildi. Ayrıca derinleşen ekonomik kriz ortamı, Şubat 2023 depremleri ve Mayıs 2023’teki cumhubaşkanlığı seçimlerinin hükümet tarafından muhalefeti bastırmak ve kamusal söylemi sınırlamak için kullanıldığı belirtildi.

Rapor hakkındaki basın bülteni yayınlayan ve raporun Türkiye ile ilgili bölümünü hazırlayan Avrupa Basın ve Medya Özgürlüğü Merkezi (ECPMF) Medya Özgürlüğü İzleme Sorumlusu Gürkan Özturan, “Türkiye'de internet özgürlüğü, önceki yıllarda olduğu gibi altyapıyı tahrip eden bir doğal afet yaşanmaması nedeniyle bu yılki analizde genel olarak bir puanlık bir artış gözlemlense de tehdit altında kalmaya devam ediyor. Yine de, depremlerden etkilenen bölge diğer pek çok sorunun yanı sıra bağlantı sorunları yaşamaya da devam etmektedir” dedi.

Özturan ayrıca hükümetin zorlayıcı yasalar uygulamaya devam ettiğini de hatırlatarak, “Özellikle seçim dönemlerinde haber platformlarına erişimin engellenmesi ve 1998 yılına kadar uzanan haber içeriklerinin kısıtlanması, LGBTİ+ karakterlerin temsilleri nedeniyle yayın platformlarına verilen cezalar, 17 VPN hizmet sağlayıcısının mahkeme kararı olmaksızın engellenmesi, Kürt siyasetçilere sosyal medya paylaşımları nedeniyle on yıllarca hapis cezaları verilmesi bu dönemin önemli gelişmelerinden sadece bazılarıydı. Sonuç olarak, İnternet Özgürlükleri Raporu 2024’te de Türkiye, "Özgür Değil" kategorisinde yer almaya devam ediyor. Bu özgür olmayan internet ortamı döngüsünü kırmak için yasa ve yönetmeliklerin kesinlikle insan odaklı, hak ve özgürlük temelli olması gerekiyor” diye konuştu.

Dünyada internet özgürlüklerinde düşüş

Rapor ayrıca, incelenen 72 ülkeden en az 25'inde hükümetlerin seçim dönemlerinde, genellikle sonuçları yönlendirmek amacıyla internet erişimini kestiğini, sosyal medya platformlarına erişimi kısıtladığını veya siyasi, sosyal ve dini söylemlere yer veren web sitelerini engellediğini ortaya koymuştur.

Raporda ayrıca iktidarların seçim dönemleri dışında da çevrimiçi söylemi susturmak için tutuklamalara, şiddete ve diğer baskı biçimlerine başvurduğu tespit edildi. En az 56 ülkede internet kullanıcıları siyasi, sosyal veya dini ifadeleri nedeniyle tutuklandı. En az 43 ülkede insanlar, çevrimiçi faaliyetlerine misilleme olarak fiziksel saldırıya uğradı veya öldürüldü. En ciddi ihlallerden bazıları silahlı çatışmalar bağlamında gerçekleşti. Bu tür çatışmalar sırasında internetin tamamen kapatılması, sivilleri bilgi boşluğuna sürükledi, gazetecilerin şiddet hakkında haber yapmasını engelledi ve hayati yardımların ulaştırılmasını sekteye uğrattı.

Temel rapor bulguları

  • Küresel internet özgürlüğü üst üste 14. kez geriledi. Freedom on the Net 2024'ün kapsadığı 72 ülkenin 27'sinde internette insan haklarına yönelik korumalar azaldı, 18'inde ise gelişme kaydetmiştir. Kırgızistan raporun 100 puanlık ölçeğinde en büyük puan düşüşünü (-4) yaşarken, onu Azerbaycan (-3), Belarus (-3), Irak (-3) ve Zimbabve (-3) takip etti. Buna karşılık, internet özgürlüğü en çok Zambiya'da (+3) gelişti ve çevrimiçi aktivizm için alan açıldı.
  • Myanmar ve Çin internet özgürlüğü açısından dünyanın en kötü ortamları olarak sıralandı. Myanmar (-1) gerileyerek Çin ile birlikte rapordaki en kötü toplam puana (9) sahip olurken, son on yılda ilk kez bir ülke Çin kadar düşük bir sıralamada yer aldı. Myanmar ordusu 2021 darbesiyle iktidarı ele geçirdiğinden bu yana muhalefete karşı acımasız ve şiddetli bir baskı uyguluyor, eleştirileri bastırmak için kapsamlı bir sansür ve gözetim sistemi kullanıyor ve binlerce kişiyi çevrimiçi faaliyetleri nedeniyle hapse atıyor.
  • Seçmenlerin bilinçli karar verme ve seçim sürecine tam olarak katılma becerileri sansür ve içerik manipülasyonu nedeniyle baltalanmıştır. Raporun kapsadığı dönemde ülke çapında seçim düzenleyen veya seçime hazırlanan 41 ülkenin en az 25'inde hükümetler siyasi, sosyal ve dini söylemlere yer veren web sitelerini engelledi; sosyal medya platformlarına erişimi kısıtladı veya internet bağlantısını tamamen kesti. 41 ülkenin en az 21'inde hükümet yanlısı yorumcular çevrimiçi bilgileri manipüle ederek demokratik sürecin kendisi hakkında yalan yanlış bilgiler yaydı. Bu arada, bağımsız doğruluk kontrolcülerini ve araştırmacıları gayrimeşrulaştırmaya yönelik partizan çabalar, onların hayati önem taşıyan çalışmalarını sekteye uğrattı.
  • Kampanyalar ve propagandacılar büyük seçimler sırasında üretken yapay zekayı kullandılar. Üretken yapay zeka (YZ) için büyük ölçüde düzenlenmemiş bir ortam, siyasi kampanyaların yeni teknolojiyi zararsızdan son derece aldatıcıya kadar çeşitli şekillerde kullanmasına izin verdi. Üretken YZ araçları, partiler ve adaylar tarafından dikkat çekici memler üretmek, siyasi rakiplerle alay etmek, daha farklı kitlelere ulaşmak ve hatta en otoriter ortamlarda devlet sansürünü aşmak için kullanıldı. Daha endişe verici durumlarda, kötü niyetli aktörler, eski içerik manipülasyonu yöntemlerini artırarak yanlış ve yanıltıcı bilgiler oluşturmak için üretken yapay zekayı kullandılar. Bununla birlikte, üretici YZ kampanyalarını tanımlamanın ve analiz etmenin pratik zorluğu, teknolojinin etkisini anlamada büyük bir araştırma boşluğuna katkıda bulunmuştur.
  • Birçok hükümet, seçim dönemlerinde güvenilmez bilgi alanını ele almayı amaçlayan adımlar attı ve internet özgürlüğü için karışık sonuçlar elde etti. Müdahaleler arasında çevrimiçi içerikle ilgili kuralların uygulanması, doğruluk kontrolü ve dijital okuryazarlık girişimlerinin desteklenmesi ve kampanyalarda üretken yapay zekanın kullanımını sınırlamak için yeni yönergelerin kabul edilmesi yer aldı. Bazı tedbirler ifade özgürlüğünü ve çeşitli bilgilere erişimi yeterince koruyamazken, en umut verici modeller Güney Afrika, Tayvan ve Avrupa Birliği'nden geldi.

Rapor, politika yapıcıların, düzenleyicilerin ve teknoloji şirketlerinin internet özgürlüğünü teşvik etmek için benimseyebilecekleri adımları tanımlamaktadır. Raporun tamamını ve politika önerilerini okumak için buraya tıklayın.

Freedom on the Net, dijital alandaki insan hakları üzerine yıllık bir çalışmadır. Proje şu anda dünyadaki internet kullanıcılarının yüzde 87'sini oluşturan 72 ülkedeki internet özgürlüğünü değerlendirmektedir. Serinin 14'üncüsü olan bu rapor Haziran 2023 ile Mayıs 2024 arasındaki gelişmeleri kapsamaktadır.

Her ülkenin internet özgürlüğü puanını 100 puan üzerinden belirlemek için standart bir metodoloji kullanan ve erişim engelleri, içerik üzerindeki sınırlamalar ve kullanıcı hakları ihlallerine ilişkin 21 ayrı göstergeyi içeren bu yılki baskıya 95'ten fazla analist ve danışman katkıda bulundu. Türkiye raporuna buradan ulaşabilirsiniz.

Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.