Haberler

Rusya ve Türkiye medyasının yargısal hikayesini tanıtıyoruz

Rusya ve Türkiye medyasının yargısal hikayesini tanıtıyoruz

 "Hiç kimse hiçbir şeye karşı bağışık değildir. İnsanların kendilerini ne tür baskılar altında hissettiğini anlamak zorundasınız. Totaliter hükümetlerin ilk olarak ne yapmaya çalıştığını düşünün? İletişim ağlarını kontrol altına almaya çalışırlar. Darbe sırasında radyo ve televizyonu ele geçirirler. İletişimi ve eğitimi kapatmaya çalışırlar, böylece kendi görüşleriyle uyumlu olmayan bir şey öğretilmez. Bunlar totaliter hükümetlerin yapmaya çalışacağı iki şeydir. Üçüncüsü yargıyı kontrol etmek, böylece yargıçların ve avukatların görüşleri rejimle aynıdır. Bu eski bir oyun kitabıdır."

(Maragaret Atwood, WIRED dergisiyle yaptığı Mayıs 2023 Röportajından) 22 Haziran'da, sivil toplum kuruluşları JAM ve Mass Media Defense Center'ın işbirliğiyle ortaya çıkan, Rusya ve Türkiye'deki gazetecilere yönelik yargının saldırısını konu alan "Yargı Gazetecilere Karşı: Rusya ve Türkiye'de yargının gazeteciliğe karşı savaşı" başlıklı yayına katkıda bulunanlar, Rusya ve Türkiye'deki gazetecilerin son iki on yılı hakkında konuşmak üzere bir araya gelecekler. Tanıtım 22 Haziran'da GMT+2 saat 16:00'de (16:00 Berlin, 17:00 İstanbul, 10:00 DC) gerçekleştirilecek. Yayına katkıda bulunanlar Barış Altıntaş, Nate Schenkkan, Roman Zholud, Gökçer Tahincioğlu ve Sibel Yükler ile ifade özgürlüğü avukatları Galina Arapova ve Veysel Ok, görüşlerini sunacaklar. Etkinlik bir saat sürecek ve simultane Türkçe çeviri ile İngilizce olarak gerçekleştirilecek. Zoom Live linki üzerinden yerinizi ayırın.

Yayın Hakkında

Bu yayın, yukarıdaki alıntıda Margaret Atwood tarafından güzel bir şekilde ifade edilen otokratların oyun kitabını ayrıntılı olarak gösteriyor, son iki on yılda Rusya ve Türkiye'de gazetecilere yönelik artan düşmanlığı ve yargı saldırılarını büyük ölçüde kendi politik rejimleri tarafından orkestra edilmiş şekilde titizlikle inceliyor. Nate Schenkkan girişinde, bu analiz için sahneyi kurarken, bu ülkelerin sıklıkla otokrasi sembolleri olarak gruplandırılmasına rağmen aralarında önemli ayrımlar olduğunu savunuyor. Roman Zholud ve Anna Romashchenko'nun Rusya üzerine olan bölümleri, Putin yönetimi tarafından dikkatlice yönetilen "temizlik" operasyonunu detaylandırıyor. Bu durum, özellikle Rusya'nın 2022'deki Ukrayna işgalini izleyen yaygın sansürde çok belirgindir, bu hamle bağımsız medya organlarının birçoğunun engellenmesi veya tamamen yasaklanmasına neden olmuştur. Eşzamanlı olarak Türkiye'deki durum da, Barış Altıntaş ve Sibel Yükler tarafından anlatıldığı gibi, Erdoğan hükümetinin agresif önlemleri ülkeyi küresel olarak gazetecilerin en çok hapsedildiği altıncı ülke haline getirmiştir. Bu rejimler, gazetecileri susturmak ve sindirmek için devlet suçlamalarını silah olarak kullanıyorlar, onları 'hain' veya 'terörist' yapıyorlar. Bunun dikkat çeken bir örneği, Çek özel kuvvetlerine ait gizli bilgiler geçirdiği iddiasıyla 'yüksek hıyanetle' suçlanan Rus Ivan Safronov vakasıdır. Yayında ayrıca;  Türkiye'de hükümetin haber kuruluşlarının editoryal politikasına müdahalesi, Gökçer Tahincioğlu tarafından anlatılan Cumhuriyet efsanesi örneğinde olduğu gibi, basın özgürlüğü için yeni bir endişe kaynağı olmuştur. Gazetecilerin devlet ya da kurumsal yolsuzlukları raporlarken artan yargı tacizleri, yayının sonraki bölümlerinde de ayrıntılı olarak inceleniyor. Örnekler, Rusya'da gazetecilere karşı uydurma delillerin kullanılmasını, Türkiye'de ise gazetecilerin yolsuzluk soruşturmaları üzerinden dava açılma tehdidi ile mali iflas tehlikesi ile karşı karşıya kalmalarını içeriyor. Bunun dikkat çeken bir örneği, Türkiye'de Pelin Ünker'in Paradise Papers’ın analizine dahil olması, Asuman Aranca tarafından detaylandırılan bir makalede anlatılan olaydır. Rusya ve Türkiye'deki yargının gazetecilik üzerine saldırıları, basın özgürlüğü ve demokrasinin çok kavramı için önemli sonuçlar doğuruyor. Rusya'da sonuç tam anlamıyla bir savaş olmuştur. Türkiye'de süreç hala devam ediyor.

Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.