DENİZ TEKİN
Gazeteci Abdurrahman Gök’ün 225 gün tutuklu kalmasına neden olan davanın duruşmasında Gök hakkında yeni bir soruşturma açıldığı öğrenildi.
Mezopotamya Ajansı (MA) editörü Abdurrahman Gök'ün, "örgüt üyesi olmak" ve "örgüt propagandası yapmak" iddialarıyla yargılandığı davanın beşinci duruşması, Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Duruşmaya gazeteci Gök ve avukatı Resul Temur ile Mehmet Emin Aktar katıldı. Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eş Başkanı Dicle Müftüoğlu, İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) Türkiye Araştırmacısı Emma Sinclair-Webb, DİSK Basın-İş Genel Başkanı Turgut Dedeoğlu, DİSK Basın-İş Diyarbakır Bölge Temsilcisi Hakkı Boltan ve İHD Diyarbakır Şube Yöneticisi Yusuf Erdoğan ile gazeteciler de duruşmayı izledi.
Gök: Yurt dışı yasağı nedeniyle kendimi tutuklu gibi hissediyorum
Duruşmada ilk sözü alan Gök, uzun yıllardır çatışma alanlarında gazetecilik yaptığını belirterek, “Hakkımdaki yurtdışı yasağı nedeniyle uzun süredir gazetecilik yapamıyorum. Birçok yerde savaş ve çatışmalar devam ediyor. Bunları takip edemiyorum. Yurt dışı yasağı nedeniyle kendimi tutuklu gibi hissediyorum. Yasağın kaldırılmasını istiyorum” dedi.
Avukat Mehmet Emin Aktar, müvekkilinin mesleğini sürdürebilmesi için yurtdışına çıkış yasağının kaldırılmasını talep etti. Diğer avukat Resul Temur ise, itirafçı tanık Ümit Akbıyık’ın ifadesinin avukat bulunmadan alındığını belirterek, bu nedenle Akbıyık’ın beyanlarının müvekkiline ceza verilmesi için dayanak oluşturamayacağını vurguladı.
Mahkeme, iddia makamının görüşü doğrultusunda Gök hakkındaki yurtdışına çıkış yasağının devamına karar verdi. Mahkeme ayrıca gizli tanığın dinlenilmesinden vazgeçilmesini, Gök hakkında 2024 yılında açılan yeni soruşturma dosyasının bir örneğinin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan istenilmesini kararlaştırdı. Bir sonraki duruşma 30 Ocak 2025 tarihinde görülecek.
Dava hakkında
Diyarbakır merkezli bir soruşturma kapsamında, 25 Nisan’da yapılan ev baskınlarında gazeteciler Abdurrahman Gök, Mehmet Şah Oruç, Mikail Barut ve Beritan Canözer tutuklandı. Aynı operasyonda gazeteciler Ahmet Kanbal, Murat Bayram ve sonradan gözaltına alınan Hakkı Boltan ile Ferhat Çelik adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Gazeteci Beritan Canözer ise 23 Haziran’da tahliye edildi.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, tutuklu gazeteci Abdurrahman Gök hakkında "örgüt üyesi olmak" ve "örgüt propagandası yapmak" suçlamalarıyla bir iddianame hazırladı.
İddianamede, Gök’ün Mezopotamya Ajansı'nda yayımlanan haberleri, kitap tanıtımları, kütüphanesindeki kitaplar, sigortasının Mezopotamya Ajansı tarafından ödendiğine dair SGK kayıtları, gazetecilerle yaptığı telefon görüşmeleri, haber içerikli sosyal medya paylaşımları ve kitap tanıtımları suç delili olarak gösterildi.
Delil olarak sunulan haberlerden biri, Gök’ün imzasıyla yayımlanan ve bir tutuklunun serbest bırakılması için dönemin Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’e yazılan mektubu içeriyor.
Suç delili olarak gösterilen kitaplar arasında ise gazeteci Kadri Gürsel’in yazdığı "Dağdakiler: Bagok’tan Gabar’a 26 Gün" adlı eser de bulunuyor.
