MLSA - Gazeteci Ahmet Kanbal, X hesabından yaptığı haber içerikli paylaşımda yer alan bir fotoğraf nedeniyle “basın ve yayın yoluyla örgüt propagandası yapmak” iddiasıya yargılandığı davanın ikinci duruşmasında beraat etti.
Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün (1 Şubat 2024) görülen duruşmaya gazeteci Kanbal ve avukatı Erdal Kuzu katıldı. Davanın ikinci duruşmasında savcı dosyaya ilişkin görüşünü sunarak, Kanbal için beraat istedi.
Avukat Kuzu, mütalaaya katıldıklarını belirtti. Kuzu, paylaşımın müvekkili tarafından yapılmadığını da hatırlatarak, “Örgüt üyelerine ait fotoğraf müvekkil tarafından paylaşılmamıştır. Ajans haberini paylaşmıştır. Bu nedenle suç unsuru oluşmamıştır. Müvekkilim gazetecilik faaliyetleri nedeniyle yargılanamaz” diyerek, beraat taleplerini yineledi. Kanbal, gazetecilik faaliyetleri nedeniyle yargılandığına dikkat çekerek, beraatine karar verilmesini talep etti.
Mahkeme, suç unsurlarının oluşmadığını belirterek Kanbal hakkında beraat kararı verdi.
Ne olmuştu?
Gazeteci Ahmet Kanbal, Mezopotamya Ajansı’nın X (eski adıyla Twitter) hesabından paylaştığı haberi, kendi sosyal medya hesabından yeniden paylaştığı iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında, 6 Ekim 2023’de, Mardin’de evine yapılan baskında gözaltına alındı. Kanbal, polisteki ifadesi ardından serbest bırakıldı.
Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı Kanbal hakkında, “basın ve yayın yoluyla örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla dava açtı; iddianamede Kanbal’ın 7,5 yıla kadar hapsi istendi. Kanbal’ın, 17 Mart 2023’te, kendi sosyal medya hebasından "Mezopotamya Ajansı, QSD: Düşen helikopterde 9 savaşçımız hayatını kaybetti" başlıklı içeriği paylaştığı iddia edildi. Haberin içeriğinde yer alan fotoğrafta, üzerlerinde askeri üniforma bulunan, ancak kimlikleri tespit edilemeyen kişilerin Türkiye tarafından yasadışı bir oluşum olarak kabul edilen “YPG üyesi olduğunun değerlendirildiği” ileri sürüldü.
Kanbal’ın yaptığı bu paylaşımla “ifade özgürlüğü ve haber yapma sınırlarını aştığı” savunulan iddianamede, paylaşımın haber özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceği ileri sürüldü. Kanbal’ın bu paylaşımla örgütün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterdiği, övdüğü veya bu yöntemlere başvurmayı teşvik ettiği iddia edildi.