Diyarbakır - Gazeteci Ayşe Kara’nın “örgüt üyeliği” ile suçlandığı dava başladı; Kara hakkındaki yurtdışına çıkış yasağını kaldırmayan mahkeme, esas hakkındaki mütalaanın hazırlanması için davayı Kasım ayına erteledi.Mardin’de 2016 yılında haber takibini yaptığı yürüyüşe katıldığı, kanun hükmünde kararname ile kapatılan Özgür Gazeteciler Cemiyeti (ÖGC) ile Özgür Kadın Kongresi’ne (KJA) üye olduğu ve Demokratik Toplum Kongresi’nde (DTK) faaliyet yürüttüğü gerekçesiyle “silahlı terör örgütü üyesi olmak” ile suçlanan serbest gazeteci Ayşe Kara’nın ilk duruşması görüldü. Kara, DTK’ye yönelik yürütülen soruşturma kapsamında 26 Haziran 2020’de gözaltına alınmış daha sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.
Mahkeme, Kara’nın basın kartını sordu
Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya gazeteci Kara ve avukatı katıldı. Kimlik tespiti ile başlayan ve iddianamedeki suçlamaların özetinin okunmasıyla devam edilen duruşmada Kara, tercüman aracılığıyla Kürtçe savunma yaptı. Kara, gazeteci olduğunu, DTK üyesi olmadığını, DTK binasına haber yapmak amacıyla gittiğini, orada bulunan bilgi ve belgelerle bir ilgisinin olmadığını söyledi. Mahkeme heyeti Kara’ya basın kartının olup olmadığını ve hangi kurumda çalıştığını sordu. Kara, basın tanıtım kartının olduğunu ve serbest gazetecilik yaptığını belirtti. Barış ve Demokrasi Partisi’nin (BDP) 2016’da Mardin’de düzenlediği yürüyüşü gazeteci olarak takip ettiği sırada gözaltına alındığını ifade ederek, üzerine atılı suçlamaları reddetti ve beraatini istedi.
Temur: Gazetecilik faaliyeti yürüttüğü çok açıktır
Ardından söz alan Kara’nın avukatı Resul Temur, müvekkilinin gazeteci olduğuna dair basın tanıtım kartının fotokopisini mahkemeye sundu. Müvekkilinin yaptığı haberleri daha önce dava dosyasına sunduklarını kaydeden Temur, bu haberlere bakıldığında müvekkilinin gazetecilik faaliyeti yürüttüğünün açık olduğunu dile getirdi. Temur, DTK binasında çıkan bilgi ve belgelerde müvekkilinin isminin olmasının onu “örgüt üyesi” göstermeyeceğini vurguladı. Temur, müvekkilinin Mardin’de haber takibi yaptığı kitlenin toplu şekilde gözaltına alınması nedeniyle gözaltına alındığına dikkat çekerek, askerlerin köyde açtığı çadırda ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldığını hatırlattı. Temur son olarak yurtdışına çıkış yasağı şeklinde uygulanan adli kontrol tedbiri sebebiyle müvekkilinin Irak Federe Kürdistan Bölgesi’nde yaşayan ailesinin yanına uzun süredir gidemediğini belirtti ve tedbirin kaldırılmasını istedi.
Mahkeme, yurtdışına çıkış yasağını kaldırmadı
İddia makamı mütalaasında, Kara hakkındaki yurt dışına çıkış yasağının devamına karar verilmesini talep etti. Mütalaaya karşı söz alan avukat Temur, müvekkilinin ailesi ile arasındaki manevi ilişkilerinin zedelenmemesi için yasağın kaldırılmasına yönelik talebini bir kere daha dile getirdi. Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, varsa tevsii tahkikat taleplerini iletmek yoksa esas hakkındaki mütalaasını hazırlamak üzere dava dosyasının savcılığa gönderilmesine karar verdi. Mahkeme, Kara’nın davanın geldiği aşama itibariyle kaçma ve saklanma şüphesi bulunduğu gerekçesiyle yurt dışına çıkış yasağının kaldırılması talebini reddederek, bir sonraki duruşma tarihini 9 Kasım olarak belirledi.
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.
