Savunmanlığını MLSA’nın üstlendiği gazeteci Çetin Yılmaz’ın “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla yargılandığı davanın dördüncü duruşması Manisa 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Mahkeme, Anayasa Mahkemesinin (AYM) iptal ettiği “sanal devriye” yöntemi ile iddianameye sunulan sosyal medya paylaşımlarını gerekçe göstererek gazeteci Yılmaz’ı 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezasına çarptırdı ve hükmün açıklanmasını geriye bıraktı.Gazeteci Çetin Yılmaz, Manisa 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın bugünkü karar duruşmasına avukatı Erselan Aktan ile birlikte katıldı. Mahkeme başkanı, kimlik tespitinin ardından önce avukat savunmasını dinleyeceklerini belirtti.İlk olarak söz alan Avukat Erselan Aktan, iddianamede Yılmaz’a yöneltilen suçlamaya delil gösterilen bazı paylaşımların Yılmaz’a ait olmadığını belirterek savunmasına başladı: “Qestuka adındaki Facebook grubundan yapılan paylaşımlar, müvekkile ait değildir. Kaldı ki bu yönde bir bulgu da mevcut değildir.”İddianameye dahil edilen tüm paylaşımların hukuksuzca elde edildiğine dikkat çeken Av. Aktan, mahkemeye AYM’nin kararını hatırlatarak “Hem qestuka adlı Facebook sayfası hem de müvekkilin şahsi Twitter hesabı, "sanal devriye" diye tabir edilen, hukuka aykırılığı AYM tarafından tescil edilmiş bir uygulama ile taranmıştır. AYM, sorgu makamlarına bir daha bu uygulamayı yapmayın, mahkemelere de eğer ki size ‘sanal devriye’ uygulaması ile elde edilen içerikleri delil diye getirirlerse, hükme esas almayın diyor. Ancak bu yargılamada hem soruşturma hem de kovuşturma safhaları, hukuka aykırı yolla elde edilmiş delillerle yürütülmeye çalışılıyor” dedi.Yılmaz’ın şahsi hesabından yaptığı paylaşımların herhangi bir şiddet çağrısı ya da şiddeti övücü ifadeler içermediğine dikkat çeken Av. Aktan, paylaşımların haber vermek amacıyla yapıldığının ve söz konusu paylaşımların hukuka aykırı şekilde elde edildiğinin dikkate alınarak Yılmaz hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğini söyledi.Av. Aktan’dan sonra söz alan Yılmaz, savunmasında şöyle konuştu: “Ben gazeteciyim. Uzun süredir farklı mecralarda gazetecilik yapıyorum, yazılar yazıyorum. Bir dönem editörlük de yapmıştım. Bir metnin nasıl bir editoryal süzgeçten geçtiğini, geçmesi gerektiğini biliyorum. Paylaştığım haberlerde de gazetecilik kriterlerini gözetirim. Önüme düşen her haberi yazan, paylaşan biri değilim. Ben sempati duyduğum, oy verdiğim siyasi partiye bile üye olmadım. Çünkü bunun gazetecilik etiğine ters düştüğünü, gazeteciliğime gölge düşüreceğini düşünürüm. Oy verdiğim, yasal siyasi parti dahil olmak üzere hiçbir kurumun, grubun, örgütün propagandasını yapmam. Onlar hakkında ancak haber yapabilirim, yazı yazabilirim. Çünkü ben gazeteciyim. Beraatimi talep ediyorum.”Savunmaların ardından ara vermeden kararını açıklayan mahkeme heyeti, Yılmaz’ın üzerine atılı suçu işlediğinin sabit olduğuna kanaat getirerek 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezasına çarptırılmasına hükmetti. Mahkeme, hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına karar verdi.
Ne olmuştu?
26 Ağustos 2021 tarihli iddianamede gazeteci Yılmaz’a yöneltilen suçlamalara 2015-2020 yılları arasında Twitter, Facebook ve Instagram’dan yapılan 13 sosyal medya paylaşımı delil olarak gösteriliyor. Yılmaz, 13 Ağustos 2021 tarihinde altı kişi ile birlikte gözaltına alınmış ve bir hafta gözaltında tutulduktan sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.*Bu işin hakları, Atıf-Gayriticari (CC BY-NC) Lisans ile kısmen saklıdır. Bu iş, MLSA’ya atıf yapmak şartı ile ve ticari olmayan amaçlar ile kullanılıp dağıtılabilir.
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.
