Gazeteci İsmail Çoban’ın yeniden yargılandığı davanın görülmesine başlandı. Mahkeme, Çoban’ın duruşmalardan vareste tutulmasına karar vererek suçlama konusu yapılan gazete sayılarının basın savcılığına ne zaman teslim edildiğinin araştırılması için yazı yazdı. Mahkeme, savcının esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması bir sonraki celseye kadar süre vererek davayı 31 Ocak 2023 tarihine erteledi. Kanun Hükmünde Kararname ile kapatılan Azadiya Welat Gazetesi’nin eski Yazı İşleri Müdürü İsmail Çoban’ın “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla yeniden yargılandığı davanın ilk duruşması görüldü. Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya başka bir davadan dolayı Maraş Türkoğlu Cezaevi’nde hükümlü bulunan Çoban SEGBİS ile katılırken avukatı duruşma salonunda hazır bulundu. Kimlik tespiti ile başlayan duruşmada, mahkeme başkanı, daha önce verilen hükmün açıklanması kararının neden bozulduğuna dair kararı okudu. Mahkemenin savunmasını istediği Çoban, Kürtçe savunma yapmak için tercüman istedi. Tercümanlık yapan mahkeme mübaşirinin çevirisini yaptığı savunmada, Çoban Tarsus’ta kendisi hakkında verilen cezanın hukuka aykırı olduğunu ve kendisine yönelik bir operasyonun bir parçası olduğu söyledi. Daha önce kaldığı Tarsus Cezaevi’nde Özgürlükçü Demokrasi gazetesine abone olduğunu hatırlatan Çoban, cezaevi idaresinin içeriye girmesine izin verdiği ve resmi yollarla kendisine gelen gazetenin sayılarını ve küpürlerini bulundurduğu için kendisine ceza verildiğini belirtti. Bu sırada Çoban’ın savunmasına müdahale eden duruşma savcısı ve mahkeme başkanı, Çoban’ın yaptığı savunmanın davanın esasıyla ilgili olmadığı uyarısında bulundu. Çoban, hakkında daha önce verilen bu hükmün açıklanması kararının hukuka aykırı bir şekilde açılan bir davada verilen hükme dayanarak bozulduğunu belirterek, daha önce yaptığı savunmaları tekrar ettiğini ifade etti. Ardından söz alan Avukat Resul Temur, dava açma şartı süresinin günlük gazeteler için dört ay, süresiz yayınlar için 6 ay olduğunu vurgulayarak müvekkilinin bu davada yargılanmasına gerekçe gösterilen gazete sayılarının sadece üçünün dava açma süresi içinde kaldığını, diğer sayılar için dava açma şartları olmadığına dikkat çekti. Temur, mahkeme heyeti ile iddia makamının dava açma şartı gerçekleşen üç gazete sayısı yönünden bir değerlendirme yapmasını talep etti. Temur, davada suç delili olarak gösterilen Azadiya Welat Gazetesi sayılarının basın savcılığına teslim edilip edilmediğinin tespiti için matbaanın bulunduğu Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasını istedi. Mahkeme, Küçükçekmece Cumhuriyet savcılığına yazı yazarak suçlama konusu yapılan gazetelerin alındı belgesi istenmesine, Çoban hakkında gazetelerin başka sayıları nedeniyle Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesinde açılan ve karara çıkan dava dosyasının incelenmek için istenmesine karar verdi. Mahkeme, tevsi tahkikat talebi yoksa esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için dosyanın iddia makamına gönderilmesine hükmetti. Mahkeme, İsmail Çoban’ı duruşmalardan vareste tutarak davayı erteledi.
Ne olmuştu?
9 Şubat 2015 tarihinde Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede Çoban’a yöneltilen suçlamaya gazetenin 4 Eylül - 30 Eylül 2014 tarihleri ile 1 Ekim - 21 Ekim 2014 tarihleri arasında gazetede yayımlanan haberler delil olarak gösteriliyor. İddianame savcısı, daha önce gazete ve önceki yazı işleri müdürleri hakkında birçok dava açılsa da “Azadiya Welat gazetesinin yayın politikasında herhangi bir değişiklik yapmaksızın örgütün yayın organı gibi hareket etmek suretiyle suç işlemeye devam ettiği” iddiasıyla Çoban’ın cezalandırılmasını talep ediyor. 2015 yılında Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada gazeteci Çoban 1 yıl 8 ay 25 gün hapis cezasına çaptırılarak hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına karar verilmişti. Gazeteci Çoban hakkında başka bir suçtan tutuklu bulunduğu Tarsus Cezaevinde yapılan bir arama sırasında yasaklı olduğu iddia edilen Özgürlükçü Demokrasi gazetesi ve bu gazeteye ait kupürleri bulundurmaktan dava açıldı. 2021 yılında Tarsus 8. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davada Çoban, “infaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokma” suçundan 2 yıl hapis cezası verildi. Kararın kesinleşmesinin ardından Tarsus 8. Asliye Ceza Mahkemesi, Çoban’a “örgüt propagandası” verilen cezada hükmün açıklanmasını geriye bırakan Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesine ihbarda bulundu. Çoban’ın HAGB denetim süresi içerisinde suç işlediğine kanaat getiren Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi, Çoban hakkındaki HAGB kararının kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılmasına karar verdi.*Bu işin hakları, Atıf-Gayriticari (CC BY-NC) Lisans ile kısmen saklıdır. Bu iş, MLSA’ya atıf ile ve ticari olmayan amaçlar ile kullanılıp dağıtılabilir.
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.