CENGİZ ANIL BÖLÜKBAŞ
Gazeteci Metin Cihan, İçişleri Bakanlığı’nın mahkeme ve savcılıklara kendisine ilişkin yazı yazarak Almanya’dan Türkiye’ye iadesini istediği ve ‘kırmızı bülten’ çıkarılması için girişim başlattığını duyurdu. Cihan, mahkemenin cevap olarak hakkındaki suçlamaların iade talebini gerektiren suçlar olmadığını söylediğini belirterek, “Katil zanlıları, şüpheliler yurt dışında. Kimse onları aramıyor. İfadeleri dahi almıyor” dedi.
Gazetecilik faaliyetleri nedeniyle pek çok davada yargılanan ve yurt dışında bulunan gazeteci Metin Cihan, Twitter’da bir belge paylaştı ve İçişleri Bakanlığı’nın ‘Türkiye’ye iadesi’nin yolunu aradığını açıkladı.
‘Kırmızı bülten’ çıkarılması için girişim başlatıldığına dair bir belge paylaşan Cihan, şunları söyledi: “Bazen kendimi ve yaşadıklarımı abarttığımı düşünüyorum bazen de hafife aldığımı… İçişleri Bakanlığı mahkemelere ve savcılıklara yazı yazmış. İadem isteniyor ve İnterpol aramasının yolu aranıyor. Sadece haber twitlerim yüzünden. Bazen diyorum umursama, bazen diyorum vur dibine.”
‘Kırmızı Bülten/Difüzyon ile arattırılıp arattırılamayacağının...’
"Selçuk Sevgel Bakan a., Interpol-Europol Daire Başkanı 1. Sınıf Emniyet Müdürü” imzasını taşıyan ve bazı başsavcılıklara iletildiği belirtilen belgede şu taleplerde bulunuluyor:
“Yakalama emirlerine istinaden Almanya’dan ülkemize doğrudan talep yoluyla iadesinin talep edilip edilemeyeceğinin değerlendirilmesini, olumlu olması halinde iade evraklarının Adalet Bakanlığı’na gönderilmesi…
Herhangi bir sebepten iadesinin gerçekleşmemesi ihtimaline binaen, uluslararası seviyede Kırmızı Bülten/Difüzyon ile arattırılıp arattırılamayacağının belirtilmesini…
Kırmızı Bülten/Difüzyon çıkartılmasının başsavcılıklarca istenmesi durumunda…hazırlanacak formların doğrudan Adalet Bakanlığı’na iletilmesi…”
Mahkeme iade talebini gerektiren suçlar olmadığına karar verdi
Hakkındaki “Türkiye’ye iade” girişimini, Gülistan Doku’nun şüphelilerinin açtıkları davanın mahkeme dosyasından avukatı sayesinden öğrendiğini aktaran Cihan, mahkemenin cevap olarak hakkındaki suçlamaların iade talebini gerektiren suçlar olmadığını ve iade talebinin söz konusu olmadığı cevabını verdiğini söyledi.
Hakkında açılan diğer davalara bakan mahkemelerinde muhtemelen böyle bir cevap vereceğini belirten Cihan, “Ben durumu sosyal medyada duyurduktan sonra Emniyet Genel Müdürlüğü bir açıklama yaptı. O açıklamadan benim anladığım bunun bir rutin yazışma olduğu. Dolayısıyla hakkımda böyle bir karar verileceğini düşünmüyorum” dedi.
“Tüm soruşturma ve davalar haber tweetlerim ile ilgili”
Hakkındaki soruşturmaların ve davalarının tamamının haber tweetleri ile ilgili olduğunu dile getiren Cihan, şunları söyledi: “İnsanların aklına başka bir suçtan kaynaklı bu durumda olduğum gelebilir. Ancak gerçekten başka bir suç söz konusu değil. Açılan davaların çoğu hakaret davası. İade talebi girişimi yapılması gereken o kadar kişi varken bana dair böyle bir girişimde bulunuluyor. Örneğin Burak Oğraş cinayeti. Ailesinin 10 yıldır mücadelesi var. Savcının da İstanbul Ulusal Kriminal Labarotuvarı’nın da yazışmaları var. Neredeyse katiller de belli. Katil zanlılarından biri Almanya’da. Arandığını zannetmiyorum. Rabia Naz’ın ölümünde her şey belediye başkanının ailesine işaret ediyor. Onun da çocukları ve yeğenleri Almanya ve Hollanda’da. Kimse onları aramıyor. İfade dahi almıyorlar.”
Türkiye’nin zor bir dönemden geçtiğini ve büyük bir tahakküm kurmuş bir iktidar ile karşı karşıya olunduğunu dile getiren Cihan, iktidara karşı mücadelesini gazetecilik üzerinden bulduğunu söyledi. Ancak yaptığı haberler sonucunda ülkeden ayrılmak zorunda kalacağını tahmin etmediğini söyleyen Cihan, “Sakin bir hayatım vardı aslında. Bazı haberlerin peşine düşüp araştırınca durum sonradan buralara vardı. Tabii bu durumun sebebi büyük oranda kendi tercihlerim. Son dört yılımda zor zamanlar yaşadım. Yurt dışında bulunmanın, dönemiyor olmanın psikolojisi başka bir şey. Ama hayat devam ediyor” dedi.
“Cezaevine konulmaya çalışılmasını kabullenemedim”
Rabia Naz cinayetini Türkiye’nin gündemine getirmesinin ardından bilinir ve tanınır olduğunu aktaran Cihan, yaptığı haberlerden dolayı birileri için rahatsız edici olmaya başladığını söyledi. Gazetecilik faaliyetine karşı bir tepki beklediğini dile getiren Cihan, haksız suçlamalarla cezaevine konulmaya çalışılmasını kabullenemediğini belirtti.
Bu süreçte durumunu ve kararlarını çoğu kez sorguladığını söyleyen Cihan, “Çok sayıda gazeteci arkadaşım gazetecilik faaliyetlerinden dolayı içerideler. “Ben neden bunu yaptım?”, “Neden yurt dışına kaçtım?” diye sorguladım. Dışarıdayken de birçok haber yaptım. Bu haberler sayesinde gazetecilikle olan bağım da güçlendi. Mücadele azmim daha da arttı. Ancak bu haberlerden dolayı dönüş yolunu da bir şekilde kapatmış oldum. Mafyalaşmış bir iktidarın kontrolünü altında adalete hukuka güvenmek çok zor. Ruh halimden dolayı sessiz bir süreç geçirdim Bir süredir depresyondaydım. Şimdi daha fazla iş ve haber yapmak istiyorum” diye konuştu.
