Diyarbakır - Gazeteci Nurcan Yalçın’ın Rosa Kadın Derneğine yönelik operasyon kapsamında “örgüt üyeliği” ve “örgüt propagandası yapmak” suçlamalarıyla yargılandığı davanın altıncı duruşması 22 Kasım’da Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Mahkeme, gazeteci Nurcan Yalçın’ı 3 yıl 7 ay 22 gün hapis cezasına çarptırdı.Gazeteci Nurcan Yalçın’ın yargılandığı davanın bugün görülen altıncı duruşmasında kararını açıklayan mahkeme, Yalçın’ı “örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçundan 2 yıl 1 ay, “örgüt propagandası yapmak” suçundan ise 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezasına çarptırdı. “Örgüt propagandası yapmak” cezasında hükmün açıklanmasını geriye bırakan mahkeme, Yalçın hakkında yurt dışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar verdi.Duruşmaya vareste tutulan gazeteci Yalçın katılmazken avukatı Resul Temur duruşma salonunda yerini aldı. Duruşmada ilk olarak söz alan iddia makamı, gazeteci Yalçın’ın “örgüt üyesi olmak” ve “örgüt propagandası yapmak” suçundan cezalandırılması yönünde bir önceki duruşmada verdiği esas hakkında mütalaasını tekrar etti.
‘Müvekkilim soruşturma başında şüpheli değildi, suç fiili yoktu’
Esas hakkındaki mütalaaya karşı söz avukat Resul Temur, esas hakkındaki mütalaaya katılmadıklarını belirtti. Temur, mahkemeye sunduğu savunma dilekçesini özetleyeceğini söyledi. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü “Rosa Kadın Derneği soruşturması” başlangıcında müvekkili Yalçın’ın şüpheli olarak yer almadığını, herhangi bir suç fiilinin bulunmadığına dikkat çekerek bu sürede müvekkilinin dernek binasına giriş çıkış yaptığına dair bir tutanak bulunduğuna dikkat çekti. Polisin dernek binasında yaptığı aramada müvekkilinin derneğe üye olduğuna dair belge bulması üzerine müvekkilinin fotoğraflarının yasaya aykırı bir şekilde gizli tanığa teşhis ettirilmesinin ardından soruşturmanın farklı bir boyut aldığına söyledi. Müvekkilinin fotoğraflarının gizli tanığın önüne getirilerek teşhis yapılması istendiğini aktaran Temur, gizli tanığın yaptığı teşhisin “Polis Vazife ve Salahiyet Kanununa (PSVK)” aykırı bir şekilde yapıldığını vurguladı. Temur, kendisine kurtarmaya yönelik ifade vermekle suçladığı gizli tanığının beyanlarının müvekkilinin cezalandırılması yönündeki hükme esas alınmaması gerektiğini vurguladı.
‘Müvekkilimin haber yapmak için farklı yerlere gitmesi normaldir’
Müvekkilinin yasal bir kurum olan Jinnews’te çalışmadığına dair kayıtları daha önce mahkemeye sunduklarını anımsatan Temur, müvekkilinin TJA ve KJA’da faaliyet yürütmediğini, yasal bir kurum olan Rosa Kadın Derneği üyesi olduğunu söyledi. Müvekkilinin gazeteci olduğunu, soruşturma başladığından beri bir prodüksiyon şirketinde çalıştığını belirten Temur, müvekkilinin haber yapması için birçok farklı yere gitmesinin normal olduğunu ifade etti. Müvekkilinin “örgüt propagandası” suçundan cezalandırılması istenen sosyal medya paylaşımlarında hayatını kaybeden yeğeni ve cezaevinde olan bir yeğeninin fotoğraflarını paylaştığını hatırlatan Temur, müvekkilinin duygusal olarak yaptığı bu paylaşımların örgütü övücü, şiddeti teşvik edici olmadığını, TMK 7/2 maddesinde yer alan suç tanımına uymadığını ifade etti. Son sözü sorulan Temur, açıkladığı nedenlerle müvekkili hakkında beraat kararı verilmesi istedi.
Mahkeme suçlamalardan farklı bir suçtan ceza verdi
Aradan sonra kararını açıklayan mahkeme heyeti, Yalçın’ı “örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçundan 2 yıl 1 ay, “örgüt propagandası yapmak” suçundan ise 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezasına çarptırdı. “Örgüt propagandası yapmak” cezasında hükmün açıklanmasını geriye bırakan mahkeme, Yalçın hakkında yurt dışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar verdi.Duruşma sonrasında MLSA’ya konuşan Yalçın’ın avukatı Resul Temur, müvekkiline verilen “örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçundan verilen hapis cezasını istinaf mahkemesine taşıyacaklarını söyledi. Temur, “örgüt propagandası yapmak” suçundan verilerek ertelenen cezaya karşı bir üst mahkeme olan Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesine itirazda bulunacaklarını ifade etti.
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.