DENİZ TEKİN
Gazetecilik faaliyetleri nedeniyle altı ay tutuklu kaldığı davada Mehmet Şah Oruç’un karakola imza vermesini şart koşan adli kontrol kararı kaldırıldı. Ancak, mahkeme yurtdışı yasağının kaldırılması talebini reddetti.
Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Mehmet Şah Oruç’un yazdığı haberler, sosyal medya paylaşımları ve aleyhindeki tanık ifadesi gerekçe gösterilerek “örgüt üyesi olmak” ve “örgüt propagandası yapmak” iddialarıyla 22,5 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davanın dördüncü duruşması, Bitlis 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Gazeteci Oruç ve avukatı Resul Temur'un katıldığı duruşmayı MLSA Dava Takip Birimi gözlemcisi ve Oruç'un ailesi izledi.
Mahkeme celse arasında dava dosyasına gelen evrakları tutanağa geçirdi. Duruşma savcısı dava dosyasındaki eksikliklerin giderilmesini istedi.
Ardından söz alan Oruç, hakkında verilen yurtdışı yasağı ile karakola imza vermesini zorunlu kılan adli kontrol kararlarının gazetecilik mesleğini yapmasını engellediğini belirterek, bu kararların kaldırılmasını talep etti.
Avukat Resul Temur savunmasında, etkin pişmanlıktan yararlanan itirafçı Ümit Akbıyık'ın verdiği ifadeler nedeniyle Diyarbakır'da açılan davalarda verilen beraat kararlarının örneğini mahkemeye sundu. Temur mahkemelerin verdiği bu kararların gerekçesinde, etkinlik pişmanlıktan yararlanan kişilerin ifadelerin hükme esas alınamayacağı yönündeki kurala vurgu yapıldığını da aktardı. Temur, Oruç hakkındaki adlı kontrol kararının kaldırılmasını istedi.
Mahkeme, Oruç hakkındaki karakola imza verme yönündeki adli kontrol kararının kaldırılmasına, yurtdışı yasağının devamına karar verdi. Heyet, yapılan çağrıya rağmen duruşmaya katılmayan tanık Refik Gültekin hakkında zorla getirme emri verilmesine karar vererek, bir sonraki duruşma 26 Eylül'e erteledi.
Davanın geçmişi
Gazeteci Mehmet Şah Oruç, 25 Nisan 2023’de, Diyarbakır merkezli yürütülen soruşturma kapsamında Mezopotamya Ajansı (MA) editörü Abdurrahman Gök, ajans muhabirleri Ahmet Kanbal ve Yeni Yaşam gazetesi Yazı İşleri Müdürü Osman Akın, Xwebûn gazetesinin İmtiyaz Sahibi Kadri Esen, JINNEWS muhabiri Beritan Canözer, gazeteciler Mehmet Yalçın ve Salih Keleş ile birlikte gözaltına alındı. Gazeteci Oruç, Gök ve Canözür “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla 27 Nisan’da tutuklandı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, açık tanık ifadesi, yaptığı haberler ve sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek Oruç hakkında, “örgüt üyesi olmak” ve “örgüt propagandası yapmak” savlarıyla iddianame hazırlandı. Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi iddianame için “yetkisizlik” kararı vererek, dosyayı Oruç’un ikamet ettiği Bitlis’e gönderdi.
Bitlis 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kabul ettiği 63 sayfalık iddianamede, açık tanık Ümit Akbıyık’ın ifadeleri, Oruç’un imzasıyla MA’da yayınlanan 35 haberi, sosyal medya paylaşımları, gazeteci meslektaşlarıyla yaptığı telefon görüşme kayıtları suç delili olarak yer aldı.
Oruç, 14 Eylül 2023’te Bitlis 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasında dosyadaki eksiklikler gerekçe gösterilerek tahliye edilmedi; 31 Ekim’de görülen davanın ikinci duruşmasında Oruç adli kontrol kararıyla tahliye edildi.
