Diyarbakır – Diyarbakır’da Demokratik Toplum Kongresi’ne (DTK) yönelik yürütülen soruşturma kapsamında gazeteci Sertaç Kayar hakkında 2011-2012 yılları arasında haber takibi amacıyla gittiği 31 ayrı basın açıklaması, yürüyüş ve etkinliğe katılmak ve DTK Daimi Meclis üyesi olduğu gerekçesiyle “silahlı örgüt kurmak ve yönetmek” suçlamasıyla açılan davanın karar duruşması bugün görüldü. Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya gazeteci Sertaç Kayar ile avukatı Şivan Cemil Özen katıldı. Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) avukatı Ülkü Şahin ise duruşmayı izledi. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, DTK’de yapılan aramada el konulan materyaller üzerinde yapılan araştırmada Kayar hakkında herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanmadığına ilişkin yazı okundu ve dava dosyasına eklendi.
‘Listedeki Sertaç, müvekkilim değil başka biri’
Ardından savunma yapan Kayar’ın avukatı Şivan Cemil Özen, iddianamede yer alan DTK Daimi Meclisi listesinde ismi geçen “Sertaç” isimli kişinin müvekkili Sertaç Kayar olmadığına dikkat çekti. Bu kişinin yargılandığı davanın esas numarasını ve mahkemenin bilgisini veren Özen, bu kişinin mahkemede yaptığı savunmasında DTK Daimi Meclis üyesi olduğunu kabul ettiğini vurguladı.
Söz alan duruşma savcısı ise davanın esası hakkında mütalaasını sunması için duruşmaya 5 dakika ara verilmesini istedi. Aranın ardından esas hakkındaki mütalaasını açıklayan savcı, yargılama sonucunda gazeteci Kayar’ın DTK karar alma merci olan Genel Kurul, Daimi Meclis ve Komisyonlarda görev aldığı, diğer DTK üyeleriyle birlikte çeşitli toplantılar düzenledikleri ve örgütsel nitelikteki eylemlere katılarak diğer DTK üyeleriyle birlikte dört ülke toprakları üzerinde “sözde Kürt ulusal birliğini sağlamaya” ve “devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmaya, toplumsal ayrışmaya sebep olmaya ve halk kitlelerini etkilemeye” çalıştıklarını iddia etti. Savcı, Kayar’ın katıldığını ileri sürdüğü bu eylem ve etkinlikler nedeniyle “silahlı örgüt üyesi olmak” suçundan 7.5 yıldan 15 yıla kadar hapis ile cezalandırılmasını talep etti.
‘Ben gazeteciyim, fotoğraflarda da görüldüğü üzere elimde kamera var’
Esas hakkındaki savunma için söz alan gazeteci Kayar, mütalaaya katılmadığını, daha önceki yaptığını savunmaları tekrar ettiğini belirterek, “Ben daha öncede belirttim. Ben gazeteciyim. Hiçbir şekilde DTK yapılanması içerisinde yer almadım. Sadece bu açıklamaları birçok meslektaşımla birlikte gazetecilik faaliyeti kapsamında takip ettim. Fotoğraflarda görüldüğü gibi elimde ya fotoğraf makinesi ya da kamera var. DTK Daimi Meclis listesinde ismi geçen Sertaç ben değilim. Avukatımın dikkati sayesinde bunu fark ettik. Listedeki Sertaç Kayar isminin karşısında yer alan T.C. kimlik numarası, anne ve baba isimleri ve doğum yerleri farklı. Beraatimi talep ediyorum” dedi.
‘Gazetecilik faaliyetleri kriminalize edilerek iddianameye yansıtılmış’
Av. Sivan Cemil Özen ise, müvekkilinin Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabiri olduğu 2012 yılında Gülen Cemaati üyelerinin karıştığı KPSS kopya skandalını haberi yaptığı için hakkında soruşturma açıldığını ve bunun DTK dosyası ile birleştirildiğini hatırlattı. Davanın soruşturma sürecinde teknik ve fiziki takibi yapılan müvekkilinin kimlik numarasının farklı olduğuna dikkat çeken Özen, fotoğraflara bakıldığında müvekkilinin DTK binasına gazeteci meslektaşlarıyla birlikte giriş ve çıkış yaptığının görüldüğünü belirtti. Müvekkilinin gazetecilik faaliyetlerinin kriminalize edilerek iddianameye yansıtıldığına işaret eden Özen, müvekkilinin, iddianamede suç unsuru olarak gösterilen 31 ayrı eylem ve etkinliğe gazetecilik faaliyeti kapsamında katıldığını, fotoğrafların tamamında müvekkilinin elinde ya kamera, ya fotoğraf makinesi ya da not defteri olduğunu vurguladı. Özen, müvekkilinin DTK faaliyetlerini gazeteci olarak takip ettiğinin açıkça ortada olduğunu söyleyerek, bunların dikkate alınarak müvekkili hakkında beraaat kararı verilmesini istedi.Duruşmaya kısa bir ara veren mahkeme heyeti, “silahlı örgüt kurmak ve yönetmek” suçunun gazeteci Kayar tarafından “işlendiğinin sabit olmadığına” hükmederek beraatine karar verdi.
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.