EYLEM SONBAHAR
MİT'in Cumhurbaşkanlığı'na sunduğu yargı raporunu yazdığı gerekçesiyle yargılanan Şardan hâkim karşısına çıktı. Savcı, ilk duruşmada gazeteci Şardan'ın "yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" ve "devletin yargı organlarını alenen aşağılama" suçlarından cezalandırılmasını istedi.
Gazeteci Tolga Şardan'ın "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" ve "devletin yargı organlarını alenen aşağılama" iddiasıyla yargılandığı davanın ilk duruşması İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
T24 haber sitesinde 31 Ekim 2023 tarihinde "MİT'in Cumhurbaşkanlığı'na sunduğu 'yargı raporu'nda neler var?" başlıklı yazısı nedeniyle 1 Kasım 2023 tarihinde gözaltına alınıp tutuklanan gazeteci Şardan, 6 Kasım 2023 tarihinde de tahliye edilmişti.
Şardan ve avukatları Özlem Günel Tekşen ile Mustafa Gökhan Tekşen'in hazır bulunduğu duruşmayı MLSA Eş Direktörü Barış Altıntaş, Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) Türkiye temsilcisi Özgür Öğret, Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) Türkiye temsilcisi Erol Önderoğlu, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Sekreteri Banu Tuna, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Genel Sekreteri Sibel Güneş de izledi.
'Haberime sahip çıkan bir gazeteciyim, haberim yalan değil'
Kimlik tespitinin ardından başlayan duruşmada gazeteci Şardan, "1988 yılından beri gazetecilik yapıyorum. Tüm meslek hayatım boyunca Emniyet ve Jandarma alanında haberler yaptım. Devlet nasıl işler iyi biliyorum ve bu konularda haber yapan tecrübeli bir gazeteci olduğumu düşünüyorum. Ben haberime sahip çıkan bir gazeteciyim, haberim yalan değil. Hiçbir gazeteci yanlış, yalan bilgi içeren metne imza atmaz. Ben meslek hayatım boyunca yalan habere imza atmadım” dedi.
Davaya konu olan yazıda olayın iki tarafı olduğunu, bunlardan birinin Cumhurbaşkanlığı bir diğerinin de MİT Başkanlığı olduğunu ifade eden Şardan, şöyle devam etti: "MİT Başkanlığı’nın yolladığı rapor değil, bilgi notudur. Uzun süredir yargı alanında olup bitenleri pek çok kişi biliyor. Benim haberimden kısa süre önce Anadolu Cumhuriyet Savcısı İsmail Uçar’ın mektubu da gündeme gelmişti. İsmail Uçar’ın mektubunda adı geçen iki kişi hakkında ihraç kararı verildi ve bu bilgi de yalanlanmadı."
Yazdığı haberden kaynaklı herhangi bir sokak olayı yaşanmadığını belirterek savunmasına devam eden Şardan, "Bir infial varsa yazdığım yazıyla alakalı değil, tutuklanmamla ilgilidir. Suçlamaları kabul etmiyorum, beraatimi talep ediyorum" dedi.
Savcı, ilk duruşmada ceza istedi
Şardan’ın avukatlarından Mustafa Gökhan Tekşen, suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığını, yapılanın gazetecilik faaliyeti olduğunu söyleyerek müvekkilinin beraatine karar verilmesini talep etti.
Esas hakkındaki görüşünde dava konusu yazıdaki "yargıdaki çürüme" şeklindeki ifadelerin "devletin yargı organlarını alenen aşağılama" suçunu oluşturduğunu iddia eden savcı, yazıda "MİT tarafından 'yargı raporu' adı altında rapor düzenlendiği şeklinde kesin yargı içeren cümlelerin yer aldığı" ifadeleriyle soruşturma dosyasına bu konuda delil sunulmadığını belirtti.
Savcı, "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçunun yasal unsurlarının oluştuğunu, 'devletin yargı organlarında usulsüz ve yasaya aykırı işlemler yapılarak kararlar verildiği ifadelerinin bir bütün olarak yargı teşkilatını zan altında bıraktığı’ iddiasıyla gazeteci Şardan’ın her iki suçtan da cezalandırılmasını talep etti.
Esas hakkındaki mütalaaya karşı avukatların süre talebini kabul eden mahkeme, duruşmayı 17 Aralık'a erteledi.