Ankara - Gazeteci Alican Uludağ, eski Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman'ı eleştirdiği tweetleri nedeniyle hakkında “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” suçlamasıyla hâkim karşına çıktı. Dosyada müşteki sıfatıyla yer alan Kocaman geçtiğimiz günlerde ise Yargıtay üyeliğine atandı.Davanın Ankara 18. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ilk duruşmasına katılan gazeteci Uludağ savunmasında şunları söyledi: “Savcılığın ilk tweet’i görmezden gelerek, sanki hiçbir neden yokken ikinci tweet’i atmışım göstermesi, olayı çarpıtmaktan ibarettir. Bu paylaşımı yapmamın temel amacı eleştiridir. Yargı muhabiri kimliğimle her zaman yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı ile hukukun üstünlüğünü savundum. Bir başsavcının, yürütme organının lideri ile bu kadar samimi ilişki geliştirmesi, ardından yürütme organının başının en büyük siyasi rakibi ile ilgili bir soruşturmayı yürütmesi eleştirilmiştir. Burada asla terör örgütüne hedef gösterme anlamı çıkamaz.”Uludağ davaya konu olan 20 Eylül 2020 tarihli tweetlerde Başsavcı Kocaman’ı hedef gösteren hiçbir ifadenin olmadığını söylerken, amacının Kocaman’ı değil başsavcılık makamını eleştirmek olduğunu “Başsavcılık makamındaki kişinin yürütme organının başıyla yargı tarafsızlığına zarar verecek şekilde samimi olması, kendisinin yürüttüğü soruşturmalara da gölge düşürmektedir. Selahattin Demirtaş’a yönelik soruşturma da Kocaman’ın yürüttüğü bir soruşturma” sözleriyle dile getirdi.
“Hamile eşimin görev yeri değiştirildi”
İfadeye çağrıldığı gün 8 aylık hamile olan eşinin izindeyken görev yerinin değiştiğini de belirten Uludağ, “Dava konusu soruşturma taraflıdır. Müşteki, davayı açan savcının amiri konumundadır. Soruşturma kapsamında TEM Şube’ye tebligat için çağrıldığımda, aynı anda adliyede görevli olan eşimin de görev yeri değiştirilmiştir. Üstelik, bu görev yeri değişimi doğum izninde olan eşimin 8 aylık hamile olduğu bir anda gerçekleşmiştir. Bu soruşturma tamamen baskı, sindirme ve ders verme amacıyla başlatılmıştır” dedi.
[embed]https://twitter.com/alicanuludag/status/1307730081524207619?s=19[/embed]
Uludağ savunmasına şu şekilde devam etti: “Dosyanın savcısı konuya ilişkin ilk tweetim olan ‘Başsavcı evleniyor ve sonrasında soluğu, yürütme organının liderinin yanında alıyor. Düğündeki harcamaların kaynağı ayrıca sorgulanmalı. Gelinin düğündekinden farklı olarak Saray’da daha kapalı gelinlik giymesi de dikkate değer’i değil sadece ikinci tweet olan ‘AİHM zorlaması ile tahliye kararı verilen Selahattin Demirtaş’ın cezaevinden çıkamadan yeni bir soruşturmada yeniden tutuklanmasını da aynı başsavcı sağladı. Siyasi muhalifler işte böyle cezaevine atılıyor’ dikkate alıyor, ki bu taraflı bir bakıştır. Konuya ilişkin her iki tweet de somut olaylara dayanır. Buradan bir suç çıkarmak mümkün değildir.”Gazeteci Uludağ Demirtaş'a ilişkin de şunları ifade etti: “Davaya konu olan ikinci paylaşımda Ankara Cumhuriyet Başsavcısının düğününden bir gün sonra Cumhurbaşkanını ziyaret etmesi Selahattin Demirtaş örneğiyle eleştirilmiştir. Bir yargı görevlisinin iktidar üyesini ziyaret etmesi karşısında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) verdiği ihlal kararı daha da anlam kazanmaktadır.”
“Basın ve ifade özgürlüğü dikkate bile alınmıyor”
Uludağ'ın avukatı Semih Ecer de iddianamede ne basın özgürlüğüne ne de ifade özgürlüğüne değinilmediğini ifade etti ve ekledi: “AİHM ve Anayasa Mahkemesinin kararları ve konuya ilişkin içtihatlar göz ardı edilmiştir. Müvekkilimin tüm bu tweetleri basın ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilerek karar verilmelidir.”Yüksel Kocaman’ın vekili Bertan Yavuz Erez de iddianameye katıldıklarını ifade ederken, “Uludağ terör örgütü üyesi Selahattin Demirtaş üzerinden müvekkilim Kocaman’ı hedef göstermiştir. Dolayısıyla cezalandırılmasını talep ediyoruz” dedi.Savcı Sedat Aydın esas hakkındaki mütalaasını sundu ve gazeteci Alican Uludağ’ın Terörle Mücadele Kanunu’nun (TCK) 6. maddesinde düzenlenen “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” suçu uyarınca cezalandırılmasını talep etti.
Savcının cebinden çıkardığı mütalaa
Mütalaaya ilişkin söz alan Uludağ, “Savcı cebinden çıkardığı flashdiski katibe vererek önceden hazırladığı mütalaayla sanıkların savunmalarının dikkate alınmadığını bir kez daha göstermiş oldu. Biz o zaman burada boşuna konuşuyoruz,” dedi.Uludağ ve avukatına mütalaaya ilişkin savunmalarını hazırlamaları için süre veren mahkeme, bir sonraki duruşmanın 3 Şubat 2021 tarihinde görülmesini kararlaştırdı.
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.