AZİZ ORUÇ
Alican Uludağ sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda "IŞİD'in Türkiye üzerinden para transferi yaptığına ilişkin MASAK raporunu haberleştirdiği için "Devlet sırlarını ele geçirme ve açıklama iddiasıyla açılan soruşturmada 2 yıl sonra takipsizlik kararı verildiğini" duyurdu.
Uludağ, erişim engeli getirilen "MASAK'ın IŞİD raporuna göre Türkiye üzerinden para transferi yapıldı" haberinde, IŞİD'in Lübnan'dan aldığı 400 bin dolar tutarındaki patlayıcı maddenin parasını Türkiye üzerinden gönderdiğini haberleştirmişti. Uludağ, "Devletin Güvenliğine İlişkin Gizli Belgeleri Temin Etme", "Devletin Güvenliğine ve Siyasal Yararlarına İlişkin Gizli Kalması Gereken Bilgileri Açıklama" iddiasıyla hakkındaki soruşturma sırasında verdiği ifadesinde şu bilgileri vermişti:
"...Ben söz konusu MASAK raporunu Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinin kamuoyunda 'gar davası' olarak bilinen dosyasından temin edip haber yaptım. Raporu da mahkemenin taraflarından olan bir kişiden alıp inceleyerek haberleştirdim. Gerek mahkeme tutanaklarında gerekse savcılık tarafından mahkemeye gönderilen müzekkere içeriğinde evrakların gizli ya da devlet sırrı niteliğinde olduğuna ve açıklanmamasına ilişkin bir ibare bulunmamaktadır. Ayrıca esas olarak değerlendirdiğimizde de haberin içeriğinde geçen bilgiler üzerime atılı suç bağlamında devlet sırrı niteliğindeki bilgiler değildir. Ben üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Gazetecilik mesleğimle bağlantılı olarak söz konusu haberi yaptım..." demişti.
Gizli kalması gereken bilgiler değil
2 yıl süren soruşturmada verilen Takipsizlik kararında şöyle denildi:
"...Söz konusu MASAK raporunun haber tarihinden önce Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/287 esas sayılı dosyasına gönderildiği, şüphelinin de aleni olarak yapılan yargılamada söz konusu belgeleri inceleyip haber yaptığı, ayrıca haber yapılan rapor içerisinde ki bilgiler incelendiğinde Devletin Güvenliğine İlişkin Gizli Belgeleri Temin Etme, Devletin Güvenliğine ve Siyasal Yararlarına İlişkin Gizli Kalması Gereken Bilgileri Açıklama suçunun yasal unsurlarından olan devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgiler kapsamında olmadığı, söz konusu bilgilerin mahkemeye ve savcılığa sunulması sırasında bunun aksini gösterir herhangi bir ibarenin şerh edilmediği, MASAK'IN suç duyurusunda geçen ve ilgili 6415 sayılı kanunun 8/4. Fıkrasında belirtilen gizlilikten kastın araştırma işlemleri sırasında yapılacak işlemlerin gizlilik esasına göre yürütüleceğini bildirip buradaki gizlilikten kast edilen amaç ile şüphelinin üzerine atılı suçta aranan niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgilerin farklı nitelikte olduğu, açıklanan şekilde şüpheliye isnat edilen suçun yasal unsurlarının somut olayda meydana gelmediği, bu aşamada şüpheli hakkında kamu davası açmayı gerektirir yeterli delil elde edilemediği anlaşılmakla, şüpheli hakkında Kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına..."
Daha önce de soruşturma açılmıştı
Uludağ, Sinan Ateş cinayeti soruşturmasının tutuklu sanığı Serdar Öktem’in şikayeti üzerine 24 Mayıs 2024’te ifade vermeye çağrılmıştı. Uludağ, “Karakoldan aradılar. Sinan Ateş cinayetinin tutuklu sanığı Avukat Serdar Öktem'in şikayeti üzerine hakkımda soruşturma başlatıldı. İfadeye çağırıyorlar. Öktem'in, şikayetinde TCK'da yazmadığı madde kalmamış neredeyse” demişti.
