DENİZ TEKİN
Maraş’ta 2023 yılında yaşanan depremlerle ilgili yazdığı haberleri paylaşan gazeteci Yüsra Batıhan hakkında “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” iddiasıyla dava açıldı. Batıhan, “İktidar, yönlendiremediği gazetecileri dezenformasyon yasasıyla susturmaya çalıştı” dedi.
Maraş’ta 6 Şubat 2023’te meydana gelen depremlerin etkilediği Hatay’da yaşananlarla ilgili Mezopotamya Ajansı’nda yayımlanan “Cenazeler gömülüyor, devletin haberi yok”, “HDP’nin depremzedeler için gönderdiği 30 konteynere el konuldu” başlıklı haberlerinin içeriğini paylaşan gazeteci Yüsra Batıhan hakkında soruşturma başlatılmıştı. Soruşturmayı tamamlayan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Batıhan hakkında TCK 217/A maddesinde düzenlenen “Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” iddiasıyla iddianamede hazırladı.
Soruşturmanın nedeni AYM’nin iptal ettiği ‘Sanal devriye’ uygulaması
İddianamede, Adana Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şubesi’nin sosyal medyada yaptığı “sanal devriye” uygulaması sırasında tespit ettiği Batıhan’ın deprem paylaşımları hakkında yaptığı ihbar üzerine soruşturmanın başlatıldığı bilgisi yer aldı. Ancak soruşturmaya dayanak gösterilen ve kolluğa internet ortamında “sanal devriye” yetkisi veren yasa maddesi “özel hayatın gizliliği ve kişisel verilerin korunmasına” ayrı olduğu gerekçesiyle 2020 yılında Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilmişti. Bu karara rağmen kolluk görevlileri bu uygulamayı devam ettiriyor.
Haberleriyle ilgili yaptığı paylaşımlar suç delili
İddianamenin devamında Batıhan’ın 8 Şubat 2023 tarihlerinde yaptığı "6 Şubattan bu yana Hatay da enkazları fotoğraflayan@efekanakyuz insanlar cenazelerini gömüyor fakat devletin bundan haberi olmuyor AFAD basını engelliyor, halkı bize karşı kışkırtıyor. İnsanlar devlete karşı öfkeli Erdoğan burada halkın karşısına çıkamaz " paylaşımı suç delili gösterildi. Suçlama konusu yapılan diğer paylaşım ise Batıhan’ın 13 Şubat’ta yaptığı " HDP kriz koordinasyon merkezi verilerine göre, depremzedeler için gönderilen 4 tır, bin 500 çadır, 30 konteynıra AFAD ve polis ekipleri tarafından el konuldu, 1 tır ise Adana dan geri gönderilirken 1 kamyon yardım malzemesine de yine el konuldu” gösterildi.
‘AFAD basını engelliyor’ sözü suç delili
İddianamede, Batıhan’ın sosyal medya hesabın kendisine ait olduğu, gazeteci olarak yaptığı haberi paylaşma özgürlüğü olduğuna dair savunmasını ise “suçtan kurtulmaya yönelik” olduğu ileri sürülerek buna “itibar” edilemeyeceği savunuldu. İddianamenin devamında, 10 kenti etkileyen depremlerle “dezenformasyon” içerikli paylaşımlar yapıldığı öne sürüldü. Batıhan’ın çok sayıda kişinin ulaşabileceği sosyal medya hesabı üzerinden “gerçeği yansıtmayan” paylaşımlarda bulunduğu ileri sürülen iddianamede şu iddialarda bulunuldu: “afet ve yardımlarda ülkemizde tek yetkili olan AFAD (Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı)'ın basını engellediği, yardımlara el konulduğu ve yardım malzemeleri taşıyan 1 tıra el konulduğu şeklinde ülkenin iç güvenliği ve kamu düzeni ilgili olarak halkı korku ve endişeye sevk edebilecek nitelikte, yanıltıcı bilgileri toplumsal huzur ve güven ortamını bozmaya elverişli şekilde alenen paylaşmak ve yaymak suretiyle atılı suçu işlediği eyleminin iki kez olması nedeniyle zincirleme suç hükümlerinin de uygulanması gerektiği anlaşıldığı.”
‘Doğru, teyitli bilgiyi edindim ve bunu kamuoyuyla paylaştım’
İddianameyi kabul eden Ankara 75. Asliye Ceza Mahkemesi’nin talimatı üzerine gazeteci Batıhan Mersin 16. Asliye Ceza Mahkemesinde talimatla ifade verdi. Batıhan ifadesinde, gazeteci olduğunu ve sosyal medya hesabının kendisine ait olduğunu belirterek, “Hakkımda dezenformasyon yasasından dava açılıyor. Ancak ben; doğru, teyitli bilgiyi edindim ve bunu kamuoyuyla paylaştım. T.C Anayasasında da yer alan herkes görüş ve düşüncelerini özgürce ifade etme yayınlama ve yayımlama hakkında sahiptir maddesi gereğince bu hakkımı kullandım. İddianamede ayrıca kamuoyu barışını bozduğum iddiası var ancak insanların öldüğü depremin bilmem kaçıncı gününde hala enkazda insanların bulunduğu ortamda kamu barışından söz edilemez” diyerek hakkındaki suçlamayı reddetti.
Batıhan hakkında açılan davanın ikinci duruşması 21 Ocak 2025 tarihinde Ankara 75. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek.
‘İktidar, yönlendiremediği gazetecileri dezenformasyon yasasıyla susturmaya çalıştı’
Hakkında açılan davayı MLSA’ya değerlendiren gazeteci Yüsra Batıhan,“Deprem döneminde ana akım medyada çalışan gazetecilere ve depremzedelere konuşmayın talimatı verildi. Haber yapan ana akımda medyaya depremzedeleri konuşturmayın talimatı verildi. İktidarın verdiği bu talimatla ilgili haber de yaptık. İktidar, deprem bölgesinde yönlendiremediği, söz geçiremediği gazetecileri ise dezenformasyon soruşturmalarıyla baskı altına almaya, susturmaya çalıştı. Deprem döneminde yaptığı haberler nedeniyle yargılanan ilk gazeteci değilim son da olmayacağım” diye belirtti.
‘Yaptığım habere değil, bununla ilgili paylaştığım tweete dava açıldı’
İddianamedeki suçlamaları değerlendiren Batıhan şunları söyledi, “İddianamede suçlama konusu yapılan iki paylaşımımla ilgili haber yaptım. Bu haberler o dönemde çalıştığım Mezopotamya Ajansı’nda da (MA) yayınlandı. Depremin yaşandığı Hatay, Antep, Elbistan’da haber takibi yaparken iktidarın gözünde, basın kartlarımızın hiç değeri yoktu. Mesleğimizi yapmamız engellendi. Bu durum hakkımızda açılan soruşturmalarda da kendisini gösterdi. Gazeteciye yazdığı haberinden değil, haberiyle ilgili paylaştığı tweetten dolayı dava açmak aslında ‘seni gazeteci olarak tanımıyorum’ demenin başka bir yolu. Gazeteci olduğuma yönelik savunmam iddianamede ‘suçtan kurtulmaya yönelik’ olarak değerlendirilmesi de aynı anlayışın bir yansımasıdır” dedi.