HAYRİ DEMİR
Savunmanlıklarını MLSA’nın yaptığı üç gazetecinin gözaltına alınırken polis tarafından darp edildikleri TİHV tarafından belgelenmesine rağmen, bilirkişi raporunda gözalında uygulanan bu şiddet görülmedi. Gazetecilerin yere yatırılarak ters kelepçelendiği anlardan sonra polis kamerasının başka bir bölgeyi çekmesi için yönlendirildiği ortaya çıktı.
Ankara’da gazetecilerin tutuklanmasını protesto etmek isterken gözaltına alınan ve haklarında “polise kendilerini darp ettirdikleri” iddiasıyla dava açılan gazeteciler Sibel Yükler, Deniz Nazlım ve Yıldız Tar’ın gözaltına alındıkları anlara ilişkin bilirkişi raporu hazırlandı.
Yere yatırma ve ters kelepçe var, sonrası yok
Dava dosyasına giren bilirkişi raporunda, üç gazetecinin darp edildiklerinin Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) tarafından hazırlanan raporlarına rağmen sadece gazetecilerin yere yatırılarak ters kelepçelendiği ana ait görüntü çözümü yer aldı.
Ancak, gözaltı sırasında görüntü alan polis kamerasının “oradakileri çek” talimatı üzerine farklı bir bölgeye doğru çekim yaptığı için gözaltı anının devamına ait görüntülerinin rapora yansımadığı da ortaya çıktı.
Ankara 71. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan dava kapsamında hazırlanan 12 sayfalık bilirkişi raporunda, haklarında dava açılan üç gazetecinin polislerce yere yatırıldığı ve kelepçelendiği ana ilişkin görüntü çözümü yer aldı.
Polisler kafede oturan gazetecilere de müdahale etmiş
16 Haziran 2022 tarihinde Diyarbakır’da tutuklanan meslektaşları için 5 Temmuz’da Ankara’da basın açıklaması yapmak isterken darp edilerek gözaltına alınan gazetecilerin engellendiği anlar da raporda yer aldı. Engelleme öncesinde bölgede bir kafede oturan gazetecilerin polislerce buradan bile uzaklaştırılmak istendiği raporda yer aldı.
Görüntü deşifresinde kafe oturan gazetecilerin polislerce uzaklaştırılmak istenmesine “Kafede mi basın açıklaması mı yapacağız? Çay içip gideceğiz, çağ içmemize izin yok mu?” diye tepki gösterdiği anlaşıldı.
Ne olmuştu?
Diyarbakır’da meslektaşlarının tutuklanmasını Ulus Atatürk Anıtı Meydanı’nda protesto etmek isteyen gazeteciler polislerce “alanda basın açıklaması yapamayacakları” belirtilerek engellenmişti. Engelleme sırasında bölgedeki bir pasajın içerisinde olan Sibel Yükler, Deniz Nazlım ve Yıldız Tar, polislerce darp edilerek gözaltına alındı. Üç gazetecinin darp edilerek yere yatırıldığı ve ardından gözaltına alındıkları, dosya kapsamındaki DVD İzleme ve Tespit Tutanağı’na giren fotoğraflarda tespit edilmişti.
Kötü muameleyle gözaltına alındıkları görüntülerle de sabit olan gazeteciler, aynı gün ifade işlemlerinin ardından serbest bırakılmıştı. Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ise gazetecilerin darp edildiklerini belgeleyen bir rapor hazırladı. Ancak polisler hakkında “işkence”, “hakaret”, “suçu bildirmeme”, “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” ve “zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması suretiyle yaralama” gerekçeleriyle suç duyurusuna savcılıkça takipsizlik kararı verilmişti.
Polisler hakkında verilen takipsizlik kararından kısa bir süre sonra ise üç gazeteci hakkında, “2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek” suçlamasıyla dava açılmıştı.
