Ankara - Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Afrin’e düzenlediği askeri operasyona ilişkin yaptıkları haber ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle “terör örgütü propagandası yapmak” ve “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek” iddiasıyla yargılanan Artı TV Haber Ankara Temsilcisi Sibel Hürtaş ile gazeteci Hayri Demir’e 2,5 yıldır uygulanan yurt dışı çıkış yasağı kaldırılmadı. Mahkeme, birinci yargı paketi kapsamında “terör örgütü propagandası” suçuna eklenen “Haber verme sınırlarını aşmayan veya eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz” ifadesini bu duruşmada da dikkate almayarak, karar vermedi. Sibel Hürtaş ve Hayri Demir’in yargılandıkları davanın dokuzuncu duruşması, Ankara 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya iki gazeteci ve avukat Nuray Özdoğan katıldı. Mahkeme başkanı, Adalet Bakanlığı’nın “milleti ve devletin kurumlarını aşağılama” suçunu düzenleyen TCK’nın 301. maddesi kapsamında istenen kovuşturma izni talebine henüz yanıt vermediğini kaydetti. Mahkeme Başkanı, Bursa’da itirafçı olan Hüseyin Duru Deniz adlı bir kişinin Hayri Demir aleyhinde yaptığı “Hayri Demir’i Suriye’nin Kamışlı bölgesinde gördüm. DİHA adına haber yaptı, kırsal geçmişi yoktur” şeklindeki teşhis tutanağını okudu. Söz alan Hayri Demir, bu kişiyi gazeteci olarak Suriye’de tanıdığını belirterek, “Ben oraya gazetecilik yapmak için gittim. O kişiyi 2015 Aralık döneminde Kobani taraflarında tanıdım,” dedi. Adalet Bakanlığı’ndan 301. madde konusunda izin beklenmesinden vazgeçilmesini talep eden Demir, “Artık davada bir karar verilsin” dedi.
‘Yargı paketini uygulayın’
Gazeteci Sibel Hürtaş, geçtiğimiz yıl kabul edilen birinci yargı paketi kapsamında Terörle Mücadele Kanunu Madde 7/2’de düzenlenen “terör örgütü propagandası” suçuna “Haber verme sınırlarını aşmayan ve eleştiri niteliğindeki paylaşımlar suç oluşturmaz” ifadesinin eklendiğini anımsattı. Mahkemeden geçen duruşma bu düzenlemeyi dikkate almasını istediğini, ancak bunun kabul görmediğini belirten Hürtaş, “Aradan geçen zamanda ikinci yargı paketi çıktı. Şimdi üçüncü yargı paketi çıkacak. Ancak mahkemeniz, halen birinci yargı paketini uygulamış değil. 301. madde benimle ilgili değil. Benim yönümden dosya gereksiz uzuyor. Dosyamın tefrik edilerek kararın verilmesini istiyorum,” dedi. Avukat Nuray Özdoğan, itirafçı tanığın teşhis tutanağının dosyaya gönderilmesini eleştirerek, “Zaten bu kişi de müvekkilimin haber ajansı çalışanı olduğunu söylemiş. Biz de zaten Hayri Demir’in gazetecilik yaptığını söylüyoruz. Başsavcılığın bu evrakı dosyaya göndermesi hukuksuzluktur. Tamamen mahkeme üzerinde kanaat yaratmaya yönelik bir belgedir,” ifadesini kullandı. Davanın Ocak 2018’den beri sürdüğüne işaret eden Özdoğan, “TSK’nın Afrin harekatına ilişkin haberler nedeniyle yargılanıyorlar. Yargılama sürecinin bu kadar uzaması ve TCK’nın 301. maddesinden izin istenmesi hem masumiyet karinesi ihlaline, hem de adil yargılanma hakkının ihlaline neden oluyor” dedi. Demir ve Hürtaş hakkında 2,5 yıldır yurt dışı yasağı şeklinde adli kontrol kararı uygulandığını anımsatan Özdoğan, “AİHS ve anayasaya göre bu kadar uzun yasak, ölçülülük ilkesine aykırıdır. Ayrıca temel hak ve özgürlükleri de ihlal edildi. Bu nedenle yurt dışı çıkış yasağının kaldırılmasını istiyoruz,” talebinde bulundu. Savcı, tüm taleplerin reddedilmesini istedi. Adalet Bakanlığı’ndan istenen cevabın beklenmesine karar veren mahkeme, dosyanın tefrik edilmesi ve yurt dışı çıkış yasağının kaldırılmasına yönelik talepleri reddetti. Sanıkların eylemlerinin niteliği, isnat edilen suçun ceza miktarı ve yargılamanın geldiği aşamayı gerekçe gösteren mahkeme, 2,5 yıldır uygulanan yurt dışı çıkış yasağının ölçülü olduğunu savundu. Bir sonraki duruşma 25 Kasım tarihinde görülecek.
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.