Gezi davası yeniden: Mahkeme başkanı, Kavala’nın tutukluluğuna şerh koydu

İstanbul - İstinaf mahkemesinin dosya kapsamında daha önce verilen beraat kararlarını bozmasının ardından yeniden yargılama için yerel mahkemeye dönen Gezi direnişi davasının ilk duruşması Çağlayan Adliyesi’ndeki İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmaya çok sayıda gazeteci, sivil toplum örgütü temsilcisi, konsolosluk temsilcisi ve milletvekili katıldı. Çağlayan’daki adliyenin en büyük salonu olan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi salonunun kullanılmasına izin verilmemesi üzerine dava, olağan salonda görüldü. Kalabalık olması gerekçesiyle yaklaşık bir saat gecikmeli başlayan duruşmada tutuksuz sanıklar Can Atalay, Mücella Yapıcı ve Tayfun Kahraman ile avukatlarının yanı sıra İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü avukatları da hazır hazır bulundu. İş insanı Osman Kavala ise duruşmaya tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Kavala’nın 15 Temmuz darbe girişimini organize etmekle suçlandığı davada birlikte yargılandığı akademisyen Henri J. Barkey de bu dosyada sanık sıfatıyla yer alıyor.

“Türkiye’nin en onurlu direnişinin Fethullahçı çete ile ilişkilendirilmesine izin veremeyiz”

Duruşmada ilk olarak Can Atalay konuştu. “Bozma kararı kesindir ama siz buna uymak zorunda değilsiniz” diyen Atalay, Yargıtay’ın önündeki dosyada Çarşı dosyasının eksik olmasına rağmen bozmanın bu gerekçeyle verilmesinin “hukuksuzluk” olduğunu ifade etti. Atalay şöyle konuştu: “Kavala’yı ilk tutukladıklarında tek soruşturma vardı. Beraat edince cezaevi nizamiyesinden çıkamadan ‘Yok bunun hakkında 15 Temmuz vardı, o soruşturmadan şey yapıyoruz’ dediler. Sabahına bu ülkenin en üst makamı Cumhurbaşkanı Erdoğan kükredi. ‘El çabukluğu marifeti ile beraat ettirdiler, ben bu işi böyle bırakmam’ dedi. Bırakmasın. Yargıya bu kadar açıktan müdahale varken bu ülkede yaşayamayız. Türkiye’nin en onurlu direnişinin, Cumhuriyet tarihinin en yaygın halk tepkisinin Fethullahçı çete ile ilişkilendirilmesine izin veremeyiz.” Atalay, dosyanın İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Çarşı davasıyla birleştirilmesi yönünde muvafakat verilmemesini ve beraat kararı verilmesini istedi. Ardından konuşan Mücella Yapıcı, daha önce de bu iddialarla yargılandığını ve beraat ettiğini hatırlatarak bozma kararına uyulmamasını ve beraatini istedi.

“Bugün burada bizim nezdimizde Gezi direnişine katılanların tümü yargılanıyor”

Yapıcı’dan sonra konuşan Tayfun Kahraman ise “Bu dosyanın hiçbir şekilde dayanağı yok, hukuki yanı yok. Sadece bizler değil Gezi’ye ve direnişe katılanların tümü bizim nezdimizde bugün burada yargılanmakta. Türkiye’nin demokrasi taşlarının bir tanesi olan bu direnişin yargılanması kabul edilmez. Beraat kararının bozulması hukuksuz olarak önümüzde durmakta. Beraat kararı vermenizi istiyoruz” diye konuştu. Tutuklu sanık Osman Kavala ise, SEGBİS üzerinden verdiği beyanında ilk yargılamada verilen beraat kararını bozmanın altında yatan gerekçe, farklı davaların birleştirilmesinin önünü açmaktır” diyerek sözlerine şöyle devam etti: “Hiçbir delile dayandırılmadan benim ve diğer sanıkların hükümeti devirmek için gizli bir yapılanma içinde olduğumuz iddia ediliyor. Eğer Çarşı davası ile birleştirilirse siyasi amaçlarla yapılan bu suçlama örneğinin çarpıcı öğesi ortaya çıkacaktır. Beraat kararının bozulması davaları birleştirmek amacındadır. Davaların birleştirilmesi, sekiz yıl önce algı için hazırlanmış ama mahkemelerin verdiği beraat kararıyla inandırıcılığını kaybetmiş bir senaryoyu canlandırma teşebbüsü olacaktır.” Avukatların beyanlarının ardından mütalaasını açıklayan savcı, Kavala’nın tutukluluğunun devamını istedi.

Mahkeme başkanı, tutukluluğun devamı kararına şerh düştü: “Adli kontrol tedbiri yeterli”

İki saatlik aranın ardından ara kararını açıklayan heyet, oy çokluğuyla aldığı kararda Kavala’nın tutukluluğunun devamına hükmetti. Mahkeme başkanı Sercan Karagöz ise tutukluluğun devamı yönündeki karara şerh düştüğünü belirtti. Mahkeme başkanının karşı oyu tutanağa şu şekilde geçirildi: “Kavala’nın üzerine atılı TCK’nın 328/1. maddesinde düzenlenen ‘Devletin Gizli Kalması Gereken Bilgilerini Siyasal veya Askeri Casusluk Amacıyla Temin Etme’ suçu bakımından suç vasfının değişme ihtimali, sanığın savunmasının tespit edilmiş olması, delillerin büyük ölçüde toplanmış olması ve bu aşamada tutuklu kaldığı süre de gözetilerek, sanık hakkında adli kontrol tedbiriyle de yeterli ve etkin denetim sağlanabileceği ve bu tedbirlerin ölçülü olacağı kanaati ile sanığın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 109/3-a maddesi uyarınca ‘Yurt dışına çıkamamak,’ 109/3-b maddesi uyarınca ‘her hafta pazartesi ve perşembe günleri ikametgahına en yakın polis merkezine müracaat etmek,’ ayrıca 109/3-k maddesi uyarınca ‘İstanbul ili mülki sınırlarını terk etmemek’ şeklinde adli kontrol tedbirleri ile tahliyesine karar verilmesi görüşünde olduğumdan Sayın Çoğunluğun tutukluluğun devamı yönündeki görüşüne iştirak etmiyorum.” Sanıklar Pınar Öğün, Mehmet Ali Alabora, Meltem Arıkan, İnanç Ekmekçi, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu, Can Dündar, Gökçe Tüylüoğlu ve Henri J. Barkey hakkındaki yakalama emirlerinin infazının beklenmesine karar verildi. Ekmekçi’nin savunmasının yurt dışından istinabe ile alınması talebi reddedildi.

Çarşı davasıyla birleşme hususunu değerlendirmek dosya 13. ACM’den istendi 

Mahkeme heyeti, Yargıtay’ın birleştirme yönündeki önerisini değerlendirmek için Çarşı davası dosyasının incelenip iade edilmek üzere İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinden istenmesine ve aynı mahkemeden birleştirme hususuna ilişkin muvafakat sorulmasına karar verdi. Bu dosya ile Çarşı dosyasının birleşip birleşmeyeceğine ilerleyen aşamada karar verilecek. Tutuksuz sanıklar hakkında uygulanan tüm adli kontrol tedbirlerinin devamına karar veren mahkeme, bir sonraki duruşmanın 6 Ağustos’ta görülmesini kararlaştırdı.

Ne olmuştu?

18 Şubat 2020 tarihinde yurt dışında yaşayan 7 sanığın dosyası ayrılarak sanıklar Osman Kavala, Ayşe Mücella Yapıcı, Ali Hakan Altınay, Çiğdem Mater Utku, Mine Özerden, Şerafettin Can Atalay, Tayfun Kahraman, Yiğit Aksakoğlu ve Yiğit Ali Ekmekçi hakkında beraat kararı verilmişti. İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 3. Ceza Dairesi’nin 9 sanık hakkındaki beraat kararını bu yılın Ocak ayında bozması sonrasında iş insanı Osman Kavala ve Henri J. Barkey’in 15 Temmuz darbe girişimini organize etmekle suçlandığı davanın 5 Şubat 2021 tarihinde görülen ikinci duruşmasında Gezi Davası ile birleştirme kararı verilmişti. Ardından, yurt dışında yaşadıkları için dosyaları ayrılan Can Dündar, Mehmet Ali Alabora, Pınar Öğün, Gökçe Yılmaz, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu ve İnanç Ekmekçi’nin ayrı bir dosya numarası altında yargılanmasına devam edilen davanın 28 Nisan 2021 tarihinde görülen duruşmasında da Gezi Davası ile birleştirme kararı verildi. Böylece Gezi olaylarına ilişkin ikinci yargılama olan ve toplam 16 sanık hakkında hazırlanan iddianamenin 4 Mart 2019 tarihinde kabul edildiği Gezi Davasının tüm sanıkları ikinci kez hâkim karşısına çıkıyor.