Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın 17 Haziran 2023 tarihinde gerçekleştirdiği 951. hafta buluşmasına yönelik polis müdahalesini insan hakları örgütleri olarak Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) standartlarına riayet ederek gözlemledik ve yaşanan ihlalleri raporladık. Hafıza Merkezi ve Uluslararası Af Örgütü ile birlikte yürüttüğümüz bu ortak izleme çalışmasını, Galatasaray Meydanı üzerindeki hukuki dayanaktan yoksun abluka kaldırılana kadar her hafta sürdürmeyi planlıyoruz.
Beyoğlu Kaymakamlığı’nın yasaklama kararları, basın açıklamalarının bunlara bunlara dayanarak engellenmesi ve Cumartesi Anneleri/İnsanları ile hak savunucuların gözaltına alınması sürecini yedi haftadır gözlemlemekte olan kurumlar, gözlem yaptıkları süre boyunca idari makamların ilgili Anayasa Mahkemesi (AYM) kararlarını uygulamadıklarını ve AYM kararlarında ihlale neden olduğu kabul edilen tutumlarını aynen sürdürdüklerini tespit etmiştir. Ek olarak, bu gözlem raporunun konusu olan 951. hafta buluşmasına yönelik engelleme, ilgili AYM kararlarına rağmen Beyoğlu Kaymakamlığı’nın doğrudan Cumartesi Anneleri/İnsanları’na yönelik verdiği ilk yasaklama kararı ile gerçekleştirildi.
Dahası, yetkililerin Cumartesi Anneleri/İnsanları’na yönelik tutumlarından kaynaklanan ihlaller, gözaltında kaybedilen yakınları için adalet talep eden Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın asli talebini görünmez kılmaktadır.
Gözlem raporunu okumak için tıklayınız
AYM kararında tespit edilen ihlaller devam ediyor
17 Haziran 2023 Cumartesi günü saat 11:10’dan itibaren yaklaşık 3 dakika boyunca amir oldukları düşünülen 2 çevik kuvvet polisinin el işaretlerinden bariyer içindeki polislere Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın aşağıdan ve yukarıdan gelme ihtimaline yönelik nasıl davranacaklarına dair taktik verdiği anlaşıldı.
11:59 itibariyle kayıp yakınları ve hak savunucularından oluşan grubun ellerinde karanfillerle Hazzopulo Pasajı önünden Galatasaray Meydanı’na doğru yürüdüğü görüldü. Gruba, HDP Eş Genel Başkanı ve YSP milletvekili Pervin Buldan, YSP İstanbul milletvekilleri Cengiz Çiçek, Özgül Saki, Kezban Konukçu, Sırrı Süreyya Önder, TİP İstanbul milletvekili Ahmet Şık, HDP eski İstanbul milletvekili Musa Piroğlu ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul milletvekilleri Turan Taşkın Özer ve Ali Gökçek de eşlik etti. Bu sırada HDP’nin eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın, Cumartesi Anneleri/İnsanları için yazıp bestelediği “Diren Anne” şarkısının çalındığı duyuldu.
Kalkanlı polis memurları, Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın etrafını 11:59’da tamamen çevrildi. Grubun dağılması için herhangi bir koridor açılmamasına rağmen 12:01 itibariyle “Dağılın” anonsu yapılmaya başlandı. “Beyoğlu Kaymakamlığı yasağı” uyarınca Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın gösterilerinin “yasa dışı” olduğu belirtilen anons üç kez tekrarlandı. Son anons 12:02’de yapıldı.
12:10 itibariyle çember içerisinde bulunanların gözaltı aracına bindirilmeye başlandığı görüldü. Çember içine alınan grubun gözaltı işlemine direnmemesine rağmen araca bindirilmeden kelepçelendiği görüldü. Bazılarının düz, bazılarının ise ters kelepçe uygulanarak gözaltı aracına bindirildiği gözlemlendi.
Gözaltı aracının saat 12:20’de alanı terk etmesinin ardından aynı zamanda bir Cumartesi İnsanı olan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın okumasına müsaade edilmeyen basın açıklamasını polis çemberinin içinde okudu. Buldan ve beraberindekiler halen polis çemberi içerisinde olduğu için basın mensuplarının açıklamayı takip etmekte zorlandığı ve bu sırada sivil giyimli polislerin basın mensupları ile tartıştıkları görüldü. Buldan’ın Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın basın açıklamasını okumayı bitirmesi üzerine 12:25’de milletvekillerinin içinde bulunduğu çember açıldı ve milletvekilleri alandan uzaklaşmaya başladı.
14:20 itibariyle avukatlar, gözaltına alınan Cumartesi Anneleri’nden Hanım Tosun’un gözaltı aracındaki sıcaklık ve havasızlıktan etkilendiği için kalp ritmi ile ilgili sorun yaşadığını ve bu durumun sağlık kontrolünde tespit edildiğini öğrendi.
Polis amiri tarafından avukatlara gösterilen gözaltı kimlik tespit tutanağında, geçen haftalardaki engelleme ve gözaltılara gerekçe olarak gösterilen Genel Emir yazısına atıf yapılmadığı görüldü. Gözaltı gerekçesi olarak öne sürülen Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün 16/06/2023 tarihli ve “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Yasaklama” konulu yazısı incelendiğinde, “Sosyal Medya (Twitter) üzerinden yapılan çalışmalarda Cumartesi Anneleri (@CmrtsiAnneleri) adlı hesaptan 17/06/2023 günü idaremiz İstiklal Caddesi üzerinde toplanma, yürüyüş, oturma eylemi, basın açıklaması vb. etkinliklerin yapılacağı bilgisi edinildiği, Valilik Makamının 373162 ve 390438 sayılı Olur’u ile Taksim Meydanı ve İstiklal Caddesi de dahil olmak üzere Beyoğlu ilçesinde hiçbir alan, meydan ve yol toplantı ve gösteri yürüyüşü alan ve güzergah olarak belirlenmediği, Taksim Meydanı ve çevresi ile İstiklal caddesinde Cumartesi Anneleri adlı oluşum tarafından yapılmak istenen toplantı, gösteri, yürüyüş, oturma eylemi vb. etkinliklerin, kamu düzeni ve milli güvenliğin sağlanması, suç işlenmesinin önlenmesi, kişi güvenliğinin sağlanması, kişilerin çalışma ve seyahat hürriyetlerinin korunması amacıyla 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’nun 32. maddesi ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun 17. maddesi gereğince 17.06.2023 günü saat 00:01’den – 17.06.2023 günü saat 23:59’a kadar 1 (bir) gün süre ile ilçemiz sınırları dahilinde YASAKLANMASI” talebini içerdiği, talebin altında Beyoğlu Kaymakamı’nın OLUR beyanının ve e-imzasının bulunduğu görüldü.
Kimlik tespit tutanağında 19 kişinin basın açıklaması yapmaya çalıştıkları belirtilirken, toplantıya katılmış olan milletvekillerinin alanda olduğunun tutanakta yer almadığı görüldü.
Beyoğlu Kaymakamlığı’nın yasaklarına ilişkin ek notlar
Avukatlar, AYM’nin kararının uygulanması için sırasıyla Beyoğlu Kaymakamlığı’na ve İstanbul Valiliği’ne dilekçe ile başvurduklarını ancak bu dilekçelerine istinaden kendilerine bir cevap verilmediğini belirtmektedir.
Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın, AYM’nin Maside Ocak Kışlakçı kararının ardından Galatasaray Meydanı’na giderek yapmak istedikleri basın açıklamaları, 947. Hafta’dan başlayarak Beyoğlu Kaymakamlığı’nın vermiş olduğu “yasaklama kararı”na istinaden engelleniyor olmasına rağmen İHD İstanbul Şube’ye, kayıp yakınlarına ve avukatlarına toplanma öncesinde yasaklama kararları tebliğ edilmemiştir.
Gözlemciler, gözlemin başlangıcında ve gözaltı işlemleri yapılırken İstanbul Valiliği ve Beyoğlu Kaymakamlığı’nın web sitelerini kontrol etmektedir. Bu gözlem raporunun yayımlandığı tarihe kadar, kolluk tutanaklarında atıf yapılan bu yasaklama kararları ilgili kurumların web sitelerinde kamuoyu ile paylaşılmamaktadır.
Yasaklama kararları doğrudan ilgililere tebliğ edilmediği gibi, kamuoyuna yönelik bir bilgilendirme de yapılmamaktadır. Söz konusu yasaklama kararları sadece Galatasaray Meydanı’nı kapsamamakta, Taksim Meydanı ve çevresi ile İstiklal Caddesi üzerinde düzenlenecek tüm toplanma, basın açıklaması ve benzeri etkinlikleri kapsamaktadır. Bu yönüyle, yasaklama kararları sadece Cumartesi Anneleri/İnsanları’nı değil, İstanbul’un en merkezi bölgesinde toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını kullanmak isteyen herkesi ilgilendirmekte ve etkilemektedir.
İçeriğine dair bilgi edinilen yasaklama kararlarında Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın buluşmasının kamu düzenini ne şekilde bozacağına veya başkalarının hak ve özgürlüklerini nasıl zedeleyeceğine dair herhangi bir somut açıklama bulunmamaktadır. İdari makamların bu tutumu, AYM tarafından Maside Ocak Kışlakçı ve Gülseren Yoleri kararlarında da değerlendirilmiş ve toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının ihlal edildiğine dair tespitin gerekçelerinden biri olarak kabul edilmiştir (Maside Ocak Kışlakçı başvurusu, paragraf 24-26; Gülseren Yoleri başvurusu, paragraf 19).
Hukuki durum
Maside Ocak ve Gülseren Yoleri’nin bireysel başvurularını karara bağlayan Anayasa Mahkemesi, Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın 25 Ağustos 2018 tarihinde düzenlenen 700. hafta buluşmasının Beyoğlu Kaymakamlığı tarafından yasaklanmasının ve polisin sert müdahalesinin “toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlali” olduğuna hükmetmişti. O gün gözaltına alınanlar arasında bulunan ve hakkında “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” iddiasıyla üç yıla kadar hapis istemiyle dava açılan kayıp yakını Maside Ocak’ın ve o gün polis müdahalesine maruz kalan İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Başkanı Gülseren Yoleri’nin bireysel başvurularını değerlendiren AYM, Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın “gözaltında kaybedilen yakınlarının bulunması ve kamuoyunda farkındalık yaratılması için oturma eylemi düzenlemek istemesinin demokratik bir toplumda saygı ile karşılanması gerektiği” tespitinde de bulundu. AYM kararlarına rağmen Galatasaray Meydanı halen polis ablukası altında ve Cumartesi İnsanları’nın barışçıl eylemi her hafta polis müdahalesiyle engelleniyor.
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.