EYLEM SONBAHAR
Saraçhane eylemlerini takip ederken darp edilerek gözaltına alınan gazeteci Zişan Gür'ün de aralarında olduğu 66 kişi hakkında "ihtara rağmen dağılmama" iddiasıyla dava açıldı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla başlayan protestoları takip ederken 23 Mart günü Saraçhane’de gözaltına alınan Sendika.Org muhabiri Zişan Gür emniyet işlemlerinin tamamlanmasının ardından 26 Mart'ta İstanbul Adliyesi’ne sevk edildi. 26 kişinin tutuklanmasına karan veren Sulh Ceza Hakimliği, Gür'ün de aralarında olduğu 40 kişiyi haftada bir gün imza atma ve yurt dışına çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol şartıyla serbest bıraktı.
Gazeteci Zişan Gür ve 65 kişi hakkında hazırlanan 7 Nisan tarihli iddianamede "kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama" suçu yönetildi. İddianamede bir kişiye ayrıca "toplantı ve yürüyüşlere silah ve benzeri aletler taşıyarak veya kendilerini tanınmayacak hale getirerek katılma" suçu da yöneltildi.
İddianamede çeşitli sloganlara yer verildi
İstanbul Valiliği'nin yasaklama kararına değinilen iddianamede, olay günü "herhangi bir kanunsuz yürüyüş ve benzeri eylem gerçekleşmemesi adına" Bozdoğan Kemerleri, Atatürk Bulvarı, 15 Temmuz Şehitleri Caddesi üzerinde polis hattı kurulduğunu ve protestocuların bu noktaya "Zulüm meşruysa isyan haktır", "Özgürlük, eşitlik, kardeşlik 2025", "Ben Tayyibe bi diploma götürüp geliyom", "Çapulcuların çocukları büyüdü" yazılı pankart ve dövizlerle geldiği ifade edildi.
Kolluk kuvvetlerine karşı "Faşist polis", "Gün Gelecek Devran Dönecek AKP halka hesap verecek", "Tayyibin polisleri" şeklinde sloganlar atıldığı ve grubun içerisinden sert cisimlerin de atıldığı iddiasına yer verildi.
Darp edilerek gözaltına alınan gazeteciye ilişkin bilgi yok
Protestocuların eylemlerine son vermesi, kendilerine gösterilen alana geçilmesi için anons yapıldığı aktarılan iddianamede 18 polisin hayatı tehlikesi olmayacak şekilde çeşitli yerlerinde yaralandığı belirtildi.
Polisler tarafından olay gününe ilişkin görüntüler üzerinde inceleme yapıldığı ve şüpheliler yönünden ayrı ayrı araştırma tutanakları düzenlendiği bilgisine de yer verilen iddianamede 66 kişinin dağılmaları yönünde yapılan ikazlara karşı dağılmadıkları iddiasıyla 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri hakkındaki Kanunun 32/1 maddesinde belirtilen suçu işledikleri belirtildi. İlgili madde uyarınca da 66 kişinin cezalandırılması talep edildi.
İlk duruşma 19 Eylül'de
İddianameyi kabul eden İstanbul 26. Asliye Ceza Mahkemesi 10 Nisan günü tensip zaptı düzenleyerek tutuklu 26 kişi hakkında "kaçma ve delilleri karartma şüphelerinin bulunmaması göz önüne alındığında bu aşamada tutukluluk tedbirinin ölçüsüz olacağı" gerekçesiyle tahliyelerine karar verdi.
Ev hapsi ve yurt dışına çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol kararı bulunanların çoğunun öğrenci olması ve yurt dışında öğrenci olduklarına dair belge ibraz edilmiş olmaları nedeniyle haklarındaki kararın kaldırılmasına karar veren mahkeme, 66 kişi hakkında her ayın pazar günü olmak üzere imza atma şeklindeki adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar verdi.
Mahkeme, ilk duruşmanın da 19 Eylül saat 09.30'da görülmesine karar verdi.
