İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri’nin 3 Şubat 2021 tarihinde Boğaziçi Üniversitesi direnişine destek açıklamasına yapılan polis saldırısında gözaltına alınan ve aralarında 3 insan hakları aktivistinin de olduğu 6 kişinin “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek”, “hakaret” ve “görevi yaptırmamak için direnmek” suçlamalarıyla yargılandıkları davanın dördüncü duruşması İzmir 49. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Gözaltı görüntüleri hakkında yeniden bilirkişi raporu hazırlanmasına karar veren hakim, davayı 12 Mayıs 2023 tarihine erteledi.Duruşma sanıklardan yalnızca Aytül Uçar katılırken sanık müdafileri Nergiz Tuba Aslan, Nehir Bilece, Oktay Uysal ve Eylem Zengin de hazır bulundu.Duruşmada ilk sözü alan Av. Aslan, mahkemenin tabiyle hazırlanıp dosyaya sunulan bilirkişi raporuna itiraz ettiklerini belirterek buna dair yazılı dilekçeyi sundu. Raporun taraflı hazırlandığını ve mahkemenin yönlendirilmeye çalışıldığını belirten Aslan, “Rapor tam olarak evlere şenlik. Böyle bir raporu ilk defa görüyorum. Dilekçemizde belirttiğimiz gibi rapora itiraz ediyoruz ve bilirkişinin reddini talep ediyoruz” dedi.Rapora dair söz alan Av. Uysal ise bilirkişi raporu alınırken hukuki noktalara değerlendirme yapılmasını talep ediyoruz. Ayrıca sunduğumuz görüntülerin salonda birlikte izlenmesini istiyoruz” dedi.
‘Polis işkenceyle gözaltına aldı’
Duruşma, sanık müdafilerini hazır ettiği tanıkların dinlenmesiyle devam etti. Tanıklardan TİHV Genel Sekreteri Coşkun Üsterci’nin ifadesi alındı. Üsterci olay günü kurum adına alanda gözlemci olarak yer aldığını, polisin uyarıda bulunmadan ters kelepçe takarak yurttaşları gözaltına aldığını söyledi. Sanıklardan Aytül Uçar ile yıllardır aynı kurumda çalıştıklarını ve polislere şiddet uygulayacak bir kişi olmadığını belirten Üsterci, o gün de böylesi bir şey görmediğini belirtti.Olay günü gözaltına alınan ve sanıklardan Mehmet Kasar’ın tanığı olarak dinlenen Hasan Benli de o gün yaşadıklarını anlattı. Polisin uyarıda bulunmadığını söyleyen Benli, “Polisler tekmelerle bizleri yere düşürüp ters kelepçe vurdular. Gözaltı aracı gelene kadar bir esnafın kepengine bağladılar, bu esnada vurmaya devam ettiler. Mehmet’in burnu yüzüne gelen tekmelerden dolayı kanadı. Ellerinin açılmasını ve sağlık ekibi talebimizi kabul etmediler. Araçta da Mehmet’in kanaması devam ettiği halde kelepçelerini açmadılar” dedi.
Polise hakaret edilmedi
İHD İzmir yöneticilerinden Ahmet Çiçek de duruşmada tanık olarak dinlendi. Çiçek, o gün orada gözlemci olarak bulunduğunu söyledi. Polisin uyarıda bulunmadan aniden gözaltına başladığını belirten Çiçek, “Şiddet uygulayarak ters kelepçe yapılıyordu. Bunun yasalara ve uluslararası sözleşmelere aykırı olduğu uyarısında bulunduk ancak ‘Bize işimizi mi öğretiyorsun!’ diyerek işkenceye devam ettiler. Aytül de polislere aynı uyarılarda bulunduğu esnada gözaltına alındı. Kendisinin alanda polislere hakaret ya da şiddet uyguladığını görmedim” dedi.
Bilirkişi raporuna itirazlar kabul edildi
Tanıkların dinlenmesinin ardından söz alan iddia makamı, bilirkişi raporuna yapılan itirazların kabul edilerek sanıklara isnat edilen suçun yasal unsurlarının oluşup oluşmadığına dair mahkemenin kanaat kurmasına katkı sağlayacak yeni bir uzman raporunun müştekiler ile aynı meslek kolundan olmayan bir bilirkişi tarafından hazırlanmasını talep etti.Sanık müdafilerinin görüntülerin duruşma salonunda izlenmesi talebini reddeden hakim, iddia makamının mütalaası doğrultusunda yeni bir uzman raporu hazırlanması talebini kabul ederek davayı erteledi.*Bu işin hakları, Atıf-Gayriticari (CC BY-NC) Lisans ile kısmen saklıdır. Bu iş, MLSA’ya atıf ile ve ticari olmayan amaçlar ile kullanılıp dağıtılabilir.
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.
