Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından 8 Eylül tarihinde başlatılan ‘Yıldırım 10 Norduz Operasyonu’ esnasında Servet Turgut ve Osman Şiban adında iki kişi Şırnak’ın Çığlıca köyü civarında gözaltına alınmış ve sonrasında işkence yapılarak helikopterden atılmıştı. Olaya ilişkin detayları ve soruşturmanın durumunu Turgut ve Şiban’ın avukatları Hamit Koçak ve Baran Bilici ile konuştuk.
Acil ekibinin raporunda ‘helikopterden düşme’ yazılmış
Avukat Koçak, olayın mağdurlarından olan Servet Turgut’un yaşamını yitirdiğini, Osman Şiban’ın da taburcu olduktan sonra Mersin’e ailesinin yanına gittiğini söyledi. Müvekillerinin askeri operasyonun sürdüğü 11 Eylül günü gözaltına alındıklarını ve aynı günün akşamında Van Bölge Eğitim Araştırma Hastanesi’nin yoğun bakımında tedaviye alındığını aktaran Koçak, ailelere ancak iki gün sonra haber verildiğini belirtti. Ek olarak, yaralıları hastaneye getiren 112 acil ekibinin tuttuğu epikriz raporunda olayın ‘helikopterden düşme sonrası yaralanma’ ibaresiyle kayıtlara geçtiğinin altını çizdi.
Olay Çatak’ta değil Beytüşşebap’ta yaşandı
Olayın, 11 Eylül günü Beytüşşebap sınırları içinde bulunan Çığlıca köyüne bağlı Yoğurtlu mezrası kırsalında yaşandığını, fakat Çatak ilçesinde yaşanmış gibi medyaya yansıdığını anlatan Koçak, “Olay günü askerlerin köye uzak bir alana helikopterle indirme yapmasının ardından, köyünden biraz uzakta bulunan bir alanda saman dolduran Servet Turgut’u alarak köyle geliyorlar. O esnada köyde bulunan, normalde Mersin’de yaşayan ama yaz aylarında köyüne gelerek ekinlerini biçen Osman Şiban'ı da alarak iki şahsı helikoptere bindirip köyden uzaklaşıyorlar. Köylülerin kendilerini takip etmelerine izin vermeyen askerlerin köylülere tehditte bulundukları da belirtiliyor. Askerler tarafından tehdit edildiklerini söyleyen köylüler yüksek bir tepeye çıkarak helikopterin indirme yaptığı yeri gördüklerini ve Servet Turgut ile Osman Şiban’ın bindirildiği helikopterin havalanarak alandan uzaklaştığını gördüklerini bizlere aktardılar” diye konuştu.Müvekkillerinden Osman Şiban’ın gördüğü işkence neticesinde yoğun bakıma alındığını ve hafıza kaybı yaşadığını hatırlatan avukat, durumu bir nebze de olsa düzelen Şiban’ın taburcu edildiğini ve şu an Mersin’de ailesinin yanında olduğunu belirtti. Aile bireyleriyle sürekli iletişim halinde olduğunu belirten Koçak, Şiban’ın taburcu edildikten sonra ailesine ‘Bizi helikopterden attılar’ şeklinde beyanda bulunduğunu da ifade etti.
‘Türkiye’nin bu konuda sicili kabarık’
Turgut ve Şiban’ın maruz kaldığı şiddetin utanç verici olduğunu söyleyen Koçak “Geçmiş yıllara bakıldığında da maalesef bu konuda Türkiye’nin sicilinin kabarık olduğunu görüyoruz. Bu konuda etkin ve sağlıklı bir soruşturma yürütülmeyen çok örnek var. Dolayısıyla böyle bir kaygımız her zaman var” dedi.Olayın Van’ın Çatak ilçesi sınırları içerisinde gerçekleşmiş şekilde basına yansımasının ardından Van Valiliğinin yaptığı, iki kişinin kayalık alandan düşmesi ve kolluğa mukavemet etmesi sonucunda bu durumun yaşandığı yönündeki açıklamaya da değinen Koçak, “Bu savcılığı bağlamayan bir durumdur. Valilik dosyanın içeriğini ve nasıl geliştiğini bilmeden açıklamada bulunmuştur. Kaldı ki, yargı mercilerinin bir açıklaması olmadan valiliğin açıklama yapması hukuki değildir” dedi.
Kısıtlama kararı var, adli tıp raporu bekleniyor
Soruşturma dosyasıyla ilgili olarak, olay gününe ilişkin askeri araç, personel ve sonrasında ambulans kamera kayıtlarını talep ettiklerini belirten Koçak, kısıtlama kararı olduğu için şu anda savcılığın topladığı bilgi ve belgelerden haberlerinin olmadığını söyledi. Dosyanın avukatlarından Baran Bilici ise bu kısıtlamaya ilişkin şöyle konuştu, “Kısıtlılık kararı sebebiyle dosyadaki bilgi ve belgelere ulaşamıyoruz. Yasada böyle bir durum çok nadir görülen bir haldir. Bir infiale yol açan bu olayın tüm ayrıntılarıyla açıklanması, araştırılması oldukça önemlidir. Bu konunun ısrarla takipçisi olacağız. Şu an için Servet Turgut’un ön otopsi raporu yapılmasına rağmen otopsi raporu tarafımıza halen bildirilmemiştir. Soruşturmanın geldiği aşamada, Turgut’a ilişkin detaylı adli tıp raporunun Erzurum Adli Tıp Kurumundan gelmesini bekliyoruz.”
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.
