Foto: Öldürülen gazetecilerin aileleri ve DEM Parti Heyeti cenazeleri almak için iki gündür Habur Sınır Kapısı'ında bekletiliyor.
Deniz Tekin
Suriye’de haber takibi yaptıkları sırada katledilen gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin cenazesini almak için Irak’a gitmek isteyen aile ve beraberindeki heyeti, iki gündür Habur sınır kapısında bekletiliyor. Sınırda bekletilen Avukat Fırat Taşkın “Cenazelerin Türkiye’ye getirilmemesi için sınır kapısını kapatacak düzeye geldiler” dedi. DEM Parti Milletvekili Kamuran Tanhan ise “Türkiye’ye kendi vatandaşının cenazesini ülkeye kabul etmek zorunda.” Diye belirtti.
Suriye'nin kuzeyindeki çatışmaları takip eden gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin, 19 Aralık 2024'te Tişrîn Barajı ile Sirîn beldesi arasındaki yolda gerçekleşen bir Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA) saldırısında hayatını kaybetti. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan gazetecilerin cenazeleri Türkiye’ye getirilmek için 21 gündür Kuzey Suriye’de bekletiliyor. Aralarında Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mardin Milletvekili Kamuran Tanhan, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) temsilcileri ile Cihan Bilgin'in babası Nesim Bilgin, Nazım Daştan'ın babası Mehmet Ali Daştan’ın bulunduğu heyet, cenazeleri almak Irak’ın Federe Kürdistan Bölgesi’ne gitmek üzere yola çıktı. Ancak 6 Ocak’tan bu yana Şırnak’ın Silopi ilçesindeki Habur Sınır Kapısı’nda bekletiliyor.
Aralarında Diyarbakır Barosu, İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesi, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği’nin (ÖHD), Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG) bulunduğu çok sayıda sivil toplum örgütü, hak savunucusu ve siyasi parti, bu uygulamaya sen verilmesi ve cenazelerin ailelere teslim edilmesi çağrısı yaptı. Gazetecilerin cenazelerin ailelere verilmesi için sosyal medyada “#HaburSinirKapisiniAc”, “#OpenHaburBorderGate” hashtaginde kampanya başlatıldı.
Yaptığı girişimleri sonuçsuz kalan heyet ve aileler Habur sınır kapısında bekliyor.
‘Cenazelerin Türkiye’ye getirilmemesi için sınır kapısını kapatacak düzeye geldiler’
Habur’da bekletilen heyette yer alan ÖHD Genel Merkez Yöneticisi ve Avukat Fırat Taşkın, ailelerinin cenazeleri almak için kendilerine başvurması üzerine bir heyet oluşturduklarını söyledi. Türkiye’nin Erbil’deki konsolosluğunun ailelere, cenazelerin Türkiye’ye getirilmesinde herhangi bir problem olmadığını söylediğini aktaran Taşkın, “Ancak şimdi cenazelerin Türkiye’ye getirilmemesi için sınır kapısını kapatacak düzeye geldiler. Buraya geldikten sonra bütün işlemler durduruldu. Önce X-Ray cihazının bozuk’ olduğu söylenerek geçişimiz engellendi. Pasaport ve geçiş işlemlerinin yapıldığı kapıya gittiğimizde bu kez ‘sistemin çalışmıyor’ deyip, geçimize izin verilmedi. Üçüncü güne girmesine rağmen sistemin çalışmadığını söylüyorlar. Bulunduğu bölüm tamamen boşaltılmış kimsenin girmesine izin verilmiyor. Bulunduğumuz kapı dışındaki diğer gümrük kapılarında sistem çalışıyor. Araçlar ve insan giriş çıkış yapıyor. Görüştüğümüz yetkililer, bu durumun kendileriyle ilgili olmadığını, Ankara ile ilgili olduğunu, ellerinden gelen bir şey olmadığını söylediler” dedi.
‘Yas tutma hakkını engellemek için sınır kapısını kapattılar’
Taşkın son olarak da “hem aileler hem de cenazeler bekletiliyor. Aileler adeta cezalandırılıyor. Türkiye’nin de taraf olduğu uluslararası mevzuatlarda, insanların gömülme ve veda hakkı var. Ailelerin yas tutma hakkı ihlal edildiği gibi bekletilen cenazelere de saygı gösterilmemektedir. Bu hakkımızdan faydalanmamamız için koskoca sınır kapısını kapatmışlar. Bu kapı pandemi bile kapı açıktı.” Diye belirtti.
‘Bize ‘herhangi bir sorun yok, gereken kolaylıklar sağlanacaktır’ denildi’
DEM Parti Milletvekili Kamuran Tanhan ise “Sözün bittiği bir yerdeyiz. Böyle bir durum ile karşılaşacağımızı tahmin etmiyorduk. Buraya gelmeden önce ilgili Bakanlıklar ile görüşmeler yaptık, onların bilgisi dahilinde buraya geldik. Bize ‘herhangi bir sorun yok, gereken kolaylıklar sağlanacaktır’ denildi. Nusaybin’den buraya varmamızla birlikte her şey değişti. Bugüne kadar gereken her türlü zorluğu çıkartıyorlar” dedi. Tanhan, milletvekili olarak kullandığı aracın ‘kaçakçılık” şüphesi ile X-Ray’a gönderilmesinin onur kırıcı olduğunu söyledi.
‘Telefonlarımıza ve mesajlarımıza cevap vermiyorlar’
Sınırda engellemelerinin keyfi ve siyasi bir karar olduğunu vurgulayan Tanhan, “Sadece bulunduğumuz alanda geçişler kapalı. Siviller diğer alanlara yönlendiriliyor. Hem İçişleri Bakanlığı hem de Dışişleri Bakanlığı yetkilileriyle görüşmelerimiz oldu. Gereken kolaylıklar yapılacak denildi. Bu saatten sonra telefonlarımıza ve mesajlarımıza cevap vermiyorlar. Türkiye tarafı olduğu uluslararası hukukta hem de iç hukukta kendi vatandaşını sınır dışı edemez. Vatandaşı sınır dışında ise ülkeye kabul etmek zorunda. Bu haklara ve insan onuruna saygı gösterilmesi gerekiyor. İnsanların dini vecibeler, örf ve adetlerine uygun olarak defnedilme hakkı var. Gömülme ve yas tutma hakkı ihlali ediliyor. Bu vicdani ahlaki sorumluluk gerekiyor. Bir an önce yasaların uygulanması geçişlerin yapılması ve cenazelerin getirilmesi konusunda kolaylık sağlanması gerekiyor.” Dedi.