EYLEM SONBAHAR
Kızılay ve iktidar protestosunda gözaltına alınan SOL Partililer ile haber takibindeki BirGün gazetesi muhabiri Asena Tunca ve gazete çalışanları Ezgican Ceylan, Ahmet Can Sarıkaya'nın da yargılandığı davanın görülmesine bugün başlandı.
Kahramanmaraş depremlerinin ardından iktidarı ve çadır sattığı ortaya çıkan Kızılay’ı protesto ederken 1 Mart 2023 tarihinde Kadıköy'deki eylemde gözaltına alınan 76 SOL Parti üyesi ile haber takibi için alanda bulunduğu sırada gözaltına alınan BirGün gazetesi muhabiri Asena Tunca ve gazete çalışanları Ezgican Ceylan, Ahmet Can Sarıkaya'nın "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek" iddiasıyla yargılandığı davanın ilk duruşması görüldü.
İstanbul Anadolu 14. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşma sanık sayısının fazla olması nedeniyle adliyedeki konferans salonunda devam etti. Kimlik tespitlerinin tamamlanmasının ardından verilen aradan sonra duruşma yeniden başladı.
Avukat Mustafa Aydın Başalmaz, ifade işlemlerine başlanmaksızın tüm sanıklar hakkında derhal beraat kararı verilmesini talep etti. Ceza yargılamasında sanığın savunmasının alınmadan hükmün açıklanamayacağını belirten hakim, avukat Aydın'ın derhal beraat talebini reddetti.
'Bu davanın neden açıldığını konuşmak gerek'
Avukat Başalmaz, "Deprem bölgesine yardım için giden birçok kişi sanık olarak şu an duruşma salonunda bulunuyor. Öncelikle bu dava konusu eylemin neden yapıldığını ve 2911'in şartları oluşmadan neden dava açıldığını konuşmak gerekiyor" dedi.
Sanıklardan Deniz Demirdöğen de avukat olduğunu söyleyerek başladığı savunmasında "Halka karşı suç işleyenlerin teşhir edilmesi için bu eylemi gerçekleştirdik, işkence ile gözaltına alındık. Hakikatin açığa çıkması ile ilgili bir çabam var. Rantlarına rant katanlarla hesaplaşmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
Demirdöğen savunmasına devam ederken hakim, "Açıklamalarınızı dışarıda yapabilirsiniz, atılı suç yönünden savunmalarınızı yapın" dedi.
Avukatlar, polislerin dışarı çıkarılmasını istedi
Duruşma salonunda üç sivil polisin olması üzerine avukatlar, baskı ortamı oluşturulduğunu söyleyerek polislerin dışarı çıkarılmasını istedi. Hakim, polislerin güvenlik önlemi açısından duruşma salonunda olduğunu söyledi ve polislere "Siz adliye polisi değil misiniz?" diye sordu.
Salondaki polislerden biri "Biz bugün bu duruşma için görevlendirilen Güvenlik Şube polisleriyiz. Silahla giremez deniyor ama zaten üzerimizde silah yok. Görevlendirme yazımızı da gösterelim" dedi. Avukatların tepkisi üzerine hakim, "Polislerin şu an size yönelik hukuka aykırı bir eylemleri mi oldu? Sanıkları baskı altına almak için ne yapıyorlar?" diye sordu. Daha sonra ise üç polisin dışarı çıkmasını söyledi. Polislerin çıkmasının ardından savunmalara yeniden devam edilmeye başlandı.
'Gazeteci olduğumu söyleyince boynumdan tutup gözaltına aldılar'
Savunmasına başlayan BirGün gazetesi muhabiri Asena Tunca, "O gün demokratik kitle örgütlerinin eylemlerini takip ettim. SOL Parti'nin açıklaması da bunlardan biri. Polisin yoğun bir ablukasına maruz kaldık. Çembere alındığımızda gazeteci olduğumu söyledim. Bunu söyledikten sonra sert bir şekilde boynumdan tutarak gözaltına aldılar. Bu neyin kiniydi onu da anlamadım. İşimi yaptım, atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Beraatimi talep ediyorum." dedi.
BirGün gazetesi çalışanları Ezgican Ceylan ve Ahmet Can Sarıkaya da atılı suçlamaları kabul etmediklerini belirterek beraatlerini talep etti. Ardından söz alan avukat Tolgay Güvercin, "Bu yargılamada sanık avukatların ve gazetecilerin durumu farklı özellikte. Gazete tarafından oraya haber takibi için gönderilmiş kişiler basın kartlarını göstermelerine rağmen gözaltına alındılar. Geldiğimiz noktada elimizde bir iddianame var. Ancak iddianamenin hiçbir yerinde gazeteciler ve avukatlar yok." diye konuştu.
Savcının eksik hususların giderilmesini talep ettiği davada mahkeme, savunması alınmayan sanıkların bir sonraki celse hazır edilmesine karar vererek duruşmayı 27 Eylül'e erteledi.
