NALİN ÖZTEKİN
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Ankara Şubesi ve eski İnsan Hakları Derdiği Merkez Yönetim Kurulu üyesi Adnan Vural hakkında 2016 yılında savaş karşıtı söylemleriyle gündeme gelen Beyaz Bayrak İnsifiyatifi’nin basın açıklamasına katıldığı için dava açıldı.
Aynı zamanda Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile sağlık sektöründeki işinden ihraç edilen Vural’ın 2015 - 2016 yılları arasında yaşanan çatışma sürecinde sivil ölümlerine dikkat çeken, sağlık emekçilerinin de üyeleri arasında yer aldığı Beyaz Bayrak İnisiyatifi’nin 4 Şubat 2016 tarihinde Ankara Sakarya Caddesi’nde gerçekleştirdiği basın açıklamasına katılması davaya dönüştü.
Vural hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede katıldığı basın açıklamasının yanı sıra çeşitli tarihlerdeki sosyal medya paylaşımları da suçlamaya dayanak gösterildi.
‘Sözde barış adı altında savaşa hayır şeklinde aldatıcı eylem’
İddianamede, Vural’ın kendisini, “barış destekçisi olarak göstererek örgüt propagandası yaptığı” öne sürülürken, Beyaz Bayrak İnisiyatifi’nin düzenlediği basın açıklaması “Sözde barış ve beyaz bayrak isimleri altında savaşa hayır şeklinde yanıltıcı ve aldatıcı eylemler” şeklinde değerlendirildi.
Suçlamaya konu basın açıklaması için “izinsiz gösteri ve yürüyüş”, insan hakları temalı sivil toplum alanındaki çalışmaları içinse “örgütsel faaliyet” ifadesi kullanıldı. Vural’ın “örgütsel talimatla” toplantı ve basın açıklamasına katıldığı ileri sürüldü.
İddianame kapsamında Vural’ın “örgüt üyesi olmak” ve “örgüt propagandası yapmak” iddialarıyla cezalandırılması talep edildi. Davanın ilk duruşması 24 Eylül Salı günü Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Vural ve avukatları Çiğdem Kozan ile Kerem Altıparmak salonda hazır bulunurken, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Eş Genel Başkanı M. Sıddık Akın, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ve bağlı sendikaların yönetim kurulu üyeleri duruşmayı takip etti.
‘KHK ile atılmış olmama zemin yaratılmaya çalışılıyor’
Kimlik tespitinin ardından ilk sözü alan Vural, insan hakları savunucusu ve KHK ile ihraç edilmiş bir sağlık çalışanı olduğunu belirterek “Haksız, hukuksuz bir şekilde KHK ile atılmamın bir hukuksal zemini yaratılmak isteniyor. Davaya konu olan iddialar insan hakları savunucusu olarak, olmam gereken yerde olmak. Suçlamalar mesnetsizdir” dedi.
‘Sendikamızın hatıra fotoğrafı dahi suç sayıldı’
Vural’ın ardından söz alan avukat Çiğdem Kozan, iddianamenin maddi hatalar içerdiğine ve “zorlama bir hukuki metin” olarak ele alınması gerektiğine işaret etti. Kozan, “Sendikanın 20’inci kuruluş yıldönümünde çekilen hatıra fotoğrafı dahi suç olarak dosyaya girmiş. Ayrıca müvekkilin katıldığı basın açıklamaları, örgüt talimatı kapsamında değerlendirilemez çünkü tamamen sivil ölümlerine karşı barışçıl protestolardır. Bunlar tamamen sendikal faaliyetleridir” şeklinde konuştu.
Savunmaların ardından Vural hakkında verilen adli kontrol şartının kaldırılmasına karar verildi. Mahkeme heyeti, Savcının esas hakkındaki görüşünü sunması için davayı 28 Kasım 2024’e ertelendi.
