BERİL ESKİ
Adli Tıp Uzmanı ve insan hakları savunucusu Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı'nın, uzmanlık alanı olan işkence konusunda yaptığı bir yorum nedeniyle hakkında TCK’nun 301’inci maddesinden açılan davaya zorla getirilmesine karar verildi.
Türkiye İnsan Hakları Vakfı üyesi ve önceki dönem başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın, “Türkiye Cumhuriyeti Devletini alenen aşağılamak” suçunu düzenleyen Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 301’inci maddesi uyarınca yargılandığı davanın ilk duruşması, bugün İstanbul 14. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Fincancı ve avukatı Meriç Eyüboğlu’nun katılmadığı duruşmayı Almanya Konsolosluğu, Uluslararası Af Örgütü, Eşit Haklar Derneği, P24, Türkiye İnsan Hakları Vakfı ve MLSA temsilcileri takip etti.
Duruşmaya katılmayacağını bildirdiği mazeret dilekçesi mahkemeye ulaşmadığından Fincancı’nın bir sonraki duruşmaya zorla getirilmesine karar verildi. Bir sonraki duruşma 27 Ocak 2025, saat 11.00’de görülecek.
Dava hakkında
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu’nun hazırladığı iddianameye göre Fincancı hakkındaki soruşturma, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) aracılığıyla yapılan şikâyet üzerine başlatıldı.
Erkam Tufan Aytav’ın YouTube kanalına konuk olan Fincancı’nın bu programdaki konuşması davaya gerekçe yapıldı. İddianamede bu programın konusunun Orhan İnandı’nın Türkiye’ye getirilmesi olduğu belirtildi ve İnandı’nın, “Fethullahçı Terör Örgütü Orta Asya sorumlusu” olduğu iddia edildi. Fincancı’nın İnandı’ya ilişkin yorumlarında, “işkence yapıldığı algısını oluşturduğunu” iddia eden savcı, “Türkiye devletini alenen aşağılama kastıyla hareket ettiğini” savunarak, Fincancı’nın TCK’nin 301’inci maddesinde düzenlenen suçlama kapsamında yargılanmasını talep etti.
Gülen Cemaati üyesi olduğu iddiasıyla yargılandığı dava sonunda, "silahlı terör örgütü yöneticiliği" suçlamasıyla 21 yıl hapis cezasına çarptırılan İnandı, Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) geçen yıl Ağustos ayında yaptığı operasyonuyla Kırgızistan’dan Türkiye'ye getirildi.
İnandı’nın fotoğraflarının basınla paylaşılması üzerine Fincancı, katıldığı YouTube programındda İnandı’nın "askıda işkenceye maruz kalmış olabileceğini" söyledi.
TCK’nın 301’inci maddesi, “Devletin Egemenlik Alametlerine ve Organlarının Saygınlığına Karşı Suçlar” kapsamında değerlendiriliyor ve Adalet Bakanlığı’nın iznine bağlı olarak yargılama yapılıyor. Fincancı hakkındaki iddialara, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 15 Ocak 2024 tarihli yazısıyla soruşturma izni verildi.
TCK 301, 2008 yılında Adalet Bakanlığı’nın iznine bağlanmıştı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi maddenin “kabul edilemez derecede geniş ve muğlak” olması nedeniyle kanunilik ilkesine aykırı olduğuna hükmetmiş, maddenin varlığının bile ifade özgürlüğüne tehdit oluşturduğunu ve Adalet Bakanlığı’nın iznine bağlanmasının yeterli bir güvence olmadığı görüşünü bildirmişti.
