- Avukat Sezin Uçar’ın mesleki faaliyetleri nedeniyle hakkında açılan davalar gerekçe gösterilerek bir yıllık müdafilik görevleri yasaklandı. İstanbul Barosu ve Baro Başkanı Filiz Saraç ise Uçar hakkında disiplin soruşturması başlattı
- Uçar’a göre bu soruşturma “avukatlar dolayımıyla yurttaşlar üzerindeki baskıcı ortamı arttırma” amacı güden topyekun saldırıların bir parçası. Uçar, başta avukatlar olmak üzere tüm kamuoyuna bu saldırılara karşı ses çıkarma çağrısı yaptı
PINAR GAYIP
Avukatlara yönelik saldırılar her geçen gün artıyor. Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) ve Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi avukatlar bu saldırıları sıkça ve sistematik şekilde yaşıyor.
Sadece Şubat ayında ÖHD’li Ruşen Seydaoğlu, mesleki faaliyetleri suça delil gösterilerek tutuklandı. ÇHD Genel Merkez yöneticisi Betül Vangölü Kozağaçlı, ÇHD üyeleri Seda Şaraldı, Didem Baydar Ünsal ve Berrak Çağlar yine mesleki faaliyetleri gözaltı gösterilerek Halkın Hukuk Bürosuna yönelik baskında gözaltına alındı ve 9 Şubat’ta tutuklandı. Bu örneklerin yanı sıra çok sayıda avukat hala tutuklu.
Bir yıl avukatlık yasağı
Ezilenlerin Hukuk Bürosu (EHB) avukatlarından ve ÖHD Kadın Komisyonu üyesi Sezin Uçar’ın müdafiliği, avukatlık mesleğine yönelik saldırılar kapsamında engelleniyor. Uçar’ın 10 Ekim gar katliamına ilişkin adliye önünde gerçekleşen protestoya katıldığı nedeniyle İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde, mesleki faaliyetleri gerekçesiyle de “örgüt üyeliği” iddiasıyla bir süre tutuklu yargılandığı İstanbul 27. ACM’de davaları sürüyor. Bu davalar gerekçesiyle 18 Eylül 2022 tarihinde Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı, bir yıl boyunca Uçar’ın müdafilik görevini yapmasını yasaklamıştı. İstanbul Barosu seçimlerinin hemen öncesine denk gelen söz konusu yasağa o dönem aday olan Filiz Saraç ve İstanbul Barosu karşı çıkmış, avukatların müvekkileriyle özdeştirilemeyeceğini kaydetmişti.
Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı, 25 Aralık 2023 tarihinde Uçar’a verilen yasağı gerekçe göstererek “örgüt üyesi” olduğu iddiasıyla bağlı olduğu İstanbul Barosu'na şikayette bulundu. Şikayetin ardından İstanbul Baro Başkanı Filiz Saraç başkanlığında; başkan yardımcısı Ali Gürbüz, genel sekreter Burcu Öztoprak Alsulu, sayman üye Bahar Güldaş yönetim kurulu üyeleri Ali Kemal Yıldız, Sinan Naipoğlu, Bahar Ünlüer Öztürk, Ahmet Ayar, Elif Çalışkan, Hüseyin Köprülü'nün katılımıyla toplantı düzenlendi. Toplantı sonunda Uçar hakkında, disiplin soruşturması açılmasına karar verildi.
Bu kararla birlikte Havana Kuralları olarak bilinen Birleşmiş Milletler Kurallarında yer alan avukatların rolüne dair temel prensiplerin 18. maddesi olan “Avukatlar görevlerini icra etmeleri nedeniyle müvekkilleriyle veya müvekkillerinin davalarıyla özdeşleştirilemezler” ilkesi de yok sayıldı.
‘Avukatlar bu saldırılara defalarca maruz kaldı’
MLSA’ya konuşan Avukat Sezin Uçar, avukatlara ve avukatların temsil ettikleri savunma makamına dönük geride kalan dönemde çokça saldırı gerçekleştiğini belirtti. “Gözaltına alma, tutuklama, soruşturma açma, tehdit, duruşma salonundan çıkarma vb. şeklinde çok geniş bir yelpazede gerçekleşen bu saldırılarla esasta avukatlar dolayımıyla yurttaşlar üzerindeki baskıcı ortam arttırılmak isteniyor” diyen Uçar, Ezilenlerin Hukuk Bürosu avukatlarının da benzer bir şekilde defalarca bu saldırılara maruz kaldığını söyledi.
‘Seçim öncesi Baro karara tepki göstermişti’
Uçar, avukatların takip ettikleri dosyalar, hapishanedeki müvekkillerinin yaşadığı hak ihlallerine dair yaptıkları başvurular, cezaevindeki müvekkilleriyle yaptıkları görüşmeler, Rojava’da yaşamını yitiren müvekkillerimn cenazelerine ve otopsi işlemlerine katılmış olmaları gibi gerekçelerle haklarında dava açıldığını ve tutukluluk yaşadıklarını belirtti. Bu davalardan birinde ‘örgüt üyeliği ve örgüt propagandası’ suçlamasıyla haklarında mütalaa hazırlandığını söyleyen Uçar, karar duruşmasının ise 4 Nisan’da görüleceğini söyledi.
‘Beraat eden bir avukata disiplin soruşturması’
Uçar, şöyle devam etti: “Disiplin soruşturmasına gerekçe yapılan kararda bahsedilen 13. Ağır Ceza Mahkemesi dosyasında benimle yargılanan tüm avukatlar hakkında beraat kararı verildi. Üstelik baro bu dosyada sözde gözlemci. Hem gözlemci olduğu dosyada çıkan karardan bihaber, hem de bir yandan davayı gözlemleyerek takip ediyor görünürken bir yandan da yargılanmış ve beraat etmiş bir avukata bu dava nedeniyle disiplin soruşturması açıyor. Yani özet olarak siyasal iktidar savunmaya nasıl yaklaşıyorsa istanbul barosu ve TBB de aynı yaklaşımın sessiz birer ortağı durumundalar. Savcı dosyada yargılanan tüm kişilerle ilgili örgüt üyeliği ve propaganda suçlamasıyla ceza verilmesini talep etti. Mesleğimiz üzerinde siyasal iktidarın yargı yoluyla uyguladığı bu baskılara son vermek için hak ve özgürlükler için mücadele eden herkesi duruşmamıza çağırıyorum.”
