DENİZ TEKİN
Diyarbakır’da haber takibinde olan Rûdaw Temsilcisi Maşallah Dekak ve Mehmet Kanevi’ye kameralar önünde sözlü ve fiziki saldırı girişiminde bulunan kişi hakkında, “somut delil” bulunmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verildi. Kararda, gazeteciler de şüpheli olarak yer aldı. Gazeteci Maşallah Dekak karara itiraz edeceklerini söyledi.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın Diyarbakır’daki temaslarının haber takibini yapan Rudaw TV Diyarbakır Temsilcisi Maşallah Dekak ile kameraman Mehmet Kanevi, 12 Ocak’ta kameraların önünde sözlü ve fiziki saldırıya uğradı. Kamaralara yansıyan görüntülerde, saldırgan M.K. gazetecilere, “Burası Diyarbakır'dır, burada Kürtçe konuşamazsınız. Burası Türkiye Cumhuriyeti’dir. O mikronu g. sokarım” diyerek tehdit etti. Çevrede bulunan gazeteciler ve yurttaşların ara girmesiyle saldırgan olay yerinden uzaklaştırıldı.
Saldırıya uğrayan gazeteciler ‘şüpheli’ oldu
Dekak’ın ve Kanevi’nin şikâyeti üzerine gözaltına alınan saldırgan M.K. ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı M.K. hakkında “tehdit” ve “hakaret” suçlamasıyla başlattığı soruşturmayı tamamlayarak, takipsizlik kararı verdi. Kararda, saldırıya uğrayan gazeteciler hem müşteki hem de şüpheli olarak yer aldı.
Gazetecilerin Kürtçe cevap vermesi saldırı gerekçesi yaptı
Şüpheli M.K. ifadesinde, gazetecilere saldırmadığını, tehdit etmediğini ileri sürerek, şunları söyledi: “Namazımı kıldıktan sonra cami çıkışında Rudaw TV çalışanlarını gördüm. Emin olmak için muhabire ‘Rudaw mı?’ dedim, O da başını sallayarak onayladı. Bunun üzerine bu şahsa ‘Diyarbakır'ı Kürdistan’ın başkenti Amed diye tanıtıyorsunuz. Burası Türkiye Cumhuriyeti’ deyince bu şahıs Kürtçe bana ‘git işine bak’ dedi. Ben de ona Türkçe konuş, dedim. Bana ‘ben Türkçe bilmiyorum’ dedi. Tanımadığım ismini bilmediğim muhabirden davacı ve şikâyetçiyim” diye belirtti.
Savcı gazetecilerin ifadelerini ve kamera önündeki saldırıyı ‘soyut’ buldu
Savcı hem gazeteciler hem da sanık hakkında takipsizlik kararı verdi. Kararın gerekçesinde şu ifadeler yer verildi: “Cumhuriyet Başsavcılığımızca yapılan soruşturma neticesinde müşteki şüphelilerin iddiaları ve dosyada bulunan tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde, müşteki şüphelilerin soyut iddiaları dışında söz konusu iddiaları destekler mahiyette dosyada somut delil elde edilemediği, müşteki şüpheliler hakkında iddia edilen suçlama ile ilgili kamu davası açılabilmesi için gerekli olan yeterli şüphe oluşturacak maddi delil bulunmadığı dosyada bulunan tüm delillerin değerlendirilmesinden anlaşılmakla”
Dekak: Bize yapılan bu hakaret ve saldırıyı milyonlarca kişi izledi, karara itiraz edeceğiz
Haber takibi sırasında saldırıya uğrayan gazeteci Maşallah Dekak, “Bize yaptığı hakaret ve saldırı kameralar önünde oldu ve bunu milyonlarca insan izledi. Birçok gazeteci olaya şahit. Gazetecilerin araya girmesiyle saldırgan olay yerinden uzaklaştı. Bize Kürtçe konuştuğumuz için saldıran bu kişi halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçunu da işledi. Gazetecilik görevimizi yapmamızı engellemeye çalıştı. Bu dosyanın takipçisi olacağız. Avukatım karara karşı gerekli itirazları yapacak” dedi.
GGC: Bu karar gazetecilere yönelik muhtemel saldırılara zemin hazırlayacak
Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti (GGC) yazılı açıklama yaparak, gazetecilere saldıran kişi hakkında takipsizlik kararı verilmesine tepki gösterdi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Basın özgürlüğü ile düşünce ve ifade hürriyetine yönelik yapıldığı aşikâr olan bu saldırıya ilişkin takipsizlik kararını kınıyoruz, tanımıyoruz. Meslektaşlarımıza yapılan saldırı, hakaret ve tehditler kamera görüntülerinde açık bir şekilde görülürken, ‘delil yetersizliği’ gibi komik bir gerekçeyle takipsizlik kararı verme, bize göre provakatif olan bu saldırıyı meşrulaştırmakla aynı anlamı taşımaktadır. Bu karar meslektaşlarımızın sokakta çalıştıkları sırada uğrayacakları muhtemel her türlü saldırıya zemin hazırlayacak, saldırganları cesaretlendirecektir. Dün olduğu gibi bugün de saldırıya uğrayan meslektaşlarımızın yanındayız. Hukuki anlamda itiraz süreçlerini de yakından takip edeceğimizi tekrar ifade ediyoruz.”