ANKARA – CHP’nin 7’nci Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a ‘hakaret ettiği’ iddiasıyla yargılandığı davada Ankara 57. Asliye Ceza Mahkemesi’nde ifade verdi. Ancak duruşma sırasında adil yargılanma hakkına yönelik ihlaller yaşandı. Küçük bir salonda yapılan duruşmaya avukatlar, gazeteciler ve gözlemciler sığmazken, polislerin yoğunluğu dikkat çekti.
CHP’nin 7’nci Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret" suçundan Mersin Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı beş ayrı dosyanın birleştirildiği dava kapsamında Ankara 57. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 22 Kasım, Cuma günü savunma yaptı.
Duruşmaya CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, CHP Genel Başkan Yardımcıları ile milletvekilleri, CHP Grupbaşkanvekili Murat Emir, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, öldürülen eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, annesi Saniye Ateş ve ablası Selma Ateş de destek vermek için katıldı.
Duruşmayı MLSA da takip etti.
İzdiham ve güvenlik önlemleri
Duruşma öncesinde Ankara Adliyesi önünde toplanan vatandaşlar, “Hak, hukuk, adalet” sloganları atarak Kılıçdaroğlu’na destek verdi. Ancak, polislerin erken saatlerden itibaren aldığı yoğun önlemler izdihama neden oldu. Polisler sabahın erken saatlerinde adliye çevresinde yoğun ‘güvenlik önlemleri’ aldı.
Dava kapsamında talimatla savunmasını yapmak için saat 13.45’te Ankara 57. Asliye Ceza Mahkemesi'ne gelen Kılıçdaroğlu, duruşma salonuna girmekte izdiham nedeniyle zorluk yaşadı. Davanın küçük salonda yapılması nedeniyle avukatlar ve vatandaşlar duruma tepki gösterdi. Avukatlar, “Savunmayı böyle susturamazsınız” derken vatandaşlardan bazıları da ezilme tehlikesi ile karşı karşıya kaldı. Tüm bunlara rağmen avukatların savunmanın büyük salonda alınması talebi reddedildi.
Adliyede yaşanan izdiham nedeniyle polis, megafonla koridoru açma uyarısında bulunurken Kılıçdaroğlu ise yaklaşık bir saat süren bir savunma yaptı.
‘Hırsıza hırsız dediğim için buradayım’
Yaklaşık bir saat süren savunmasında Kılıçdaroğlu, Erdoğan’a yönelik eleştirilerinin arkasında durduğunu belirterek şunları söyledi:
“Mahkeme karşısına rüşvet ya da vatana ihanet gibi suçlardan değil, ‘Hırsıza hırsız’ dediğim için çıktım. Bu gerçekleri dile getirdiğim için pişman değilim. ‘Oğlum evdeki paraları sıfırladın mı?’ diyen birine sessiz kalamazdım.”
Kılıçdaroğlu ayrıca, ülkedeki ekonomik sıkıntılar, yolsuzluklar ve güç yoğunlaşmasının Türkiye için yarattığı tehlikelere dikkat çekti. Büyük Ortadoğu Projesi’nin Türkiye’yi zayıflatmak için kullanıldığını savunan Kılıçdaroğlu, adil bir yönetim anlayışına vurgu yaptı.
Dava hakkında
Davanın nedeni, Kılıçdaroğlu’nun 9 Mart 2014’te, 30 Mart yerel seçim kampanyası kapsamında Erdemli’de yaptığı konuşmada, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik 17-25 Aralık yolsuzluk soruşturmaları sırasında sızdırılan tape kayıtlarına atıfla kullandığı ifadeler.
Kılıçdaroğlu’nun kullandığı sözler iddianamede hakaret olarak değerlendirildi. 2016 yılında kabul edilen iddianamede, Kılıçdaroğlu’nun "kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret" suçundan hapisle cezalandırılması talep edildi. Ayrıca, TCK’nın 53/1 maddesi uyarınca siyaset yapma ve kamu görevi gibi haklardan yoksun bırakılması da istendi.