Savunmanlığını MLSA’nın üstlendiği gazeteci Cengiz Çandar ve aktivist Kemal Işıktaş’ın “suçu ve suçluyu övmek” suçlamasıyla yargılandığı davanın yedinci duruşması İstanbul 30. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Çandar’ın avukatlarının derhal beraat talebini reddeden mahkeme, istinabe evraklarının beklenmesine karar vererek davayı 22 Kasım’a erteledi.Gazeteci Cengiz Çandar ve aktivist Kemal Işıktaş’ın şahsi hesaplarından yaptıkları sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek Türk Ceza Kanunu’nun 215. maddesi uyarınca “suçu ve suçluyu övmek” suçlamasıyla yargılandığı davanın görülmesine devam edildi. Işıktaş ve avukatının katılmadığı duruşmada Çandar’ın avukatı Erselan Aktan hazır bulundu. Hakim, Çandar’ın savunmasının alınabilmesi için yazılan yurt dışı talimatına cevap olmadığını belirterek avukat Aktan’a tefrik taleplerinin olup olmadığını sordu. Söz alan Av. Aktan, suçlama konusu yapılan paylaşımın Çandar’ın gazeteci ve araştırmacı yazar olduğu gerçeği ile birlikte ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, “TCK 215 suçunun unsurlarının oluşmadığı açıkça bellidir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin ifadelerin kendilerine has kapsam ve olgularla değerlendirilmesi gerektiği yönündeki kararları ve Anayasa Mahkemesinin benzer kararları düşünüldüğünde müvekkil hakkında mahkeme derhal beraat kararı vermeye ehildir” ifadelerini kullandı. Çandar’ın İsveç’te yaşadığını ve ülke bürokrasisinin yavaşlığı yüzünden halen savunmasını da veremediğini mahkeme ile paylaşan avukat Aktan, usul ekonomisi de göz önüne alındığında Çandar hakkında derhal beraat kararı verilmesini talep etti.İddia makamı, Çandar’ın savunmasının alınması için yazılan yurt dışı talimatının beklenmesi ve derhal beraat taleplerinin reddedilmesi yönünde mütalaa verdi.Ara vermeden kararını açıklayan mahkeme, yurt dışına yazılan talimatın dönüşünün beklenmesine karar vererek davayı 22 Kasım’a erteledi.
İddianameden
İddianamede Cengiz Çandar ve Kemal Işıktaş’a yöneltilen suçlamalara 30 Mayıs 2017 tarihinde kişisel hesaplarından yaptıkları birer Twitter paylaşımı delil olarak sunuluyor. Savcılık, suçlamalara delil olarak gösterilen paylaşımlarda anılan Ayşe Deniz Karacagil’in Rakka’da terör örgütü saflarında öldüğü, sosyal medya üzerinden gündeme getirilerek övülmesinin kamu düzeni açısından açık ve yakın tehlike doğurabilecek nitelikte olduğunu iddia ediyor.*Bu işin hakları, Atıf-Gayriticari (CC BY-NC) Lisans ile kısmen saklıdır. Bu iş, MLSA’ya atıf ile ve ticari olmayan amaçlar ile kullanılıp dağıtılabilir.
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.