RABİA ÇETİN
Zorla göç ettirilen gruplar arasında sosyal dayanışmayı geliştirmek ve göç mağdurlarının insanca yaşama yönelik taleplerini yükseltmek amacıyla faaliyetler yürüten Göç İzleme Derneği’ne (GÖÇİZDER) yönelik açılan kapatma davasının yedinci duruşmasında dernek hakkında kapatılma kararı verildi.
Bakırköy 15. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen duruşmada derneğin avukatı Ahmet Baran Çelik ve davanameyi hazırlayan Cumhuriyet Savcısı Yavuzhan Kocaman hazır bulundu. Davanın altıncı duruşmasında İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nden talep edilen sekiz çuval içerisindeki materyallerle ilgili inceleme raporunun Bakırköy 15. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderildiği belirtildi.
‘Derneğe atfedilen tüm suçlamalar boşa çıkmıştır’
Duruşmada son savunmasını yapan derneğin avukatı Ahmet Baran Çelik, derneğin feshine ilişkin talebin reddedilmesi gerektiğini belirtti.
Çelik, derneğin kapatılması için yeterli hukuki gerekçelerin bulunmadığını söyledi. Derneğin çalışmalarının tamamının yasal olduğunu ve kapatma davasının, kişisel suçlamalara ve yanlış yorumlanan belgelere dayandığını ifade eden Çelik, “Dernek yönünden davaname, temeli bir kısım yöneticiyi ve eski yöneticiler hakkında İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan örgüt üyeliği ve propaganda yapma suçlamasına dayanmaktadır. Yargılama bir kişinin propaganda eyleminden özel paylaşımları dışında derneğe atfedilen tüm suçlamalar boşa çıkmıştır ve yargılanan kişiler beraat etmiştir” dedi.
‘Legal para transferleri kriminalize edilmiştir’
Çelik ayrıca göç mağdurlarına yönelik sosyal dayanışma faaliyetlerinin derneğin temel amacı olduğunu ve bu çalışmaların uluslararası standartlara uygun şekilde yürütüldüğünü açıkladı.
İddianamede geçen mali işlemlerin tamamının yasal olduğunu belirten Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: “Davaya dayanarak yapılan birtakım olguların ana başlığındaki mali kısımların tamamı legal para transferidir. Hatta verilen hukuki yargılamalara ilişkin para makbuzları dahi avukat olarak tarafımca tahsil edildiğinde ve benzeri birçok para transferlerinin legal zemini olduğu halde dayanak yaratmak için olgular ve kişiler kriminalize edilmiştir.”
Derneğin yayınlarında kullanılan bazı ifadelerin bağlamından koparılarak terörle ilişkilendirildiğini söyleyen Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: “Derneğin faaliyeti yaşam yerlerinden göç etmek zorunda kalan kişilerin göç sebepleri ve sonrasında yaşadıkları mağduriyetlerin mümkün olduğu kadar giderilmesi konusunda çalışma yapmaktır. Bu bağlamda Avrupa Birliği yardımı almaktadır. Çıkardığı yayınlar mevcuttur. Yayın içeriğindeki bazı ibareler davanamaye kapatma gerekçesi olarak sunulmuştur. İfadelerde geçen ‘yerel güçler, abluka, şehit’ gibi ibareler terörle ilişkilendirilerek davaya dayanak yapılmıştır. Bir kısım ibarelerde göç mağdurlarının ibareleridir. Yönetimde yer alan bir kısım ile yer almayan bir kısım dernek üyelerinin aralarında tapelere yansıtılan konuşmalardır. Şüpheli görülebilir ancak dernekle bağlantısı yoktur.”
Çelik’in savunmasının ardından kararını veren mahkeme heyeti, Songül Köse’ye yönelik davanın pasif husumet yokluğundan davanın reddine, Göç İzleme Derneği’ne yönelik kapatma talebinin kabul edilerek derneğin feshedilmesine karar verdi.
