Mahkeme şarkıcı Gülşen'in beraat talebini reddetti

ÇİÇEK TAHAOĞLU*

Sosyal medyada dolaşıma sokulan bir video sonrasında hedef gösterilerek tutuklanan sanatçı Gülşen'in yargılanmasına başlandı. Bugün görülen davanın ilk duruşmasında derhal beraat taleplerini reddeden mahkeme, şarkıcının yurt dışına çıkış yasağının da devamına karar verdi. Şarkıcı Gülşen’in "Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik" iddiasıyla yargılandığı davanın ilk duruşması bugün İstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Şikayetçilerden 13’ü duruşmaya katılmazken Gülşen ve avukatları salonda hazır bulundu. Duruşmayı çok sayıda basın mensubu takip etti. Gülşen hakkında şikayetçi olan 702 kişiden 130’u da duruşmadan önce şikayetinden vazgeçmişti. Gülşen’in imza verme zorunluluğu kalktı ancak yurt dışı çıkış yasağı devam edecek. Bir sonraki duruşma 21 Aralık’ta.

Gülşen: 'Duruşumun bedeli olarak mağdur edildim'

Duruşmada ilk sözü alan Gülşen, "Bütün bunları hayatta Gülşen olarak var olmamın cezalandırılması olarak görüyorum" dedi ve üzerine atılı suçlamayı reddetti. "Duruşumun bir bedeli olarak mağdur edildim" diyen Gülşen, duruşmada şunları söyledi: "Kadınlığım, bedenim, eşliğim, anneliğim ve giyim kuşamım üzerinden defalarca sözel olarak linç ve istismara uğradım. Hatta hedef gösterildim ama yine de duygu ve düşüncemi yeri geldiğinde ifade etmekten çekinen biri olmadım. Şu anda da değilim. Sahnedeki şaka toplumsal duyarlılığımın bir uzantısı, bir tezahürü değildi. Sadece iki kişi arasında geçen bir şakaydı. Bir açıklama, demeç, görüş bildirme amacı yoktu ama nedense bu diyalog öyleymiş gibi bir yere çekildi" Yurt dışına çıkış yasağı nedeniyle şu anda İspanya’da okula giden 5 yaşındaki çocuğunu göremediğini belirten Gülşen, ayrıca 50’nin üzerinde de konserinin iptal olduğunu söyleyerek mağduriyetinin giderilmesini istedi.

Avukatlar: 'Müvekklimiz ağır cezalık suç işlemiş gibi muamele gördü'

Gülşen’in avukatı Emek Emre de atılı suçun "yakın ve somut tehlike" suçu olduğunu ancak Gülşen açısından bu suçun unsurlarının oluşmadığını ifade etti. Emre, derhal beraat kararı verilmesini isterken bu kararın çıkmaması halinde ise söz konusu videoda Gülşen’in konuştuğu "İmam" lakaplı kişinin tanık olarak dinlenmesini talep etti. Avukat Celal Ülgen de Gülşen’in ağır cezalık bir suç işlemiş gibi muamele gördüğünü belirtirken adli kontrol şartının kaldırılmasını ve Gülşen’in vareste tutulmasını istedi.

'Gülşen’i öldürme çağrısı yapana yaptırım yok'

Avukat Altın Mimir ise "Gülşen’i öldürme çağrısı yapan Yeniden Refah Partisi yöneticisi hakkında suç duyurusunda bulunduk ancak hiçbir adli yaptırımda bulunulmadı" diye konuştu. Avukat Orhan Erol Müezzinoğlu, Gülşen’in bu suçun faili değil mağduru olduğunu belirtti. Videonun önce Tiktok’ta, ardından da Twitter’da yayınlandığını ve Misvak Caps gibi hesaplar öncülüğünde 85 milyon kişinin izlediğini belirtti. Savcılığın videonun çözümünü bile yapmadığını belirten Müezzinoğlu, videoyu çeken ve paylaşan kişiyi tespit ettiklerini ve videonun uzun halini dosyaya sunduklarını belirtti.

Şikayetçiler duruşmadaydı: 'Videoyu gördükten sonra sabaha kadar uyuyamadım'

Dosyada müşteki olanlar da duruşmaya katıldı. Müştekilerin birçoğu Gülşen hakkındaki şikayetinden vazgeçtiğini söylerken birçoğu da şikayetçi olduğunu, bazıları da davaya müdahil olmak istediğini söyledi. Müdahil olmak isteyenlerin birçoğu, daha sonra bunun ne anlama geldiğini öğrendiğinde davaya müdahil olmaktan vazgeçti. Şikayetçi olan vatandaşlar, İmam Hatip Lisesinde okuduklarını ve "Ben bütün kemalistler sapıktır desem ne olacak?", "Biz İTÜ mezunlarına sapık desek ne hissedersiniz?" gibi ifadeler kullanarak "sapık" kelimesini kabul etmediklerini söyledi. Bir kişi, videoyu gördükten sonra sabaha kadar uyuyamadığını anlatırken başka bir vatandaş da "Biz İmam Hatiplileri daha yakından tanımasını isteriz" dedi. Kadın ve Demokrasi Derneği-Vakfı (KADEM) ve Önder İmam Hatipliler Derneği avukatları beyanlarında, sanığın atılı suçu işlediğini savundu.

Mütalaa: Yargılama gerekiyor

Mütalaasını açıklayan savcı, yargılamayı gerektirmesi nedeniyle derhal beraat talebinin reddini, olay cd’sinin bilirkişiye gönderilmesini, "imam" lakaplı kişinin ifadesinin alınmasına yönelik talebin bilirkişi raporundan sonra değerlendirilmesini ve katılma taleplerinin kabulünü talep etti. Adli kontrolün de devam etmesini isteyen savcı, görüntüleri sosyal medyada ilk kez paylaşan kişi hakkındaki suç duyurusu dosyanın da mahkemeye sunulmasını istedi.

Avukat Emre: İmam Hatipliler bir sosyal sınıf değildir

Mütalaanın ardından söz alan avukat Emre "İmam Hatipliler bir sosyal sınıf değildir" dedi ve sosyal sınıf kavramının sosyolojik olarak ne anlama geldiğini açıkladı. Avukat Mimir de "Söz alan müştekilerin hepsi, müvekkilimin çocuğuyla ayrı kalması gerektiğini söyledi. Yargı öç alma yeri değildir" diye konuştu. Hakim, kararında Gülşen’in derhal beraat talebini reddetti ve duruşmalardan vareste tutulmasına karar verdi. Olay görüntüsünün bilirkişiye gönderilmesine karar veren hakim, tanık dinlenmesi ve müdahillik taleplerinin gelecek celse değerlendirileceğini söyledi. Gülşen’in imza verme zorunluluğu kalkarken yurt dışı çıkış yasağı ise devam edecek.

Ne olmuştu?

Ağustos 2022’de, şarkıcı Gülşen’in bir konser öncesi ekip arkadaşıyla şakalaşmasına dair 9 saniyelik bir görüntü sosyal medyada paylaşıldı. Nisan 2022’deki bir konserden olduğu anlaşılan ve gizlice çekilen görüntünün paylaşılmasının ardından Gülşen önce sosyal medyada, ardından da hükümet yetkilileri tarafından hedef gösterilmeye başladı. Hakkında "Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" (Türk Ceza Kanunu 216/1) iddiasıyla soruşturma başlatılan sanatçı 25 Ağustos 2022’de gözaltına alındı ve tutuklandı. 4 gün sonra ise cezaevinden tahliye edilerek hakkında ev hapsi kararı alındı. 12 Eylül 2022’de ise ev hapsi kararı, adli kontrole çevrildi. 1 Eylül 2022’de hakkında hazırlanan iddianamede 700 davacı yer aldı. Savcılık, "Kendileri veya yakınları İmam Hatip Lisesi mezunu olan ya da soruşturma konusu tahrik içeren sözlerden dolayı şikayetçi olduklarını" söylerken "Soruşturmaya konu söz ve beyanların halkın bir kesimi nezdinde tahrik konusu olup tahrik edilenler nazarında endişe yaratacak şekilde bir etki oluşturarak kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıktığı anlaşılmıştır" ifadelerini kullandı. *Bu işin hakları, Atıf-Gayriticari (CC BY-NC) Lisans ile kısmen saklıdır. Bu iş,  MLSA’ya atıf yapmak şartı ile ve ticari olmayan amaçlar ile kullanılıp dağıtılabilir.