Mardin’de kayyım protestolarını takip eden beş gazetecinin yargılandığı dava haftaya ertelendi
Mardin – Aralarında gazeteci Ahmet Kanbal, Mehmet Şah Oruç, Jinnews muhabiri Rojda Aydın, Nurcan Yalçın ve Halime Parlak’ın da bulunduğu sekiz kişinin “2911 sayılı Gösteri ve Yürüyüş Kanununa muhalefet” suçlamasıyla yargılandığı davanın ikinci duruşması 13 Ekim’de Mardin 1. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Mahkeme, esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için dava dosyasının iddia makamına gönderilmesine karar vererek davayı 20 Ekim’e erteledi.
Mardin Büyükşehir Belediyesine kayyım atanmasının ardından 20 Ağustos 2019’da belediye binası önünde yapılan protesto eylemini takip ettikleri sırada gözaltına alınan Mezopotamya Ajansı (MA) muhabirleri Ahmet Kanbal ve Mehmet Şah Oruç ile Jinnews muhabiri Rojda Aydın, gazeteciler Nurcan Yalçın ve Halime Parlak diğer üç sanık hakkında “Kanuna Aykırı Toplantı ve Yürüyüşlere Silahsız Katılarak İhtara Rağmen Kendiliğinden Dağılmama” suçlamasıyla açılan davanın ikinci duruşması bugün görüldü.
Bugün görülen duruşmaya, gazeteci Ahmet Kanbal, Mehmet Selim Şimdi ve avukatları katıldı. Hakim, duruşmaya katılan sanık avukatlarına, duruşma savcısının geçici olması nedeniyle esas hakkındaki mütalaanın hazır olmadığını bildirdi. Duruşma, hazır bulunan sanıkların ve avukatların savunmasıyla devam etti.
Duruşmada ilk olarak savunma yapan sanık Mehmet Selim Şimdi, olay günü iş yerini kapatırken polisin kendisini gözaltına aldığı anlara dair görüntülerin yer aldığı CD’yi mahkemeye vererek şunları söyledi “Görüntüleri, olayların başladığı sırada ben çektim. İki adet görüntü vardır. İlk görüntülerde benim evde olduğum anlaşılmaktadır. İkinci görüntü ise iş yerimi kapatmaya giderken polislerin zorla beni alıkoyduklarına dairdir” diyerek beraatını istedi.
Ardından söz verilen gazeteci Ahmet Kanbal ise daha önce yaptığı savunmayı tekrar ettiğini söyledi. Gazeteci Ahmet Kanbal ve Mehmet Şah Oruç’un avukatı Erdal Kuzu da dava dosyasındaki eksikliklerin giderilmesini isteyerek, “Her iki müvekkilim de gazeteci kimliği ile olay yerindedir. Görevleri sebebiyle olay yerindedirler. Bu nedenle haklarında beraat kararı verilmesini talep ederiz” dedi.
Gazeteci Halime Parlak ve Nurcan Yalçın’ın avukatı Resul Temur ise müvekkillerinin olay sırasında gazetecilik faaliyeti yürüttüklerine dair fotoğrafları mahkeme hakimine ibraz etti. Önceki duruşmalardaki beyanlarını tekrar ettiklerini söyleyen Temur, dava dosyası içindeki bilgi ve belgelere bakıldığında müvekkillerinin gazetecilik faaliyetleri nedeniyle olay yerinde olduğunun çok açık olduğunu, müvekkillerinin suç olabilecek bir fiillerinin olmadığını vurgulayarak beraatlerini istedi.
Son olarak söz alan iddia makamı ise varsa dava dosyasındaki eksikliklerin giderilmesini yoksa esas hakkındaki mütalaayı hazırlayabilmek için dava dosyasının kendilerine gönderilmesini talep etti.
Mahkeme, esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için dosyanın iddia makamına gönderilmesine karar vererek davayı haftaya Perşembe gününe erteledi. Gelecek hafta görülecek duruşmada mahkemenin gazeteciler hakkında karar vermesi bekleniyor.