HDP’li Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir belediyelerine 19 Ağustos’ta kayyım atanmasının ardından başlayan protestolar Pazartesi gününden bu yana üç kentte de devam ediyor. Polisin tazyikli su, biber gazı ve cop ile sert müdahalede bulunduğu protestoları takip eden 5 gazeteci ise 20 Ağustos tarihinde Mardin’de gözaltına alındı. 3 gündür gözaltında olan gazetecilerin ifadeleri henüz alınmazken, avukatları gazetecilerin çıplak aramaya zorlandıklarını aktardı. Mardin’de 20 Ağustos’ta kayyım atamalarına karşı protestolara polisin müdahalesi esnasında çekim yapan Mezopotamya Ajansı muhabirleri Ahmet Kanbal ve Mehmet Şah Oruç ile JinNews muhabiri Rojda Aydın, gazeteciler Nurcan Yalçın ve Halime Parlak gözaltına alındı. Mardin İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele (TEM) Şubesi’ne götürülen gazetecilerin avukatları müvekkillerinin çıplak aramaya zorlandıklarını, ancak gazetecilerin bu durumu kabul etmediğini söyledi. Gözaltındaki gazetecilerle görüşen avukatlar, savcılığın kendilerine 5 gazeteci hakkında ‘örgüt üyeliği’ gerekçesiyle soruşturmayı genişleteceğini söylediğini de aktardı.Gözaltındaki gazetecilerin avukatları, “Polisler eylem yapan aileleri darp ederken çekim yaptıkları gerekçesiyle 5 gazeteci gözaltına alıyor. Polislerin işini engelledikleri bir noktada olmadıkları halde alınmışlar. Gözaltına alınan gazeteciler TEM Şube’ye götürülmüşler. Savcılık bize, ‘Üyelikten de soruşturmasını istedim, propaganda da olabilir orada’ dedi. Gözaltındaki kadın gazeteciler ‘Bizi çıplak aramak istediler’ dedi. Ama kabul etmemişler. Gözaltına alındıkları sırada darp edildiklerini de söylediler. Gözaltı süresi eylemler bitene kadar uzatılabilir” diye konuştu. Gazetecilerin bir diğer avukatı ise gözaltı süresinin dört güne kadar uzayabileceğini belirtti.
TGS Diyarbakır Şubesi: ‘Elinizi gazetecilerin üzerinden çekin!’
Öte yandan Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Diyarbakır Temsilciliği gazetecilerin gözaltına alınmasına ilişkin yaptığı açıklamada “Bırakın gazeteciler çalışsın, bırakın toplum doğru haberi istediği mecradan alsın. Gazetecinin ifadeyi yayma hürriyetine ve toplumun haber alma hakkına yaptığınız bu saldırıyı her zaman olduğu gibi yine kınıyoruz. Arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz” dendi. TGS Diyarbakır Temsilcisi Mahmut Oral tarafından yapılan açıklamada ayrıca şu ifadelere yer verildi: “Ülkemizde toplumsal ve siyasal alanda yaşanan her tıkanıklıkta, sanki yaşananların yaratıcıları medya kuruluşları ve gazetecilermiş gibi, iktidar koltuğunda oturanların yöneldiği ilk topluluk maalesef bizler oluyoruz. Yine öyle oldu! İktidar, dünyanın hiçbir demokrasisinde kabul edilmeyecek bir yöntemle, seçimde elde edemediği sonucu, masa başında aldığı kararla değiştirdi. Seçmen iradesini hiçe sayan bir kararla Diyarbakır, Mardin ve Van'da seçilmiş belediye başkanlarının yerine, iktidarına, yani kendisine göbek bağıyla bağlı, tam kontrol altındaki bürokratları atadı. Bilindiği üzere kayyım atamalarının ardından, başta anılan bu 3 kent olmak üzere, bölgenin ve ülkenin birçok kentinden, bucağından, dört bir köşesinden protestolar yükseldi. Bu protestolar sırasında iktidar ve onun emrindeki kolluk, yapmaktan hiçbir zaman çekinmediği gibi yine şiddete sarıldı. Protestolar, çoğu zaman hukuk çizgisinin dışına çıkılarak bastırılmaya çalışıldı. Yüzlerce yurttaş şiddete maruz kaldı, yaralandı, gözaltına alındı. Bu kişilere müdahale eden de, müdahale emrini veren de gazeteciler değildi. Ortaya çıkan tablonun sorumlusu da doğal olarak biz gazeteciler değiliz. Bizim alanlarda yaptığımız sadece ve sadece sizleri kamu adına denetlemek, başka da bir şey değil. Ama yine şiddetten vazgeçmek yerine, biz gazetecileri gözaltına almak gibi bir kolaycılığa kaçtınız. Diyarbakır'da, Mardin'de, Van'da, İstanbul'da ve daha birçok yerde, gazetecileri hedef haline getirdiniz. Onlara küfür ve hakaret ettiniz. Şu anda muhalif basında görev yapan ayrıca kimi kurumların bünyesinde basın, yayın ve gazetecilik faaliyeti yürüten en az 10 arkadaşımız halen de gözaltında. Bırakın, gazeteciler çalışsın, bırakın toplum doğru haberi, istediği mecradan alsın. Gazetecinin ifadeyi yayma hürriyetine ve toplumun haber alma hakkına yaptığınız bu saldırıyı, her zaman olduğu gibi yine kınıyoruz. Arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz.”
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.