ELİF AKGÜL
Grup Yorum’un müzik çalışmalarını yürüttüğü İdil Kültür Merkezi'ne yedi yıl önce yapılan baskınında Bergün Varan’ın saçlarını koparan ve saçlarını mendil gibi sallayıp Mehter Marşı eşliğinde halay çeken polis memuru E.Ç.’ye “işkence” suçlamasıyla dava açıldı. Soruşturma, işkence haberi hakkında Meclis İnsan Hakları Komisyonu’nun bilgi isteyince açıldı.
Türkiye'de resmi makamların, "işkence ve kötü muameleye sıfır tolerans" politikasına rağmen işkence vakaları artmaya devam ediyor. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nün, 30 Mayıs 2017 tarihinde, Okmeydanı'nda bulunan İdil Kültür Merkezi'ne düzenlediği operasyonda uygulanan işkenceye dair yaklaşık yedi yıl sonra hazırlanan iddianamede polislerin uyguladığı sistematik işkence detaylarıyla yer aldı.
Meclis İnsan Hakları Komisyonu bilgi istedi
Grup Yorum üyesi olan ablasını ziyaret etmek için Hollanda’dan gelen ve müzik grubunun çalışmalarını yürüttüğü İdil Kültür Merkezi’ne giden Begüm Varan burada grup üyeleriyle birlikte gözaltına alındı. Varan’a gözaltında yapılan işkence, 7 Haziran 2017 tarihinde, T24 haber sitesinde, "Gözaltında saçlarımı kökünden kopartıp, mehter marşı ile oyun oynadılar" başlığıyla haber oldu. Haberde Varan’ın fotoğrafları da yer aldı.
T.B.M.M İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanlığı, ertesi gün İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazı yazarak, konunun araştırılmasını ve Komisyon’a bilgi verilmesini istedi.
‘İnsan onuruyla bağdaşmayan sistematik işkence’
Bergün Varan’ın ifadesini alan savcılık, “kişinin yaralanmasının basit tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığının” belirtildiği Adli Tıp Raporu üzerine polis memuru E.Ç. hakkında, Türk Ceza Kanunu’nun 94/1 maddesinde düzenlenen “işkence” suçlamasıyla dava açtı. Adli Tıp raporunda, “...sağlam doku alanlarını içeren saçların kökü ile koptuğu ve zemininde yer yer pıhtılı alanlar içeren bölge, sağ temporal bölgede aurikula posteriorunda 5 cm çaplı ödematöz ve ağrılı alan olduğu" tespiti yer aldı.
İddianamede şüpheli polis memurunun Varan’a yönelik eyleminin, “insan onuruyla bağdaşmayacak şekilde ve cezalandırmaya yönelik eylem olduğu”, “şüphelinin insan onuruyla bağdaşmayan ve mağdurenin bedensel yönden acı çekmesine, aşağılanmasına ve ruhsal yönden etkilenmesine yol açan eyleminin, belli bir süreç içinde gerçekleşen sistematik bir uygulama hâlini aldığı” belirtildi.
İddianamede “suç tarihi” olarak, gözaltı tarihi değil, Varan’a yönelik işkence haberinin yayımlandığı tarih esas alındı.
‘Polis amiri, eğlence başlasın, ışıkları kapatın, diye talimat verdi’
Varan’ın ifadesinde polislerin sistematik işkence yöntemlerinin detayları da yer aldı. Varan polislerin İdil Kültür Merkezi’ni nasıl bastığını, içeri girmelerine itiraz eden Grup Yorum üyelerine, “Burası terörist yuvası” diye bağırdıklarını, ters kelepçeyle polis aracına bindirildiklerini söyledi. Varan ifadesinde işkenceyi şöyle anlattı:
“Bizleri yaka paça alıp ters kelepçeyle otobüse bindirdiler, otobüste 11 kişiydik, yaka paça alındığımız için benim saçım önüme gelmişti, otobüsün içinde bulunan kolluk görevlilerinin amiri, ‘eğlence başlasın, ışıkları kapatın, ışıkları kapatmazsanız dışarıdan ne olduğu görülür’ diyerek diğer kolluk görevlilerine talimat verdi.”
‘Saçımı yolup Mehter Marşı’yla halay çektiler’
“Saçım önüme geldiği için kadın memurlardan bir tanesi ‘sen sataniste benzemişsin’ deyip önümde duran saçımı asılarak kopardı, bu işlemi yedi, sekiz defa yaptı, haber sitesinde çıkan fotoğraftaki gibi başımdaki saçlar koparılmış hal aldı, bu kadın memur saçlarımı ellerine dolayarak kökünden söktü, bana bu şekilde işkence yaptı, kopardığı saçları da eline alıp sanki elinde mendil varmış gibi halay çekti, saçımı yolarken ‘biraz da mehter marşı eşliğinde yapalım’ dedi. Daha sonra ‘biraz da arka tarafını yolalım’ diyerek iki bayan (polis) arkamıza geçti, saçımı iki otobüs koltuğunun arasına sıkıştırıp koltuğun insan vücudunun sırt kısmının yaslandığı bölümünde öne ve arkaya eğerek saçlarıma zarar verdiler, arka tarafımda da kellik oldu.”
Polisten ‘son bir tur işkence’ talimatı
“Hastaneye girdiğimizde kolluk görevlilerinin amiri olan bayan şahıs etrafa bağırarak benim için ‘aaa nasıl saçkıran olmuş’ diye alaycı bir sözle konuştu, hastaneden çıktıktan sonra Vatan Emniyet Müdürlüğü’ne götürülürken amir olan bayan şahıs diğer memurlara ‘artık emniyete gidiyoruz, gidene kadar son bir tur daha yapın sonra bitirin’ diyerek bize işkence yapılması yönünde emir verdi, daha sonra otobüste bulunan kolluk görevlileri hepimize saldırdı, benim yine saçımı çekmeye devam ettiler, otobüste yanımda bulunan diğer bayan şahsın kafası ile benim kafamı tutup yaklaşık üç dakika boyunca birbirine vurdular, bunu aralıklarla iki bayan polis memuru yapıyordu.”
Polis memuru Varan’ın ‘kendine zarar verdiğini’ iddia etti
Hakkında dava açılan polis memuru E.Ç. ise alınan ifadesinde Bergün Varan’ı suçladı. Güvenlik Şube Müdürlüğü Gözaltı Müdahale Timi’nde üç yıldır çalıştığını anlatan E.Ç., Varan’ın ‘kelepçesini çözdüğü esnada araçta bulunan diğer kişilerle birlikte slogan atarak araçtan inmeye çalıştığını, bu esnada kendisine zarar verdiğini’ öne sürdü.
Polis memuru hakkında işkence suçlamasıyla açılan dava, 25 Haziran günü, İstanbul 39. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.
Avrupa Konseyi: Türkiye'de işkence arttı
Strazburg'da bulunan, Türkiye'nin de üyesi olduğu Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM), geçen Ocak ayında yayımladığı raporda, Türkiye’de gözaltında ve cezaevlerindeki işkence ve kötü muamele vakalarının arttığını belirtti.
Avrupa Konseyi'nin İşkenceyi Önleme Komitesi’nin yayımladığı rapor, 2017 ve 2019 yıllarında Türkiye'nin çok sayıda şehir ve kırsalına yaptığı ziyaretlere ve incelemelere ait bulguları içeriyor. Raporda, Türkiye'de bakanlık düzeyinde yapılan bazı açıklamaların, Ankara'nın 'işkenceye sıfır tolerans' politikasıyla çakıştığı belirtildi.
Türkiye'nin bu raporlara yönelik hazırladığı cevap metinlerini de dahil eden Komite, önemli sayıda keyfi uygulama, kötü muamele, sağlıksız koşullar, işkence ve taciz şikâyetlerinin devam ettiğini belirtti.