Haberler

Miraç Miroğlu cinayeti: Ana akım medyanın görmediği son zırhlı araç cinayeti

Miraç Miroğlu cinayeti: Ana akım medyanın görmediği son zırhlı araç cinayeti
DENİZ TEKİN
Diyarbakır - Türkiye’de “ana akım” ve hükümete yakın medyanın önemli bir kesimi, 90’lı yıllarda olduğu gibi günümüzde de Kürt illerinde faili devlet görevlileri olan insan hakları ihlallerini görmezden gelmeye devam ediyor. Medyanın, Şırnak’ın Uludere ilçesinde 2011 yılında 34 kişinin hayatını kaybettiği Roboski Katliamını ancak olayın ertesi günü yapılan resmi açıklama sonrasında görmesi hafızalardaki tazeliğini koruyor. Aynı şekilde, Faruk Bildirici’nin de kaydettiği gibi medyanın bu kanadı, Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde 14 Haziran 2018 tarihinde AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız'ın koruma ve yakınlarının saldırısı sonucu eşi ve iki oğlunu kaybeden Emine Şenyaşar ve bu saldırıdan yaralı olarak kurtulan Ferit Şenyaşar’ın Şanlıurfa Adliyesi önünde 200 gündür sürdürdüğü Adalet Nöbetini birkaç istisna dışında görmemeyi tercih ediyor. Bu gerçeğin yakın zamandaki belki de en çarpıcı örneği ana akım medyanın büyük bir kesiminin, Şırnak’ta evinin önünde zırhlı araç çarpması sonucu hayatını kaybeden yedi yaşındaki Miraç Miroğlu’nun ölümünü görmezden gelmesi oldu. Ana akım  medyada Miroğlu cinayetinin görmezden gelinmesinin boyutu ise mecralara göre farklılık gösterdi. TRT Haber, Sabah, Fox Haber, Yeni Şafak, NTV, CNN Türk ve Habertürk, Miroğlu’nun ölümü ve sonrasında siyasi partilerin, sivil toplum kurumlarının ve ailesinin yaptığı açıklamaları görmek bir yana İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun aileye yaptığı taziye ziyaretini bile haber yapmadı. Hürriyet, Milliyet, Anadolu Ajansı ise Miroğlu’nun ölümünü Soylu’nun olaydan altı gün sonra aileye yaptığı taziye ziyareti haberiyle gördü. İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytun ve Şırnak Barosu Başkanı Rojhat Dilsiz, medyanın bu ihlallere karşı sessiz kalmasının yeni ihlallere zemin hazırladığına ve cezasızlığa katkı sağladığına dikkat çekiyor.

Miroğlu’nun ölümü Meclis gündemine taşındı, birçok siyasi parti ve STK açıklama yaptı

Ana akım medyanın son yıllarda görmediği insan hakları ihlallerinin başında güvenlikçi politikalar sonucunda Kürt kentlerinde günlük yaşamın ve trafiğin parçası haline gelen zırhlı araçların neden olduğu sivil ölümler geliyor. İHD Diyarbakır Şubesinin raporuna göre, 2008-2021 yılları arasında zırhlı araçların karıştığı olaylarda 20'si çocuk 42 kişi yaşamını yitirirken, 21'i çocuk 90 kişi yaralandı. Zırhlı araçlar, en son Şırnak'ın İdil ilçesinde 3 Eylül 2021 tarihinde evinin önündeki sokakta bisiklet süren yedi yaşındaki Miraç Miroğlu’nun ölümüne neden oldu. Zırhlı aracın sürücü polis memuru M.K. ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. Olayla ilgili hazırlanan raporda Miraç Miroğlu “asli kusurlu” bulundu. Sosyal medyada gündem olan ve Meclis gündemine taşınan Miraç Miroğlu’nun ölümüyle ilgili insan hakları kuruluşları ve siyasi partiler de açıklamalar yaptı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Miroğlu’nun ölümünden altı gün sonra ailesine taziye ziyaretinde bulundu. İçişleri Bakanlığı, ziyareti web sitesinde “Bakanımız Sn. Süleyman Soylu'dan Miraç Miroğlu'nun Ailesine Taziye Ziyareti” şeklinde kamuoyuyla  paylaştı. Miroğlu’nun cinayeti sonrasında yaşanan bu gelişmeler ve ailesinin adalet talebi başta Kürt basını olmak üzere bağımsız ve uluslararası medya tarafından izlenerek detaylı şekilde haberleştirildi.

Ana akım medya, Soylu’nun taziye ziyaretini bile görmedi

Peki, Miroğlu’nun ölümü ve sonrasında yaşananlar ana akım medyada nasıl yer buldu? Bu soruya cevap bulmak için Hürriyet, Sabah, TRT Haber, Anadolu Ajansı, Habertürk, CNN Türk ve NTV’nin internet sayfalarında “Miraç Miroğlu” ve “zırhlı araç” başlıklarıyla detaylı arama yaptık. Bu doğrultuda, ana akım medyanın büyük bir kısmının Miroğlu’nun ölümü ve sonrasında yaşanan gelişmeleri, insan hakları örgütleri ve sivil toplum kurumlarının zırhlı araçların neden olduğu ölümlere dair yaptığı açıklamaları ve hazırladığı raporları görmezden geldiği tespit edildi. TRT Haber, Sabah, Fox Haber, Yeni Şafak, NTV, CNN Türk ve Habertürk,  Miroğlu’nun ölümü ve sonrasında yaşananları haber yapmak bir yana, İçişleri Bakanı Soylu’nun aileye yaptığı taziye ziyaretini dahi görmezden geldi. Hürriyet, yayınladığı “İçişleri Bakanı Soylu, Şırnak'ta incelemelerde bulundu” başlıklı haberde Miroğlu’nun ölümünü sadece bir cümleyle görürken Milliyet, “Bakan Soylu'dan Ağrı'da taziye ziyaretleri” başlığıyla yayınladığı haberde, Miroğlu’nun ailesine yapılan taziye ziyaretine yer verdi. Anadolu Ajansı (AA) ise Bakan Soylu ve beraberindeki devlet yetkililerinin aileye yaptığı ziyaretin haberini servis etse de, kendi web sitesinde Soylu’nun yaptığı taziye ziyaretine dair herhangi bir haber paylaşmadı. Dahası, ana akım ve hükümete yakın medyanın haber sitelerinde “zırhlı araç” kelimeleriyle yapılan aramalarda birçok yurttaşın ölümüne neden olan zırhlı araçlar, üretim kapasitesi ve araç özellikleri, savunma sanayisine yaptıkları katkılar ve ticari başarılar gibi övgü dolu haberlere konu edildi. Buna karşılık, zırhlı araçların geçmişte neden olduğu ölümlere dair haberler çok az yer buldu.

Rojhat Dilsiz: Yargılamalar için kamuoyunun oluşması çok önemli

İnsan hakları savunucuları ve hukukçular, zırhlı araçların sebep olduğu ölümlerin ana akım medya tarafından görülmemesinin gazetecilik ahlakının yozlaşmasının yanı sıra daha büyük sorunlara da yol açtığını söylüyor. Şırnak Barosu Başkanı avukat Rojhat Dilsiz özellikle son dönemde, zırhlı araçların karıştığı ölüm ve yaralanma sayısında ciddi artış yaşandığına dikkat çekerek gerek soruşturma süreçlerinin etkisizliği, gerekse kovuşturma aşamasında sürdürülen cezasızlık politikasının yeni yaralanma ve ölümlere davetiye çıkardığını söyledi. Ana akım medyanın, zırhlı araçların karıştığı yaralama ve ölümleri görmemesinin kamuoyunun haber alma hakkının engellenmesi olduğuna da dikkat çeken Dilsiz, “Hepimizin bildiği gibi bu tarz hak ihlallerinde kamuoyu oluşması yargılama faaliyeti açısından büyük önem teşkil etmektedir. İhlaller konusunda sessiz kalınması, kamuoyunun bu ihlaller konusunda bilgilendirilmemesi veya yanlış bilgilendirilmesi kolluk kuvvetlerine mensup kişilerin fail olduğu dosyalardaki cezasızlık pratiğinin devam ettirilmesini kolaylaştırıyor” dedi.

Abdullah Zeytun: Bu ihlallerin görülmesi engellenerek adalet de engelleniyor

İHD Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytun ise ana akım medyanın her siyasi iktidar döneminde olduğu gibi günümüzde de Kürt meselesiyle bağlantılı insan hakları ihlalleri başta olmak üzere her türlü ihlali ve gerçekliği görmezden gelmesinin siyasi bir duruş olduğuna dikkat çekti. Medyanın, otoriter ve güvenlikçi politikaların ürünü olan ağır insan hakları ihlallerini görmezden gelmesinin bu sorunların kamuoyuna mal olarak tartışılmasını engellediğini ve böylece bu ihlal ve uygulamaların sürdürülmesine katkıda bulunduğunu belirtti. Zeytun, “Yaşanan hak ihlallerine ilişkin hakikatlerin ortaya çıkarılması, bu hakikatler ışığında toplumsal hafızanın güçlenmesi ve bu ağır ihlallere maruz kalanların kendilerini ifade edecekleri ortamın sağlanması, adalet mücadelesinde ayrı bir öneme sahiptir. Bu ihlallerin kamuoyunun tüm kesimlerinde görülmemesi, tartışılmaması onarıcı bir adaletin gerçekleşmesini de engelliyor” diye konuştu.
Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.