MLSA Eş-Direktörü Veysel Ok’a ‘ifade özgürlüğü ve hukukun üstünlüğü konusundaki çalışmaları’ nedeniyle Berlin’de düzenlenen tören ile Max Stadler Madalyası takdim edildi.
2 Eylül günü Berlin’de düzenlenen ödül töreninde eski Almanya Federal Adalet Bakanı Sabine Leutheusser-Schnarrenberger ve gazeteci Deniz Yücel’in konuşmalarının ardından, Max Stadler Madalyası Veysel Ok’a verildi.
Kabul konuşmasında MLSA’nın çalışmalarına ve Türkiye’de ifade özgürlüğünün durumuna değinen Ok, “Bu ödül, Türkiye’de hukukun üstünlüğünü, insan haklarını ve özgür bir demokrasiyi yeniden inşa etmek için daha güçlü bir mücadeleye davettir.” dedi.
Sabine Leutheusser-Schnarrenberger: MLSA ve Veysel Ok büyük bir umut taşıyor
Ödül töreni, ödülün ilk sahibi ve eski Almanya Federal Adalet Bakanı Sabine Leutheusser-Schnarrenberger’in konuşmasıyla başladı.
Veysel Ok'un MLSA ile büyük bir umut taşıdığını ve bu umudun hukuk devleti mücadelesi olduğunu vurgulayan Schenneberger, kimi zaman bu mücadelenin zorlu koşullar arasında verildiğini söyleyerek, bu mücadeleyi veren Veysel Ok’a ve MLSA’ye teşekkür etti.
Yücel: Türkiye’de insan hakları gündemden çıktı, Veysel Ok ve MLSA onu gündemde tutuyor
Tören, Schnarrenberger’in ardından, 2017 yılında tutuklanan ve bir yıl cezaevinde kaldıktan sonra serbest bırakılan, savunmanlığını Veysel Ok’un üstlendiği Die Welt gazetesi muhabiri Deniz Yücel’in konuşmasıyla devam etti.
Türkiye'de insan haklarının durumunun Almanya'nın gündeminden çıktığını, kamuoyunun Türkiye'deki insan hakları durumuna dikkat çekilmesi gerektiğini söyledi. Türkiye'de gazetecilere yönelik yargı tacizinin artık gündeme bile gelmediğini ancak Veysel Ok'un MLSA ile yaptığı çalışmalarla, insan haklarını ve ifade özgürlüğünü gündemde tuttuğunu söyledi.
Veysel Ok: Umudumuzu kaybetmek gibi bir lüksümüz yok
Ödülü, Schnarrenberger’in elinden alan Veysel Ok, konuşmasında bu ödülün yalnızca kişisel bir başarıyı takdir etmek için değil büyük bir hak mücadelesi için faaliyet gösteren MLSA’nın başarısı için de verildiğini söyledi.
2016 yılındaki darbe girişiminin hemen ardından kurulan MLSA’nın kurumlarına ve siyasi düşüncelerine bakmaksızın, ifade özgürlüğü ihlal edilen tüm gazetecilerin yanında olduğunu vurgulayan Ok, bugün MLSA’nın 200’ü aşkın gazeteciyi ve insan hakları aktivistinin savunmanlığını üstlendiğini söyledi.
“İçinde bulunduğumuz bu tablo, Türkiye’nin insan hakları ve hukukun üstünlüğü konusundaki çöküşünün en açık göstergesidir.” diyerek sözlerine devam eden Veysel Ok, tablo ne kadar karanlık olursa olsun avukatların, gazetecilerin, yazarların ve aktivistlerin, her türlü baskıya rağmen, adaletin ve özgürlüğün sesini duyurmaya devam ettiğini, umudu kaybetmek gibi bir lüksün olmadığını vurguladı.
Ödülü Türkiye’de adalet arayışında olan hukuku canladırmak isteyen herkes adına kabul eden Veysel Ok, “insan hakları mücadelesinde beraber yürüdüğümüz MLSA ekibine ve eş direktörümüz Barış Altıntaş’a teşekkür ediyorum” diyerek sözlerini noktaladı.
Veysel Ok hakkında
İfade özgürlüğü alanında çalışan Veysel Ok, Türkiye’de yüzlerce gazetecinin savunmanlığını üstlendi. Ok, 2015 yılında bir gazeteye verdiği mülakatta Türkiye’de mahkemelerin bağımsız olmadığını söylediği gerekçesiyle, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 301. maddesi kapsamında, “yargı organlarını aşağılamak” iddiasıyla İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanıyor.
Ok, kurucularından ve Eş-Direktörü olduğu Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği’nin (MLSA) faaliyetleri çerçevesinde halen 200’ü aşkın gazeteci ve insan hakları aktivistini savunuyor. Ok Thomas Dehler Madalyası ve Index on Censorship ödülü sahibi.
Max-Stadler Madalyası hakkında
Almanya’daki Özgürlükçü Hukukçular Derneği tarafından verilen Max-Stadler Madalyası, hukukun üstünlüğüne, temel hak ve özgürlüklere ve adalete erişime olağanüstü katkıda bulunanlara veriliyor. Ödül 2009-2013 yılları arasında Federal Adalet Bakanı Sabina Leutheusser-Schnarrenberger'in Parlamento Devlet Sekreteri olarak görev yapan ve uzun süre Alman Federal Meclisi üyesi olan Dr. Max Josef Stadler'in adını taşımaktadır.