ANKARA – Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği’nin (MLSA), polise toplumsal olaylarda ses ve görüntü kaydı alma yetkisi tanıyan genelgenin iptali için açtığı davada savcı, “genelgenin Anayasa’ya aykırı olduğu ve temel hak ve özgürlükleri ölçüsüz şekilde sınırlandırdığını” vurguladığı mütalaasını tekrarladı.
Emniyet Genel Müdürlüğü’nün 27 Nisan 2021 tarihli genelgesinin iptaline ilişkin dava, bugün Danıştay 10. Dairesi’nde görüldü. Duruşmada, genelgenin iptalini talep eden kişi ve kurumların yanı sıra MLSA Hukuk Birimi’nden Muhammed Ünsal hazır bulundu.
Davalı Emniyet Genel Müdürlüğü’nin, “genelgenin kamu düzenini sağlamak amacıyla çıkarıldığını” savunmasına karşın savcı, daha önce dosyada sunduğu mütalaasını yineleyerek genelgenin iptal edilmesi gerektiğini belirtti. Mütalaada, genelgenin Anayasa’ya aykırı olduğu ve temel hak ve özgürlükleri ölçüsüz şekilde sınırlandırdığına dikkat çekildi.
Davacı taraf, genelgenin basın özgürlüğünü ve kamu yararına haber alma hakkını ihlal ettiğini belirterek iptal talebini tekrarladı.
Mahkeme, tarafların talepleri ve savcı mütalaasını değerlendirmek üzere duruşmayı erteledi.
Dava hakkında
Emniyet Genel Müdürlüğü’nün 27 Nisan 2021 tarihli ve 2021/19 sayılı genelgesi, toplumsal olaylar sırasında kolluk kuvvetlerine ses ve görüntü kaydı alınma yetkisi veriyor.
Genelge, bireylerin temel hak ve özgürlüklerini ihlal ettiği gerekçesiyle hukukçular, sivil toplum kuruluşları, bu genelgenin yürütmesinin durdurulması ve iptali için Danıştay’da davalar açtı.
MLSA da açtığı davada, genelgenin basın özgürlüğünü ve kamu yararına bilgi edinme hakkını engellediğini savunarak hukuka aykırı olduğunu belirtti. MLSA tarafından yapılan değerlendirmede izinsiz olarak kişilerin ses ve görüntülerin kayda alınmasının ve yayımlanmasının en temel kişilik haklarından olan özel hayatın gizliliğinin ihlali ve kişisel verilerin hukuka aykırı olarak işlenmesi ve paylaşılması anlamına geleceği de vurgulandı.
Danıştay Başsavcılığı, MLSA’nın açtığı davaya ilişkin mütalaasında, genelgenin kanuni bir dayanağının bulunmadığını ve Anayasa’nın temel hak ve hürriyetlere ilişkin maddelerine aykırılık teşkil ettiğini belirterek iptal edilmesi gerektiği yönünde görüş bildirdi.