EYLEM SONBAHAR
Kapatılan Özgür Gündem gazetesinde, 31 Mayıs 2016 tarihinde "Aynı Yer, Aynı Katil" başlığı ile yayımlanan haber gerekçesiyle Sorumlu Yazı İşleri Müdürü İnan Kızılkaya ve gazeteye yönelik baskılardan dolayı dayanışma amacıyla bir gün Genel Yayın Yönetmenliği yapan İhsan Çaralan hakkında "cumhurbaşkanına hakaret" iddiasıyla açılan davanın ikinci duruşması görüldü.
İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Çaralan katılmazken avukatı Devrim Avcı Özkurt hazır bulundu. Avukatı Özcan Kılıç ile duruşmada hazır bulunan İnan Kızılkaya, Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) ihlal kararına uyulmasını ve beraat kararı verilmesini talep etti.
'AYM ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verdi'
Avukat Kılıç da "Anayasa Mahkemesi kararında sadece hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararından dolayı hak ihlali kararı verilmemiştir. İfade özgürlüğünün ihlal edildiği belirtilerek bu yönde de ihlal kararı verilmiştir. Bu nedenle Anayasa Mahkemesi kararı doğrultusunda beraat kararı verilmesini talep ediyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatının şikayetlerinin devam ettiğini söylemesinin ardından esas hakkındaki mütalaasını açıklayan savcı, AYM kararında sanıkların ifade özgürlüğü ve toplantı gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiğine ilişkin karar verildiğini ancak, ihlal gerekçesinin yargılamanın esasına ilişkin olmayıp HAGB kararına ilişkin olduğunu belirterek Kızılkaya ve Çaralan'ın atılı suçtan cezalandırılmalarını talep etti.
'Erdoğan siyasi bir partinin başkanı olduğu için siyasetçidir'
İddianameye konu haberin düşünce özgürlüğü kapsamında olduğunu ifade eden Kızılkaya, "Anayasa bu konuda açıktır. Şiddet içeren ifadeler olmadığı takdirde kim olursa olsun yapılan açıklamalar Anayasal güvence altındadır, beraatimi talep ediyorum" dedi.
Eski düzenlemelerde Cumhurbaşkanı'nın tarafsız olduğunu ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın partili bir Cumhurbaşkanı olduğunu söyleyen avukat Kılıç, "Siyasi partinin genel başkanı sıfatı ile eleştirel bir yazı yazdığınızda cumhurbaşkanına hakaret olarak değerlendirilmektedir. Oysa siyasetçilerin eleştiriye tahammülünün yüksek olması gerektiği konusunda AYM ve AİHM kararları mevcuttur. Erdoğan da siyasi bir partinin genel başkanı olduğu için siyasetçidir. Eylemin TCK 125. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini ifade ettik ancak, mahkemeler TCK 299 olarak değerlendirdi. Anayasa Mahkemesi kararında ifade özgürlüğü ile toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının ihlal edildiğine ilişkin bir kanaat var" diye konuştu.
Avukat Devrim Avcı, esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yapmak için süre talep etti. Süre talebini kabul eden mahkeme, duruşmayı 13 Eylül 2024 saat 10.20'ye erteledi.