Oktay Candemir’in Soylu’ya hakaret soruşturmasında takipsizlik kararı

Van - Van Cumhuriyet Başsavcılığı, Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği’nin (MLSA) savunduğu gazeteci Oktay Candemir hakkında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya hakaret ettiği iddiasıyla açılan soruşturmada takipsizlik kararı verdi. Gazeteci hakkında, aşağıdaki tweet’leri sebebiyle “kamu görevlisine hakaret” ve “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçlamalarıyla soruşturma başlatılmıştı:  https://twitter.com/oktaycandemir/status/1292050719797841923?s=20 https://twitter.com/oktaycandemir/status/1298602181038346243?s=20 Haziran ayında alınan takipsizlik kararında, Candemir’in gazeteci olduğuna dikkat çekilerek, haber içerikli paylaşımlarında “kamu yararı bulunduğu” belirtildi. Söz konusu paylaşımların “okuyucunun ilgisini çekmesi için çarpıcı bir ifade tarzıyla kaleme alındığı” ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatlarında gazetecilere “bir dereceye kadar abartma hakkı” tanındığı vurgulandı. 

Thorgeirson davasına atıf yapıldı

Başsavcılığın, “Demokratik hukuk devletinde kamu görevini üstlenenleri denetlemek, eleştirmek de kaynağını anayasadan alan düşünce açıklama özgürlüğünün sonucudur” dediği kararda İzlanda’da görülen Thorgeir Thorgeirson davasına vurgu yapıldı:  “Başvuranın mahkûmiyeti, polis şiddetine ilişkin iddiaların gerçekliğini ortaya koyamamasına dayanmaktadır. AİHM, başvurucuyu sert bir dille dile getirdiği bazı iddiaların doğruluğunu ortaya koyma yükünden muaf tutmuştur. AİHM’e göre başvurucu başkalarından söylenenleri haberleştirmiştir. Bu nedenle iddiaların içeriği ile ilgili olarak sorumlu görülmemiştir. Ayrıca iddiaların tamamen asılsız olduğu da ortaya koyulamamıştır. Ayrıca başvurucunun amacının polisin itibarına zarar vermek değil, Adalet Bakanlığını polis şiddetine ilişkin iddialarla ilgili bir soruşturma başlatmaya sevk etmektir.” Kararda ayrıca, Candemir’in ifadelerinin eleştiri niteliğinde olduğu belirtilerek, “Aksi düşünülecek olursa, suçla korunmak istenen değer ölçüsüz bir şekilde genişleyecek ve ifade özgürlüğünü ön plana alan evrensel hukuk düşüncesiyle bağdaşmayan bir yorum anlamına gelebilecektir” dendi.