Haberler

Polis görüntüleri servis edildi: Gazeteciler Ankara’ya getirilecek

Polis görüntüleri servis edildi: Gazeteciler Ankara’ya getirilecek
SİBEL YÜKLER* 
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Bürosu tarafından yürütülen soruşturma kapsamında bu sabah Ankara, İstanbul, Van, Diyarbakır, Urfa, Mardin ve Manisa dahil olmak dokuz ilde birçok gazetecinin evine baskın düzenlendi. Gazetecilerin “örgüt üyeliği” suçlamasının yanı sıra “halkı kin ve düşmanlığa sevk edici içerikte haber yapmak” iddialarıyla da suçlandığı Ankara merkezli soruşturmanın tarihi 20 Ekim 2022. Soruşturma kapsamında diğer kentlerde gözaltına alınan gazeteciler de önceki yıllarda ajansların Ankara bürolarında görev yapan gazetecilerden oluşuyor. Ankara 5. Sulh Ceza Hakimliğinin 25 Ekim 2022 tarihli kararına göre, 14 gazeteci hakkında 24 Ekim’de yakalama kararı çıkarıldı ve avukatlarıyla görüşmelerine CMK 154/2 maddesi gereğince 24 saat boyunca kısıtlılık getirildi. Gazetecilerin avukatlarıyla görüştürülmesini kısıtlayan karara, “suçun vasıf ve mahiyeti” gerekçe gösterildi.

14 gazeteciden 11’i gözaltında

Mezopotamya Haber Ajansı (MA) Yazı İşleri Müdürü Diren Yurtsever, Ankara Haber Şefi Deniz Nazlım, muhabirler Selman Güzelyüz, Zemo Ağgöz, Berivan Altan, Hakan Yalçın, Emrullah Acar ve Ceylan Şahinli, JinNews muhabirleri Habibe Eren ve Öznur Değer ile bir dönem MA’nın Ankara bürosunda stajyer muhabirlik yapan Mehmet Günhan, dosya kapsamında gözaltına alınanlar arasında. Diyarbakır'da sabah saatlerinde başka bir soruşturmadan gözaltına alınan JinNews muhabiri Derya Ren ise hapis cezasının kesinleşmesi nedeniyle tutuklanarak Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’ne götürüldü. Diğer kentlerde gözaltına alınan gazeteciler, soruşturma merkezi kapsamında Ankara’ya getirilecek. Ankara’da gözaltına alınan gazeteciler ise İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesine (TEM) götürüldü. Sabah saatlerinde adliyeye giden avukatların soruşturma savcısı ile görüşme talebi ise kabul edilmedi.

Gözaltı anına dair polis görüntüleri servis edildi

Avukatlara “kısıtlılık kararı var” denilerek soruşturma dosyasına dair bilgi verilmiyordu. Ancak Ankara İl Emniyet Müdürlüğü saat 12.30’da Twitter hesabından açıklama yaparak, gazetecilerin gözaltına alındığı anlara dair polis görüntülerini paylaştı. Görüntülerde, polislerin uzun namlulu silahlarla evden çıktığı, diğer polislerin ise ters kelepçeli haldeki gazeteciler Berivan Altan ve Deniz Nazlım’ın başlarını eğmeye çalıştığı görüldü. Yapılan açıklamada, soruşturmanın Mezopotamya Haber Ajansı’na yönelik olduğu, 14 gazeteci hakkında yakalama kararı çıkarıldığı, 11’inin gözaltına alındığı belirtildi: “25.10.2022 günü PKK/KCK terör örgütünün basın komitesi altında faaliyet yürüten Mezopotamya Haber Ajansı bünyesinde örgütsel faaliyet yürüttükleri, halkı kin ve düşmanlığa sevk edici içerikte haber yaptıkları, teknik çalışmalar neticesinde tespit edilen 14 şahsa yönelik gerçekleştirilen eşzamanlı operasyonda, 11 şüpheli yakalanarak gözaltına alınmıştır. Operasyonda çok sayıda dijital materyal ve örgütsel kitap/döküman ele geçirilmiştir. Diğer şüphelilerin yakalanmasına yönelik çalışmalarımız devam etmektedir.”

Suç unsuru: Özgür Gündem’in 30 yıllık arşivi

Gazetecilerin evleri dışında baskın düzenlenen bir diğer yer de MA’nın Ankara bürosu. Sabah saatlerinden itibaren abluka altında aramaların yapıldığı büroda ajansın avukatı da bulundu. Sabah saat 07.00’de başlayan ve altı saate yakın süren aramada, beş bilgisayar, iki hardisk, bir mikrofon, bir telefon ile haber notlarının bulunduğu ajandalara ve kitaplara el konuldu. Aramada, bürodaki gazete ve dergiler ile 90’lı yıllarda öldürülen gazetecilerin fotoğraflarına da el konuldu, bazıları yırtılıp atıldı. Bunlar arasında yakın zamanda Süleymaniye’de öldürülen akademisyen ve gazeteci Nagihan Akarsel'in duvara asılmış fotoğrafı da bulunuyor. MA’nın Ankara bürosunda, kapatılan Özgür Gündem ve Özgür Ülke gazetelerinin 90’lı yıllardan itibaren tutulan ciltler halindeki gazete arşivleri de bulunuyordu. Polis aramasında bu arşivler önce sayfa sayfa tarandı, ardından arşivin tamamına el konuldu. Yeni Yaşam ve Kürtçe yayın yapan Xwebûn gazetelerinin sayılarına da el konulurken, aynı gazetelerle bir arada bulunan Hürriyet ve Cumhuriyet gazetelerinin ise büroda bırakıldığı görüldü.

Polis, uzun namlulu silahlarla gazetecileri tehdit etti

Soruşturma kapsamında bazı gazetecilerin evlerine, kapıları koçbaşı ile kırılarak girildi, gazetecilere uzun namlululu silahlar doğrultuldu. Ankara’da gözaltına alınan gazeteci Berivan Altan’ın meslektaşlarıyla kaldığı eve kar maskeli özel harekat polisleri de dahil olmak üzere TEM ve Güvenlik Şube’den polisler girdi. Yanındaki meslektaşları, ters kelepçelenerek yere yatırıldıklarını, bu şekilde uzun süre bekletilerek hakarete uğradıklarını ve bir polisin, yere yatırıp üzerine oturduğu Altan’ı, “Ben sana yapacağımı bilirim, buradan gidince göreceksin” diyerek tehdit ettiğini aktardı. Ev baskınlarında gazetecilerin bilgisayar, not defteri, basın kartı, kamera ve fotoğraf makinesi gibi ekipman ve materyallerinin yanı sıra evlerde bulunan gazete, Kürtçe dergi ve kitaplara da el konuldu. Gözaltına alınan gazetecilerden Zemo Ağgöz ise doğum iznindeydi. 45 günlük bebeği olan Ağgöz’ün bebeğini emziremeden gözaltına alındığı öğrenildi. Avukatı, iki saatte bir bebeğin emzirilmesi için savcı ile görüşme yaptı, ancak uzun süre izin verilmedi. Ağgöz, bebeğini beş saatin sonunda emniyete getirilmesiyle emzirebildi. Diğer kentlerdeki gazetecilerin Ankara’ya ne zaman getirileceği henüz netleşmemizken avukatların kısıtlılık ve gözaltı kararına itiraz ettiği öğrenildi.

Sansür Yasası Meclis’ten yeni geçmişti

Gazetecilere yönelik baskı, sansür ve gözaltı operasyonları kapsamında önce 8 Haziran’da, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma kapsamında 21 gazeteci gözaltına alınmıştı. Yine Mezopotamya ve JinNews başta olmak üzere Kürt basınına yönelik yürütülen soruşturmada 16 gazeteci 16 Haziran’da tutuklanmıştı. Dört aydır cezaevinde tutulan gazetecilerle ilgili henüz iddianame hazırlanmış değil. Üstelik bu süre zarfında AKP ve MHP’nin hazırladığı “Dezenformasyonla Mücadele Yasası” adı verilen “Sansür Yasası” kanun teklifi de 13 Ekim’de Meclis Genel Kurulu’nda kabul edildi.   Gazetecilerin ve meslek örgütlerinin basına ve ifade özgürlüğüne en büyük darbe olarak gördüğü “Sansür Yasası”nın 29. maddesi, “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamasından gazetecileri haberin bedeli olarak cezaeviyle tehdit ediyor. *Bu işin hakları, Atıf-Gayriticari (CC BY-NC) Lisans ile kısmen saklıdır. Bu iş, MLSA’ya atıf ile ve ticari olmayan amaçlar ile kullanılıp dağıtılabilir.
Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.