Duruşma Haberleri

"Polisler gözaltına alırken 'Teröristler siz burayı Gezi mi sandınız' dedi"

"Polisler gözaltına alırken 'Teröristler siz burayı Gezi mi sandınız' dedi"

 

EYLEM SONBAHAR

139 sanıklı Saraçhane davasının ilk duruşmasında mahkeme, tüm sanıklar hakkındaki yurt dışına çıkış yasağını kaldırdı.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasıyla başlayan Saraçhane'deki protestolara katıldıkları gerekçesiyle 139 kişi hakkında "kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama" iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması İstanbul 49. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Derhal beraat talepleri reddedildi

CHP Parti Meclisi Berkay Gezgin'in de aralarında bulunduğu sanıklardan 102'si 25 Mart'ta tutuklanmış, 10 Nisan'da da tahliye edilmişti. Sanık sayısının fazla olması ve salon kapasitesinin yetersizliği nedeniyle duruşmaya İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi salonunda devam edildi. Yedi saat süren duruşma kimlik tespitiyle başladı. Ardından avukatlar derhal beraat talebinde bulundu. Hakim, avukatların taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verdi.

Savunmasına başlayan Alp Eren Alper, "Polisler tarafından bir anda yaka paça gözaltına alındım, ellerimi kelepleçeleyip yüzüstü yere yatırdılar. Yasadışı bir şey yaptığımı düşünmüyorum, beraatimi talep ediyorum" dedi.

Alandan ayrılırken polisin nereye gidiyorsunuz sorusu üzerine "Eve gidiyoruz abi" dediğini söyleyen Arda Aksay da polislerin kendilerine küfür ettiğini söyledi.

'Hukukla ilgisi olmayan asılsız bir iddianame ile yargılanıyorum'

Sanıklardan bir kişi savunmasını yaparken gözyaşlarını tutamayarak "Polisin hiçbir şekilde dağılın uyarısı olmadı ve ben orada yarım saat, kırk dakika boyunca dayak yedim. Gözlüğüm yere düştü onu almaya çalışırken polis elime bastı. Küfür ve hakaretlerine devam ederek 'Sen bir de anne mi olacaksın?' dediler" diye konuştu.

"Bugün burada sanık olarak değil bir yurttaş, bir öğrenci, siyasetle uğraşan biri olarak bulunuyorum" diyen CHP PM üyesi Berkay Gezgin, "Hukukla ilgisi olmayan eksik ve asılsız bir iddianame ile yargılanıyorum. İddianameye göre 23 Mart günü Bozdoğan Kemeri'nin orda polis anonslarına rağmen dağılmamışım, bu iddia gerçek dışıdır. Olay yerinden 1.5 km uzakta motorumu arıyordum, bu sırada yolun karşısında 20 kişi gözaltına alınmıştı. Bir polis memuru beni yanına çağırdı, gittiğimde ‘alın bunları’ dediler. Gözaltına alındığımızda yerde kafamıza vuruldu. Sonra tutuklandım ve 17 gün tutuklu kaldım, bu süreçte eğitimimden geri kaldım. Biz bir suç işlemedik, beraatimi talep ediyorum" dedi.

Sanıklardan Elif Uzun ise "Polislerin tarif ettiği yoldan devam ettim. Bir polis "Şunu da alalım" dedi ve gözaltına alındım. Beraatimi talep ediyorum" dedi.

'Yüzüme yakın mesafeden biber gazı sıktılar'

Psikolog olduğunu söyleyen bir diğer sanık da "Saatlerce aç, susuz kalmış insanların sulh cezada kendilerini ifade edebileceklerini düşünmüyorum. Nezarethanede battaniyesini katlayıp çıkmış olan gençlerin bu şekilde muameleye maruz kalmasından dolayı çok üzgünüm" diye konuştu.

Beyanına devam eden bir sanık ise şöyle konuştu: "Evime dönmek için yola çıktığımda polisler tarafından yüksek derece şiddete maruz kaldım. Yere düşürdüler, yüzüme yakın mesafeden biber gazı sıktılar. Etraftaki diğer polisler de "Teröristler siz burayı Gezi mi sandınız" şeklinde sözlerle ağza alınmayacak küfürler ettiler"

Sağlık çalışanı olduğunu söyleyen sanık da "Bir polis memuru kendi kişisel telefonuyla "Polise taş atarsınız öyle mi" diyerek fotoğraf ve videolarımızı çekti. Bu süreci yaşamamız istendi. Ya iktidara ya da medyaya belli bir sayı verilmek istendi. Gözaltı otobüsünde polisle konuşurken bir polis 'Dilenciyi de almışız' dedi.

Sanıklar arasında olan bir avukatın savunmasını bitirmesinin ardından salonda bulunan avukatlar alkışlarla "Savunma susmadı susmayacak" sloganı attı.
Avukatlar, olay günü Saraçhane'de görevli olan tüm polislerin bilgilerinin teşhise elverişli fotoğraflarıyla beraber dosyaya celbini talep etti.

Gözaltına alınırken bir polisin "Göğüslerin mi var senin" dediğini söyleyen sanık, 'Hastanedeyken başka bir polis de burada fazla kalmak istemiyorsan anlatma' dedi" diyerek yaşadığı süreci anlattı.

Bir avukat dosyada ismi yazan polislerin duruşmaya getirilmesini, arama ve el koyma tutanağında imzası olan dört polisin de sicil numaralarının dosyaya eklenmesini istedi.

20 dakika aranın ardından savcı, sadece savunması alınan sanıkların yurt dışına çıkış yasağının kaldırılmasını talep etti.

Tüm sanıklar hakkındaki yurt dışına çıkış yasağının kaldırılmasına karar veren mahkeme, avukatların taleplerinin gelecek celse değerlendirilmesine de karar vererek duruşmayı 30 Haziran 09.30'a erteledi.

Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.