Köşe Yazıları

Putin’in esir değişimi: Aydınlara karşı katiller

Putin’in esir değişimi: Aydınlara karşı katiller

 

Hapse tıktığı kendi vatandaşlarını savaş esiri gibi değişmek, bir ülkenin gelebileceği en dip nokta. Fakat Türkiye’nin aracılık ettiği takasta bırakılan gazeteci, aktivist, insan hakları savunucuları ve siyasetçilerin hukuken Kavala, Demirtaş, Can Atalay ve diğer siyasi tutsaklardan farkı yok

Barış Altıntaş

Rusya’nın Batı ile yaptığı tarihi esir değişimi 1 Ağustos’ta gerçekleşti. Aralarında muhalif Rus gazeteci Vladimir Kara-Murza, siyasetçi İlya Yashin, savaş karşıtı protestosu nedeniyle tutuklu bulunan Sasha Skochilenko, kapatılan Nobel ödüllü insan hakları örgütü Memorial’ın eski direktörü Oleg Orlov’un da bulunduğu siyasi tutsaklar, Türkiye’de gerçekleşen esir değişiminde serbest bırakıldı. 

Bırakılanlar arasında ABD vatandaşı Wall Street Journal muhabiri Evan Gershkovich de bulunuyor.

Rusya’nın, bu mahkumlara karşılık takas ettikleri ise silah tüccarları ve cinayetten hüküm giymiş müebbetlik mahkumlar.

Rus vatandaşları Almanya’ya gidiyor 

Online medyaya bakılırsa, bırakılan tutsakların bazıları  Almanya’ya uçtu. Savaş karşıtı aktivist Skochilenko’nun kız arkadaşı, Telegram kanalından yaptığı açıklamada, bazı tutsakların  birlikte Ankara’dan kalkan uçakla Almanya’ya doğru yol aldığını duyurdu. 

Tutsakların bırakılması için uzun süredir Batılı başkentlerle görüşmeler yapıldığı anlaşılıyor. Son bir haftadır, değişim listesinde bulunan insan hakları savunucularına ulaşılamıyordu.

Cezaevi değişimleri sırasında aylarca tutuklulardan haber alınamayan ve Rus muhalif lider Alexei Navalny’nin de öldürüldüğü Rus Cezaevi sisteminde, çok sayıda siyasi tutsağın aynı haftada ortadan kaybolması hem biraz korkuyla hem de mahkum değişimine dair ihtiyatlı bir umutla karşılanmıştı.  

Sonunda, beklenen mutlu son gerçekleşti. Rusya, bir süpermarkette “bu fiyatlar savaş yüzünden yüksek” etiketleri yapıştırdığı için yedi yıl hapse mahkum ettiği Sasha Skachilenko’yu, devletin işlediği suçlara yönelik hafıza çalışmaları yaptığı için iki buçuk yıl hapse mahkum edilen insan hakları savunucusu Oleg Orlov’u, Kremlin'i eleştirdiği için "vatana ihanet" suçlamasıyla 25 yıllık hapis cezasına çarptırılan gazeteci Vladimir Kara-Murza ve savaş karşıtı söylemleri nedeniyle “ordu hakkında dezenformasyon yayma” suçlamasıyla sekiz buçuk yıl ceza alan muhalif siyasetçi Ilya Yashin’in de aralarında bulunduğu vatandaşlarını, yabancı devletlerle eli kanlı katiller ve FSB (Rus istihbarat örgütü) casuslarına karşılık serbest bıraktı. 

Navalny’e karşı Krasikov 

Takas kapsamında Almanya da cinayetten hükümlü Rus vatandaşı Vadim Krasikov'u bıraktı. Krasikov, Rusya’ya karşı savaşmış bir kişiyi  Berlin’de öldürmekten suçlu bulunarak müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı. 

Rus muhalif medyasında konuşan uzmanlara göre, daha önce Krasikov’un Navalny ile takas edilmesi düşünülmüş. 

Takasın bir diğer ayağında ise ABD'de 27 yıl hapis cezası almış olan kredi kartı dolandırıcısı Roman Selezneve ve farklı tarhilerde yakalanmış olan dört Rus casusu daha bulunuyor. 

Rusya ile ABD arasındaki son mahkum takası Aralık 2022'de gerçekleşti. Moskova, Amerikalı basketbol yıldızı Brittney Griner'ı serbest bırakıp karşılığında ABD'de 12 yıl hapis yatmış olan ünlü silah tüccarı Viktor Bout'u almıştı. 

Navalny’nin öldürülmesinden sonra haklarında endişelerin iyice arttığı bu insanların bırakılması büyük bir sevinç kaynağı. Her ne kadar yüreklere su serpen bir gelişme olsa da, buradaki akıl almaz noktayı atlamak mümkün değil.

Barış istemekten, “savaşa hayır” demekten başka hiçbir şey yapmamış insanlar eli kanlı katillere, silah tüccarlarına karşı sanki başka bir devletin vatandaşlarıymış da Rusya’nın elinde savaşta esir düşmüşler gibi bırakıldılar.

Rusya kendi toprakları içinde uyduruk suçlamalarla cezaevine attığı muhalifler karşılığında, savaşlarında kullandığı vatandaşlarını geri kazandı.

Bu tuhaf durum elbette hepimizin aklına aynı yorumu getiriyor.  Gazetecilik yaptığı, insan haklarını savunduğu, savaşa hayır dediği için mahkemelerin onlarca yıl verdiği bu siyasi tutsakların Selahattin Demirtaş’tan, Osman Kavala’dan, Can Atalay’dan ve Türkiye’de cezaevindeki onlarca tutuklu gazeteci, siyasetçi ve aktivistten farklı bir durumu yok. 

Elbette, Rusya'nın karanlık cezaevi yapısını Türkiye ile karşılaştırıyor değilim. Ancak yargısal olarak hüküm alan gazeteci, siyasetçi ve aktivistlerin durumlarına bakınca bu adil bir karşılaştırma. 

Rusya’nın kendi vatandaşlarıyla gerçekleştirdiği esir takası bir başarı değil, bir ülkenin gelebileceği en utanç verici, en küçültücü nokta. Umalım ki bu takasa aracılık etmekle övünen ve kuvvetler ayrılığının ortadan kalktığı Türkiye’de yöneticiler siyasallaşmış yargının ve siyasi saikler ile insanları cezaevinde tutmanın bir ülkeyi ne kadar küçük düşürdüğünün farkına varsın.

Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.