İstanbul - Gazeteciler Derya Okatan, Mahir Kanaat, Tunca Öğreten, Eray Sargın, Ömer Çelik ve Metin Yoksun’un “örgüt propagandası yapmak,” “bilişim sistemini engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme,” “örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına faaliyette bulunma” ve “örgüt üyeliği” suçlamasıyla yargılandıkları ve kamuoyunda “RedHack davası” olarak bilinen davanın dokuzuncu celsesi İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.Altı gazeteci, RedHack tarafından dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın sızdırılan maillerini haberleştirdikleri için yargılanıyor.Mahir Kanaat, Tunca Öğreten ile Eray Sargın’ın hazır bulunduğu celsede, müşteki avukatı dosyada eksik hususların giderilmesini, savcı ise sanıklar üzerindeki adli kontrol tedbirlerinin devamını istedi.
“Bu ızdırap artık bitsin”
Duruşmada ilk söz alan Eray Sargın “3 yıldır yargılanıyoruz. Bu kadar duruşmaya daha çok ilerleme olmalıydı. Cep telefonumuzu dahi daha yeni alabildik. Karar verilmesini istiyoruz. Bizim yaptığımız gazetecilik faaliyetidir,” dedi.Gazeteci Tunca Öğreten ise “Üye olmamakla beraber iki örgüte yardım etmekle suçlanıyorum. Dokuzuncu celse görülüyor ama iki örgüte nasıl yardım ettiğime yönelik somut bir şey sunulmadı. Bir soru dahi sorulmadı. Ortada bir haber var. Özel şirket ile ilgili bir haber yaptım. Bu devlet sırrı değil.Veriyi elde edip bozmam yönünde suçlanıyorum. Veriyi RedHack isimli bir hacker grubu elde etti. Ben gazeteciyim.Hala yurt dışına çıkış yasağım var. Vareste dahi edilsem her celseye geleceğim. Beraat edeceğim. Bu ızdırap bitsin. Üç yıldır yalanlanmamış haber nedeniyle buradayım” diye konuştu.
“Sosyalist bir adamım, FETÖ iddiası trajikomik”
Mahir Kanaat, “Örgüt üyeliğiyle suçlanıyorum. Biz 1999 yılından beri FETÖ ile mücadele ediyoruz. Gelinen süreçte FETÖ üyeliği ile yargılanıyorum. Benim açımdan çok trajikomik bir durum. Ben sosyalist bir adamım. Yaptığımız her şey gazetecilik faaliyetiydi. Biz haber yaptık,” ifadelerini kullandı.Tunca Öğreten’in avukatı Tuba Torun ise “Daha önceden bu haberlerin yayınlanıp yayınlanmadığı dosyada yok. Bu ortaya çıkarılsın. Yurt dışına çıkış yasağının kaldırılmasını istiyoruz,” şeklinde konuştu.
“Deniz Yücel dosyası incelensin”
Avukat Özcan Kılıç da “Asıl mesele ‘Çakı’ kod adlı RedHack elemanı ve Deniz Yücel ile ilgili dosyadır. Bu iki isim bu dosyanın kilit ismidir. Dosyayla ilgili iki isim yok. Mağdurlar ise burada yargılanıyor. ‘Çakı’ isimli kişi yok ortada. Nerede? Ben görmek ve ona soru sormak istiyorum. Deniz Yücel dosyasını da incelemek istiyorum. Bunu incelemekte fayda var. ‘Çakı’ denilen kişinin bu verileri nasıl elde ettiğinin ortaya çıkarılmasını istiyorum” dedi.Avukatlarından beyanlarından sonra ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklardan Derya Okatan ile Eray Sargın’ın yurt dışına çıkış yasaklarının kaldırılmasına, diğer sanıklar hakkındaki yurt dışına çıkış yasağının devamına, gazeteci Deniz Yücel’in yargılandığı dosyanın incelenmesi için İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesi’ne müzekkere yazılmasına hükmederek, bir sonraki duruşmayı 25 Haziran 2020 günü saat 10.30’a bıraktı.
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.