Haberler

RTÜK'ün 7 günlük ekran karartma cezası Tele1 için lisans iptali tehlikesini artırdı

RTÜK'ün 7 günlük ekran karartma cezası Tele1 için lisans iptali tehlikesini artırdı

Tele1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ’ın televizyon programında Abdullah Öcalan ile ilgili sözleri nedeniyle 10,5 yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame kabul edildi

 

ONUR ÖNCÜ

Tele1’deki programında PKK lideri Abdullah Öcalan’la ilgili söylediği sözler nedeniyle hedef gösterilen, ardından gözaltına alınıp tutuklanan Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ hakkında ‘suçu ve suçluyu övme’ ile ‘terör örgütü propagandası yapmak’ suçlamasıyla hazırlanan iddianame kabul edildi. Yanardağ hakkında 11 yıla kadar hapis cezası istenen davanın ilk duruşması 4 Ekim’de İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.

Gazeteci Yanardağ’ın tutuklanması sonrası Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Tele1 kanalına 7 gün ekran karartma ve yüzde 5 idari para cezası verdi. Verilen ceza kanala iletildi ve 18 Temmuz Salı gününden itibaren kanal 7 gün boyunca karartılacak.

MLSA olarak Merdan Yanardağ’ın tutuklanmasını ve Tele1’e verilen cezayı Tele1 Yayın Koordinatörü Murat Taylan ve Yanardağ’ın avukatı Bilgütay Durna ile konuştuk.

Durna: Montajlı video esas alındı

Yanardağ’ın avukatı Bilgütay Durna soruşturmaya gerekçe olan montajlı videonun iddianamede de esas alındığını ifade ederek, bu duruma tepki gösterdi.

Soruşturmaya esas olan video kaydının montaj olduğunu ve bu kanıtla soruşturmanın yürütülemeyeceğini belirten Durna, şunları söyledi:

“Çünkü montaj videonun Merdan Yanardağ’ın sözlerini bağlamından kopardığını söyledik. Biz şunu söylemiyoruz: Montaj videodaki sözler Merdan Yanardağ’a ait değildir! Merdan Yanardağ programda o cümleleri kurdu. Ama, örneğin programın bittiği yerdeki cümleyi en başa koymuşlar ve en baştakini ortaya… Yani konuşmasının çeşitli bölümlerini farklı anlamlarda ifade ettiği cümleleri peşi sıra bir araya getirmişler. Ortaya başka bir görüş çıkmış. Siz bir cümlenin başını sonunu çıkarırsanız, bağlamından koparırsınız.”

Aslında montajlı videonun bile suç teşkil etmediğini savunan Durna, iddianamede PKK yöneticisi Duran Kalkan’ın sözleriyle Yanardağ’ın sözleri arasında bağ kurulmasını eleştirdi: Durna görüşlerini şöyle dile getirdi:

“Savcı iddianamede yeni bir kavram geliştirmiş, PKK yöneticisi Duran Kalkan’ın bizim bilmediğimiz bir zamanda ve yerde ifade ettiği demeç ya da yazıyı iddianameye taşımış. Bu sözler 2023’ün Ocak ayında söylenmiş. Sonra bugüne gelmiş ve ‘Merdan Yanardağ paralel mahiyette sözler söylüyorsunuz öyleyse aranızda bir ilişki var’ sonucuna varmış. Ve buradan da terör örgütü propagandası çıkarmış. İki tane şey var. Bir Duran Kalkan’ın söylediği şeylerin niyeti kastı çok başka bir şey, Merdan Yanardağ’ınki çok başka bir şey. Çünkü Merdan Yanardağ’ın söylediği şey AKP’nin politikalarını eleştiren bir konuşma aslında. Ama siz paralel bir dil sergiliyorsunuz derseniz eğer, ceza hukukunu bir kenara bırakmanız gerekiyor. Siz herhangi bir konu hakkında görüş belirttiğiniz zaman, örneği NATO konusu, deprem konusu vs hiç fark etmez. Siz bir konuda görüş belirttiniz ve sonra Duran Kalkan da bu konuda görüş belirtmiş olsun. Ne olacak? Siz terör örgütü propagandası mı yapıyor olacaksınız? Aynı şey geçerlidir. Bunun temeli yoktur. Bu çok tehlikelidir.”

RTÜK yayın kesme cezası verebilmek için farklı suçlamada bulundu

Tele1 Yayın Koordinatörü Murat Taylan da iddianamede Yanardağ’a yöneltilen suçlamalarla RTÜK’ün verdiği ceza nedeni olarak gösterilen suçlamaların farklı olduğunu kaydetti. Taylan şu bilgileri verdi:

“Şimdi burada yine ilginç bir tabloyla karşı karşıyayız. Merdan Yanardağ’ın iddianamesinde katalog suçlar arasında yer almadığı halde, katalog suçlar arasında gösterilerek verilen tutuklama kararında olduğu gibi, RTÜK de bu kez aslında hiç ilgisi olmayan bir maddeye dayandırmış. ‘Irk, din, cins, mezhep ayrımı üzerinden halkın nefrete sürüklendiği değerlendirmesiyle’ 8/b maddesi üzerinden bir ceza vermiş. Ve bu maddeden verdiği ceza nedeniyle de bizim 7 gün ekranımızı karartıyor. Burada tuhaf bir durum var, mahkemenin iddiası terör propagandası. RTÜK’ün mevzuatından terör propagandasına dair bir madde var ve o maddeden bir ceza verebilirlerdi. Ama oradan verdikleri cezayla ekranımızı karartamazlardı. Şimdi olmayan bir maddeye olmayan bir suçlamaya sokup bize 7 gün ekran karartma cezası vermiş oldular. Bu cezayı verebilmek için bu maddeyi kullandıklarını değerlendiriyoruz. Bu akıl almaz bir şey. Bunu hukukçular da çözemiyor CHP kontenjanından giren RTÜK üyeleri de çözemiyor.”

Kararın siyasi olduğuna inandıklarını belirten Taylan “Bize bugüne kadar verilen her cezanın aynı nitelikte olduğunu düşünüyoruz” dedi.

Lisans iptali tehlikesi

RTÜK’ün 7 günlük yayın durdurma cezasına gerekçe gösterdiği 8/b maddesi farklı bir düzenlemeyi de kapsıyor. Buna göre 8/b maddesinin bir yıl içinde üç kez ihlal edilmesi durumunda yayın lisansı iptal ediliyor.

Taylan bu konuya da dikkat çekerek, “Bir sonraki 8/b maddesinden verilecek bir cezada lisans iptali söz konusu. TV kanallarının lisansının RTÜK tarafından iptal edilebilmesi için 8/b maddesinde 1 yıl içinde 3 kere ihlal edilmesi kuralı var. Daha önce böyle bir  ceza verilmişti. Şimdi bunu ikinci ceza haline getirdiklerinde dolayısıyla yolu kısaltmış oluyorlar” diye konuştu.

Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.