ŞENOL BALI
Türk Tabipler Birliği’nin (TTB), ülke çapında grev çağrısı üzerine Van’da da basın açıklaması yapmak isterken gözaltına alınan sağlık emekçilerinin yargılandığı davanın dördüncü duruşması, savcılığın esas hakkındaki görüşünü hazırlaması için ertelendi.
Sağlık emekçilerinin “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek” suçlamasıyla yargılandığı davaya bugün Van 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşmaya, sanıklardan Hüseyin Yaviç ve Ayfer Bostan ile avukatlar Şevin kaya, Sedat Kula ve Ümit Avcı katıldı. Van Barosu Başkanı Sinan Özaras, Van Hakkâri Tabip odası, İnsan Hakları Derneği (İHD), Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Van şubelerinin temsilcileri de duruşmayı takip etti.
Sağlık çalışanlarının çalışma koşullarının düzeltilmesi ve özlük haklarının verilmesi için 8 Şubat 2022 tarihinde Türk Tabipler Birliği’nin (TTB) ülke çapında yaptığı iki günlük grev çağrısı üzerine, Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde basın açıklaması düzenlemek isteyen TTB, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyeleri ve sağlık çalışanlarına müdahale edilmiş ve aralarında SES Van Şube Eş Başkanları Zeki Seven ve Figen Çolakoğlu ile Van-Hakkari Tabip Odası önceki dönem başkanı Dr. Hüseyin Yaviç’in de olduğu sekiz kişi gözaltına alınmıştı.
“Van’da keyfi uygulamalar devam ediyor”
Hüseyin Yaviç, önceki celsede yaptığı savunmaları tekrar ettiğini söyledi ve şöyle devam etti:
“Van 4. Ağır Ceza’da benzer bir suçlamayla yargılamamız devam ediyor. Biz bu yargılamaların cezai anlamda değil fakat ifade özgürlüğü ve demokratik hakların kullanılması anlamında önemsiyoruz. Son yıllarda Van özelinde toplantı gösteri ve yürüyüş gibi haklar, keyfi biçimde kısıtlanıyor. Keyfi uygulamalara bugün yaşadığımız bir örnek de basın açıklamamıza engel olan kolluk kuvvetlerinin mahkemeye tanık olarak çağrılmasına rağmen duruşmaya katılmamış olmasıdır. Keyfi uygulamalar ve hak kısıtlamaları hala devam ediyor. Hala Van'da birçok işlek noktada STK ve insanların açıklama yapması yasak. Yine İHD Van Şubesi’nin Cumartesi Anneleri’ne destek vermek için düzenli olarak yapmak istedikleri basın açıklamasını engellemek için hafta sonları yasak uygulanıyor. Biz, bu anlamda hukuki sürecin takipçisi olacağız ve aleyhimize karar çıkması halinde üst yargı mercilerinde hakkımızı arayacağız. “
“Bu ülkede sağlıkta şiddet bir gerçek” diyen Yaviş, “TBB’nin aldığı bir basın açıklaması kararı vardı, bu sırada kolluğun orantısız bir şiddetine maruz kaldık. Darp edildiğimiz hastane raporlarıyla da belgelendi. Biz her duruşmada ifade ve düşünce özgürlüğünü dile getiriyoruz. Türkiye'de ne yazık ki topluma dayatılan hukuka ve demokrasiye uygun olmayan bir yaklaşım var. Farklı düşünceye sahip kesimlere uygulanan ve bu arada yargı ve kolluğu da bir sopa olarak kullanılan bir anlayış var” dedi
Ayfer Bostan ise duruşmalara ısrarla katıldıklarını söyledi. Bostan, “Duruşmalarda olayı anlatmadan bağımsız olarak ifade ve düşünce özgürlüğümüzün gasp edildiğini anlatmak istiyoruz” diye konuştu.Bostan şöyle devam etti: “Şu sıralar, sağlıkta şiddetin önüne geçmesi ve sağlık sektöründeki sorunlar hakkında yine bir eylem kararı var. Bu talepler, her defasında yine yargı konusu mu olacak? Bunun durdurmanın tek yolu bizim ifade ve düşünce özgürlüğü hakkımızın sizler tarafından teslim edilmesidir.”
Ardından söz alan avukat Ümit Avcı, bir önceki celsede ifade için çağrılan ancak, salonda hazır olmayan kolluk kuvvetlerinin durumuna dikkat çekti ve söz konusu beyanların yargılamayı etkilemeyeceğini belirtti. Avukat Şevin Kaya ise “Anayasa tarafından verilen haklar keyfi kararlarla kısıtlanamaz. Anayasa mahkemesinin, Van Valiliği’nin bu kısıtlamaların hukuksuz olduğuna dair kararı daha önce dosyaya sunulmuştu. Bu karara rağmen valiliğin keyfi uygulamaları devam ediyor” dedi.
Kararını açıklayan mahkeme dosyada tanık olarak yer alan kolluk görevlilerin dinlenmesinden vazgeçilmesine, TTB’nin söz konusu tarihlerde çevre illerde eylem kararı alıp almadığına ilişkin Ağrı Valiliği’nden gelecek yazının beklenmesine karar verdi. Duruşma, savcının esas hakkındaki görüşünü hazırlaması için 8 Mart 2024 tarihine erteledi.